"Başkasının yatağında dans ritimlerini tutturdun."
"Bunun cidden gerçekleştiğine inanamıyorum."
~
William Singe - love you like me
[Yetişkin içerik]
041222
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♤
Geçen bir saatten sonra partinin olacağı kapının önüne geldiklerinde Hyunjin gerginlikle Jisung'un kolunu sıkıp onu durdurdu.
"Jisung içeri girmeye hazır değilim, lütfen geri dönelim."
Jisung destek verircesine kolundaki elin üstüne elini koydu.
'Ha bugün olmuş ha bir hafta sonra, eninde sonunda bununla yüzleşmek zorunda kalacaksın. Ayrıca artık barışsanız fena mı olur?'
Hyunjin arkadaşının yaptığı konuşmayla biraz düşündü, haklıydı.
Kafasını yukarı aşağı sallayıp onayladı.
"Doğru söylüyorsun, gidelim hadi."
Diyip kolunda olan eliyle onu çekiştirdi.
°°°
Parti başlayalı on dakika olmuştu ama sarışın Minho'yu etrafta göremiyordu.
Zaten görmek istediği de pek söylenemezdi. Kafasından gelmemesi işime gelir diye geçirirken kapıdan görüş açısına giren bedenle küfretti ve kısık sesle mırıldandı.
"Şom ağzımı sikeyim."
'Bir şey mi dedin Hyun?'
Dikkatini kendisine veren Jisung ile kapıyı işaret etti sarışın.
Jisung dudaklarını büzüp yavaş yavaş kafasını salladı ve bir elini arkadaşının sırtına atıp ovalamaya başladı.
'Sakin ol bebeğim, her şey güzel olacak.'
Hyunjin yan gözle Jisung'a baktı.
"Evet bebeğim, her şey güzel olacak, neyse ayı gibi bakmayalım, arkanı dön."
Dediği gibi ikisi de arkasına dönüp kırmızı geniş koltuklardan birine oturdular. Ardından bir garson çağırıp iki adet white russian istediler ve kokteyller gelene kadar havadan sudan konuştular.
Bir süre sonra sıkılan Hyunjin, Jisung'un elinden tutarak ayağa kaldırıp dans pistine götürdü.
Hemen ellerini omuzlarına koyarak sallanmaya başladı.
Jisung sırıttı ve ellerini ince bele koyarak uyum sağlamaya çalıştı.
