1.Kendi Değerini Bilmek

103 25 90
                                    

Merhabalar bu bölümü sonradan ekledim .
Daha anlamlı olması amacıyla.

Bu arada düzeltip halen yanlış kelimeler unttuğum noktalama hatası var  düzeltmeye çalışıyorum

Hadi  iyi okumalar değerli okurlarım  nereden bulup geldiniz yorumlara bekliyorumm

Anahtarı almayı başarmıştım . Sıra kuleye girmekteydi.

" Aferin sana Areles dedim " kendi kendime.

Ancak bir sorun vardı. Ben anahtarı almayı başardıysam gelecek olan hamle hiç de iyi olmayacak demekti. Arkama dönerek: " Stew!" diye bağırdım.

Yavaşca gelen x -ışınları gelecek olan hamlenin ne olduğunu göstermişti bile .

Şansıma bu hamleyi tahmin ettiğim için yanımda ışının yaydığı radyasyonu engelemek için gözlük almıştım. Diğer gözlüğü Stew' e attım. Anahtarı boynumdaki ipe taktım .

"Areles!" dedi hızlıca.

Hemen kafamı eğerek üstümden gecen şeye çarpmaktan kurtuldum .

Hızlıca gözlüğü taktım . "Stew" diyerek ona baktım o da bana baktı. "Başlıyoruz prenses "dedi.
"1,2 ve 3 " diyerek ışınların arasından koşmaya başladık.
"Prenses-.....
Kapı açıldı . Kulaklıkta çalan şarkıyı durdurarak toplu kahve saçlarıyla karşımda kaygılı gözlerle bana bakan kişiye baktım. " Kızım odada ne yapıyorsun? " dedi. Anneme bakarak kulağımdaki kulaklığı bir kenara koyarak :" Bir şeyler yazıyorum anne " diye cevap verdim. Annem ikna olmamış gibi sözüne devam etti. " Kızım tüm gün odandan çıkmıyorsun. Şu an gece olabilir ama gündüz dışarı çık arkadaş edin" deyince annem sustu ve bir süre sonra sözüne devam ederek:
" Tamam ben senin yanındayım nasıl istiyorsan öyle olsun kızım ama sende biraz odandan çık ki yüzünü görelim . Hafta sonu böyle geçmesin." dedi.

" Anne beni düşündüğün için teşekkür ederim ama ben bu halimden memnunum. Ayrıca yemek saatinde aşağı iniyorum anne lütfen abartma." dedim sakince ısrar eden anneme.

"Yavrum konu evlat ise abartırım. Sen bizim yavrumuzsun tabi ki seni merak edeceğiz . Yemekte bile iki kelam etmiyorsun ki güzel evladım senin için üzülüyorum. " deyip yanıma oturup saçlarımı koklayıp öptü. Yüzümde tebessüm olunca annem fark edip " Böyle gülmeni istiyorum güzel kızım ."Hadi tatlı rüyalar " dedi. " Sana da tatlı rüyalar annecim " dedim. Annem ben küçükken de yaptığı gibi ışığımı kapatıp küçük lambayı açarak elini kelebek işareti yaptı .Bunu gece uyurken güzelce rahat bir uyku çekmem için yapardı ki ışığı kapatınca kötü şeyleri düşünmeyeyim diye. Odadan çıkana kadar hareketi sürdürüyordu ve odanın sonuna gelince kapıyı aralık bırakıp odadan çıkıyordu.

Aslında kötücül şeylerden eskisi gibi korkmuyordum zaten kötücül şeyler hep aklımdaydı. Yastığa kafamı koyup tavana bakmaya başladım. Tavan boş ve beyaz değildi benim için. Bir sürü düşüncemin yansımasıydı. Öylece bakıyordum ama neler görüyordum o bomboş tavanda ...

Bir süre sonra yaşadığımı fark edip ne boş , sıkıcı bir aktivite diye düşünüp komodindeki saate baktım ve saat 01.00 olmuştu.
Annem geldiğinde saat 00.30 'tu.
Yarım saattir tavana mı bakıyordum?. Düşüncelerim ne kadar yoğunmuş.
Evet hayatımı çok ihmal ediyordum.
Tek başıma odada hiçbir şey yapmazsam düşüncelerimin esiri oluyordum.
Ben aklımı yönetemiyordum . Ne yaparsam yapayım düşüncelerimin esiri oluyordum ve sonsuza kadar öylece esir olacaktım.
Buna dur demenin zamanı geldi de geçiyordu! Diye birden canlandığımı fark edip artık hayatımı yaşamak istiyordum . Geçmişi bir kenara atıp düşünmeden mutlu olmak istiyordum. Sanırım artık hayata dönüyordum.
Hemen yataktan çıkıp masamdaki mumumu yakıp , kulaklığımı, telefonumu, fazla önemsemediğim paragraf şeklinde hikaye yazdığım defterimi alıp aşağı indim. Bahçenin ışıklarını açıp masaya elimdekileri koydum. Mutfağa girip kendime kahve yaptım. Koltuğun üstündeki sıcak tutan battaniyeyi alıp bahçedeki koltuğa oturdum.

AY KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin