38 ~MÜCADELE ~

567 34 20
                                    

İnsanın yüreğinden kopan bir parça olduğu zaman onun yerini hiç bir şey dolduramaz . Kime ne olduğunu bilmediğim anda bile hangisi olursa olsun onlar benim canımdan bir parçaydı. O yüzden şu anda birisine bir şey olmuş olma ihtimali canımı yakıyordu. Biz anın şoku ile birbirimize bakınırken beni titreyen göz bebekleri ve tebessüm eden dudakları ile Ali Asaf karşıladı.
"Hayır " dedim . Diğerleri çoktan kendilerine gelmiş ateş eden adamın peşine düşmüşken ben çoktan dolan gözlerim ile hızla aramızdaki mesafeyi kapattım.

Ellerini tuttuğum anda sanki bu anı beklercesine yavaşça dizleri üstüne çöktü.
Göğsünden akan kanı görmem ile onu kucağıma doğru iyice çekerek sırtına baktığım da 2 kurşun girişi vardı . Birinin önden göğüsten çıkışı varken diğer kurşun hala sırt kısmında içerideydi. Silâhı ile başım da şaşkınca bekleyen Alpere
"Ceketini çıkar çabuk " diye bağırmam ile kendisine gelerek hızla çıkartıp yaraya basınç uygulamaya başlamıştı.

Alinin yüzünü azda olsa kucağımda kanlı ellerim ile kendime çevirdiğim zaman hala yüzün de olan tebessüm ile bakıyordu. Sanki o anda tüm kelimeler bitmiş o yüzden konuşamıyor gibiydik. Gözümden bir damla yaş akmasına izin vermezken tebessüm ile

"Hatırlıyor musun ben vurulduğum zaman bana ne demiştin yüzbaşı?"
"Hatırlıyorum"
"Çok korkuyorum güzelim ,seni kaybetmekten çok korkuyorum ,ne olursa olsun bana geri dön" onun söylediği cümleyi söyledikten sonra
"Bende sana gitmeyeceğimi söylemiştim yüzbaşı " diye ekledim . Zorla konuşarak
"Hepsini hatırlıyorum " dediğin de bir öksürük tutmuş ve geçmişti.

"İşte Ali Asaf ben sözümü tuttum ve geldim şimdi sen söz ver beni bırakmayacaksın."
"Sana söz veriyorum Ayliz sana dönmek için tüm gücüm ile savaşacağım " nefes nefese konuştuğu anda gelen ambulans sireni ile beraber derin bir nefes verdim .
"Bak geldiler Ali sakın uyuma tamam mı?"
"Ayliz"
"Efendim Alim "
"Ben seni çok sevdim çokta seviyorum bunu hiç unutma " zorla konuştuğu her kelimesinin ardından elini tuttum ve
"Biliyorum mavi göz bende seni çok seviyorum sende bunu biliyorsun ve biz bunu birbirimize hiç bir zaman unutturmayacağız."

Demem ile duran ambulanstan hızla inen görevliler ellerindeki sedyeyi alarak yanımıza koştular.
"Ali Asaf Erden , 27 yaşın da erkek hasta , iki kurşun girişi var. Her ikisi de sırtından, bir tanesi göğüs bölgesinden çıkış yapmış diğeri sırt bölgesinde yani kürek kemiğine yakın bölgede içeri de. Çok kan kaybetti kan grubu ARh+ hemen hastaneyi bildirin . Ameliyathane hazır olsun. Doktorlardan olmayan varsa çağrılsın . Hadi hadi hadi "
Bir taraftan bilgileri verirken diğer taraftan da sedyeye alınmasına yardım ediyordum.

Ambulansa ilerlediğimiz anda arkamızdan eli boş gelen adamlara ters bakışlarımı ataraktan ambulansın kapılarını kapatarak harekete geçtik. Onlar hastaneyi bildirirken bense ellerimdeki kan ile basınç uygulamaya devam ediyordum. Niye ağlamıyordum ? Sevdiğim adam can çekişiyordu. Duygusuz biri olduğum için mi ağlamıyordum? Tam aksine ne hissedeceğimi bilemiyordum.

Sıkışan göğsüm , titreyen ellerim ile hemşirenin yaptıklarını adım adım takip ediyordum . Gözümün dolmasına izin vermeden duran ambulans ile kapıların açılışını kapının önünde bekleyen ekipleri, arkadan gelen arabalardan hızla inen timin gelişi hızla gözlerimin önünden geçiyordu. Ama ben yine bir şey hissetmiyordum.
Giden sergenin arkasından yavaş adımlar ile ilerlememden bile arkamdakiler bende bir terslik olduğunu anlayabiliyordu.

Ne sormaya cesaretleri vardı. Nede beni bırakıp gitmeye. Acil kısmına girdiğim zaman etrafta emir yağdıran doktorlar, dört bir yana koşuşan hemşire bana alışık olduğum değil kalbimi sıkıştıran bir görüntü sunuyordu. Bu hengâme varsa ciddi şeyler oluyor demekti . Hiç bir yere bakmadan acil kısmından çıktığım da çoktan hastane çevresini sarmış olan askerleri fark etmem uzun sürmedi . Arkama baktığım zaman bende ne gördüklerini bilmediğim tim üyelerinin tuhaf bakışları üstümdeydi .

Asker Yari 《DÜZENLENECEK》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin