yoğun bir istek üzerine yeniden yazmaya karar verdim hadi hayırlısı bakalım nasıl olacak ?
*
*
*
*
Cem adrian ve emir can iğrek- bana unutmayı anlat.
1 yıl sonra.
OKAN KORKMAZ.
Gecenin hafif esintisi saçlarımı kaderin ta kendi misali gibi dağıtıyordu, karşımdaki göletten ayırmadan izliyordum.
sigaramdan bir yudum aldığımda başımı arkaya yatırdım ve içimdeki dumanı gökyüzüne bırakttım.
keşke kendimi de bırak bilseydim fakat taşıdığım bu beden buna izin vermiyordu. sen ne kadar çırpınırsan çırpın acı geçmeyecekti.
son nefesin kalbinin aldığı yaralar ile tekrar kanayacaktı. ben her gün her saniye kanıyordum.
gözümden bir damla yaş düştüğünde yanıma oturan hasan amcayı fark ettiğimde kafamı çevirerek gözyaşlarımı sildim.
"neden saklıyorsun o yaşları erkeklerde ağlar evlat "dediğinde ona döndüm.
"biliyor musun her ağladığımız zaman eski inanışlara göre gökyüzünde bir yıldız kayar rab yeryüzünde başka bir yerde yağmur yağdırırmış "dediğinde gülümsedim.
"o zaman desene ağladığım yer şuan sel altında "dediğimde yaşlı adamın dudaklarında bir gülümseme oluştu.
"seni bu kadar çok ağlatan şey seni yeniden hayatta da döndürebilir "dediğinde bu adamın bu felsefik düşünceleri beni hayran bırakıyordu.
"madem bu kadar acı çekiyorsun neden yaranı iyileştirmiyorsun "dediğinde ona baktım.
"yara çok derin hasan amca "dediğinde karşımdaki adam yüzümü inceledi.
"işte bu yüzden iyileştir ne kadar derin olursa olsun sen onu açık bıraktığın sürece o daha da derinleşecek evladım bu yüzden çıkmaz sokağa girmeden "dedi baş parmağını kalbimin üstüne koydu.
"ne kadar imkansız olursa olsun onu iyleştir "dedi ayağa kalkarak "yarın çok iş var sende erken yat "dedi ve arkasını dönüp gittiğinde önümde döndüm.
bundan bir yıl önce muğla maramarise geldiğimde etrafı kimseyi tanımıyordum tesadüfen hasan amca ile karşılaştım ve onun çiftlik için birini aradığını söylemişti bende bu işe talip olmuş bana yatacak yer ve iş vermişti.
ona minnettardım. şuan da ise sadece göletti izliyordum. derin bir nefes alarak ayağa kalktığımda kendi kulübeme doğru giderken düşünmemeye çalıştım.
TURGUT KORKMAZ.
2 AY SONRA
"her yere dağıttık abi senin numaranı da verdik "diyen mustafa bakıp "eyvallah koçum "dedim giden çocuğun arkasından bakıp derin bir nefes verdiğimde geçip giden trenleri izliyordum.
sigaramdan bir yudum alırken hala okanımı arıyordum. benim güzel oğlum neredesin neden cevap vermiyorsun.
gözümden bir damla yaş düştüğünde yaş sigarama düştü. sigarayı çöpe attığımda telefonum çaldı.
cebimdeki telefonu çıkarttığımda bilinmeyen bir numaraydı.
"alo "dedim ."alo merhaba ben ilanınızı gördüm de "dediğinde yaşlı bir kadın sesiydi.
birden ayağa kalktığımda "okanı gördünüz mü "dediğimde kalbim kasıldı.
"evet aynı bu gençti bizim buradaki hasan efendinin yanında çalışıyor neden arıyordunuz bu çocuk cağızı "diyen kadına "siz nerden arıyorsunuz okan benim oğlum lütfen nerdesin "dediğimde kalbim çok hızlı atıyordu.
"burası muğla marmaris "diyen kadına "tamam anladım ben hemen geliyorum gelince size haber veririm çok sağ olun çok teşekkür ederim "dedim telefonu kapattığımda gülümsedim.
Allahım okanımı buldum sana şükürler olsun çok teşekkür ederim sana.
****************************************************************
YAZIYORUIZ BAKALIM NELER OLACAK. YORUMLARINIZI ALAYIM ONA GÖRE YENİ BÖLÜMÜ ÖYLE YAZACAM EN AZ 20 YORUM İSTİYORUM YOKSA BÖLÜM GEÇİKİR BÜTÜN KURGULARIM DA DAHİL .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI BELA-BXB
Novela JuvenilTAMAMLANDI. "seni çok seviyorum" dediğimde sehpanın üzerindeki Bütün her şeyi yere fırlatı. delirmişti. "ne diyorsun Lan sen he" dedi nefes nefese "sen benim kardeşim gibisin hatta evladımsın evladım" dediğinde bir damla yaş düştü gözümden. "ben S...
