Bu sefer yatağımdan erken kalkabildim. Yataktan kalkınca ayaklarımın buzun üstünde geziyor gibi hissettim.
Kara kış gelmişti ellerimi bile ısıtamıyordum. Anlamıyorum ki nasıl sadece kazak ve montla geziniyorlar?
Ben kazağın içine balık yaka giyiyorum üstüne de kalın hırka sonra
Sweat giyiyorum en son montumu giyiyorum bir de boynuma atkı geçiriyorum. Şapka ve eldiven kombinle tamamlıyorum , sonuçta kara kış. Ben de annem gibi güzellik yerine hasta olmamayı tercih ediyordum. Güzellik uğruna neden kendime eziyet edeyim değil mi?Telefonumdan gelen titreme sesiyle anladım ki telefonuma mesaj gelmişti.
Uğur:(kimi bekliyordum ki)
"Sabahın ışıkları senin üzerine olsun :) yazmış.
Dünün aksine bugün daha sakindim.
O yüzden bu mesajı sabah uğruna güzel yazacaktım. Her ne kadar sinir olsam da gaddar olmak istemezdim. Bir şey fark ettim. Uğur'un yazdığı mesajlar itinayla seçilerek yazılıyordu. Bende ona karşılık vererek özenle yazacaktım."Sabahın ışıklarını açıyorum senin üzerine karanlık ışıkların içinde görüşürüz ."yazdım
" okulda ışıklarınla aydınlanmak üzere görüşürüz."
Benim karanlık ışık lakabımı nerden biliyordu. Ben okula derdim karanlık ışık.
Neyse bugün sağımdan kalktım, sorgulamayacaktım . Zaten sinirlenecek bir şey de yoktu Bugün için şanslıydı.Bugün sıradan bir kahvaltı yaptım. Genelde hafta sonu güzel kahvaltı yapıyorduk . Hafta içi gevrek yiyoruz. Bugün de gevrek günüydü .Tabağa mısır gevreği koyup sütü döktüm .Bu kahvaltının en verimsiz haliydi. Alya'nın bugün okul gezisi olduğu için tek başıma gevrek yiyorum. Okul sabahı mutlaka kahve içerim , tam on dakikam vardı!! hızlıca çelik kupama bir kahve yaptım. Kupayı elime alıp, hızlca ilaçlarımı içip mutfaktan evden çıktım. Kulaklığımı kulağıma takıp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Bu sefer özgüvenli bir şarkı açtım. Kendimi ünlü gibi hissediyordum. Sabah en iyi andı o yüzden hareketli bir müzik açtım.
Doja cat "needed me x Streets" dinliyordum.
Şarkının öyle bir enerjisi vardı ki insanın özgüvenini tavan yapardı.
Bugünün özgüveniyle karanlık ışığa vardım.
Ben ezelden beri yalnızlığı dert bilmiştim , oysa kendimi tanımam, keşfetmem için bir hediyeymiş. Okula girdim . Sınıfa doğru yol aldım . Sabah attığı mesajdan dolayı üzerimde bir gerginlik vardı. Uğurun bu samimiliği beni endişelendiriyordu.Umarım okulda beni beklemek gibi bir bir hata yap- diyecektim ki karşımda bana bakıyordu! Artık şaşırmıyordum çünkü o mesafe tanımıyordu , ama mesafeler benim kırmızı çizgimdi! , tavır koymazsam kolay harcanırdım . Uğur öyle biri değildi ama kimse sandığımız gibi değildi. Daha iki gün tanıdığım birine güvenmem de doğru olmazdı.
Tamam ben bugün görmezden gelip melek gibi olacaktım , ama o varken imkansızdı resmen beni sahiplenmiş gibi davranıyordu!! Pardon da bu adam kimdi de ?"çıkma teklifinden sonra okulda görüşen çiftler" gibi beni bekliyordu!!Benim çizgilerimi aşıp sinirlenmemi istiyordu , ama ben Arya isem ona istediğini vermeyecektim !:) İlaç içtiğim halde sinirleniyordum. .
Sakin bir şekilde ama içimde patlarken kulaklığımı çıkarıp ;
"Sabah ki ışık seni çarpmış sanırım , dikkat et de şimşek çarpmasın." dedim sinirlendiğimi belli etmeden .
Açık açık söylemek istiyordum "biz çıkmıyoruz ki " diye ama artık şifreli konuşup onu ben deli edecektim o değil!
Bunu dediğim hoşuna gitmiş gibi dudaklarını sinir edercesine sırıttı. Aslında gülüşü o kadarda sinir bozucu değildi , ama şu an ona sinirliysem her hareketi bana küfür gelirdi!
Meydan okumak Haa!! hem de Bana! .
Yanlış kişi oğlumm!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY KIZI
AdventureAnahtarı almayı başarmıştım . Sıra kuleye girmekteydi. " Aferin sana Areles dedim " kendi kendime. Ancak bir sorun vardı. Ben anahtarı almayı başardıysam gelecek olan hamle hiç de iyi olmayacak demekti. Arkama dönerek: " Stew!" diye bağırdım. Yav...