Hyunjin Minho'yu beklerken kendisiyle baş başa kalıp iyice düşünmüştü.
Ancak Minho geldiğinde yapacakları konuşmayı aklının ucundan bile geçirmek istemiyordu.
Birden hırsla kolunun altındaki yastığı kavrayıp, masanın üzerindeki vazoya fırlattı ve yere düşürerek gürültülü bir şekilde kırılmasını sağladı.
Daha 10 dakikadır yeni yeni akmayı bırakan gözyaşları tekrardan gözlerinden firar etti.
İçindeki bütün öfke ve hüzünle bağırdı siyah saçlı.
"Senden nefret ediyorum Bang Christopher!"
Hızlıca yere çöküp hıçkırıklarını arttırarak saçlarını çekiştirmeye başladı.
Kendi kendine bir şeyler geveliyordu ağzında küçük olan.
"Sen aptalsın Hyunjin! Onu hak etmiyorsun!"
°°°
Minho rezidansın en üst katına çıkan asansörden inip evinin kapısına adımladı.
Arka cebinden anahtarını alıp anahtar deliğini yerleştirdi ve çevirdi.
Yavaşça açılan kapıdan içeri girdi ve arkasından kapatıp Hyunjin'i görmek umuduyla etrafına bakındı.
Lakin kendisini karşılayan heryeri birbirine girmiş bir evdi.
Ne kadar sinirli olsa da kendisine bir şey yapmış olabileceği endişesi kapladı içini.
Hyunjin'ine karşı olan zayıflığı kendisine küfür etmesini sağlamıştı.
Oturma odasında bulamadığı bedeni evin dağınıklığını umursamadan aramaya başladı.
Ki ilk baktığı yerde zaten bulmuştu, kocaman yatakta kenara kıvrılıp bacaklarını iyice kendine çekmiş, kolları arasına da nerden bulduğunu bilmediği ama her zaman küçüğünün ona çok yakıştırdığı ceketini alıp sıkıca sarılmış uyuyordu.
Gözlerinin altındaki koyu morluklardan, kupkuru soyulmuş dudaklarından ve birbirine karışmış saçlarından ne halde olduğu anlaşılması çok da zor değildi.
Minho belli olmayacak şekilde gülümsedi, sanki bir saniyeliğine bütün olanları unutabilmiş gibiydi.
Küçük adımlarla Hyunjin'in yanına ilerleyip yatağın kenarına oturdu.
Elini saçlarına atıp bir tarak misali tarayıp saçlarını açmaya çalıştı.
Gözleri dalıp gitmişti güzel suratına.
"Bunu bana, bize neden yaptın Hyunjin?"
Derince bir nefes çekti içine, ardından uyuyan bedenle konuşmaya devam etti.
"Bana güvendiğini sanıyordum, sanırım yanılmışım çünkü güvenseydin seni aldatmayacağımı bilirdin."
Elini yanağına getirdi küçüğünün, biraz orayı okşadı sonra dudaklarına indirdi.
Çoğu yeri dişlenmekten kan toplamıştı.İyice inceledi yüzünü, son defa bu kadar dikkatli bakıyor olabilirdi bebeğine.
Anlına hafif birkaç öpücük kondurup geri çekildi.
"Şimdi güzelce uyu küçüğüm çünkü uyandığında ne olacağını asla kestiremiyorum."
•Bölüm sonu•
Bu bölüm Cry Baby okuyarak yazılmıştır.
Bir anda Minho nasıl yumuşadı bende bilmiyorum.
Fic angst'a doğru kayıyor aloo.
Neyse sonraki bölümde görüşürüzz.
Öpüldünüz.
💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I wanna know // Hyunho
Hayran Kurgu"Başkasının yatağında dans ritimlerini tutturdun." "Bunun cidden gerçekleştiğine inanamıyorum." ~ William Singe - love you like me [Yetişkin içerik] 041222