Kızlarla içeriye alınmadığımız için eve dönmek zorunda kalmıştık.
O Kerem denen mal yine yapmıştı yapıcağını. Ama bu saatten sonra onunla muhattap olmak istemiyordum. Çünkü bu çocuk tam bi belaydı.
Yarın yinede hem keremle hem dilarayla konuşucaktım. Son bi kez. Sonra şu keremle bi daha muhattap olmazdım zaten. Çocuk uğraşıkcak gibi değildi. Ruh hastası mal.
Eve gidip yatağıma uzandığımda düşünmeye başladım. Bu kerem neden bu kadar büyütüyodu herşeyi.
Bi bank kavgasıyla başlamıştı herşey. Alt tarafı bi bank. Çok egoist bi çocuktu. Hemen egosuna yediremeyip intikam almak istedi. Neydi bana olan bu gıcıklığı.
Keremden;
Selin ve arkadaşları içeriye giremeyeceklerini öğrendikleri zamanda ki yüz ifadeleri büyük kahkahalar atmama sebep olmuştu.
İyi intikam almıştım. Selin denen o kız benle uğraşılmayacağını öğrenmiş oldu hem. Ama nedense bu kızla uğraşmak hoşuma gidiyordu.
Selinden;
Sabah uyandığımda saat erkendi. Bugün de okula erken gidiyim bari. Kahvaltı edip hazırlandıktan sonra çıktım.
Okulun bahçesine geldiğimde bahçede kimse yoktu. Yalnızca Kerem kendi başına basket oynuyodu.
Beni görür görmez
" Dünkü parti ne eğlenceliydi ama dimi Selin " dedi.
" Evet inanamassın o kadar eğlendimki anlatamam. "
" Biliyodum zaten çok eğlendiğini. " dedi alayla gülerek.
" Bak Kerem benimle ne alıp veremediğin var bilmiyorum ama ben sadece küçük bi intikam aldım eğlencesine ama sen saçmalamaya devam ettin. "
" Evet çünkü beni bi seans boyunca sinema salonunda bekletmen çok sinir bozucuydu ve ben bunun altında kalmadım kalamazdım. "
" Tabii egona yedirememişsindir dimi. " dediğimde.
" Hahaha ne komik! " dedi.
Bende yanından uzaklaşıp okula girdim. Onunla daha fazla uğraşamazdım.
Sınıfta oturdum biraz kitap okudum kızlar gelmeye başlayınca onlara anlattım Keremle konuşmamızı hepsi sinirle mal salak gibi şeyler söyleyip durdular.
Benimde tahmin ettiğim gibi egosuna yedirememişti kesin. Aman neyse bu çocukla daha fazla uğraşamazdım. Sınıfa Kerem girdiğinde birbirimize pis bakışlarımızı yolladık.
İlk ders matematikti. Bu nasıl bir tür eziyettir ya. İlk ders matematik. İğrenç.
Matematiği hiç sevmezdim çok karışık ve gereksiz gelirdi bana belki de yapamadığım zaman öyle geliyodur. Ama bazı konuları öğrenince onları hayatımın neresinde kullanıcağımı merak ediyodum. O gereksiz konuları.
Bu arada sınıfta Dilarayı gördüğümde ona da pis bakışlarımı yollamayı ihmal etmedim. Dün yaptığı şeyden sonra onu sevmememe rağmen bu sefer kendinden nefret ettirmişti.
Keremle yakın olmalarını istemiyordum. Aslında bunun nedenini gerçekten bende bilmiyordum. Ama dünkü olayda ikisinin de parmağı olduğu için olabilir.
Aman neyse ne sanki biz onların partisine kalmıştık! Ben düşüncelerimle baş başayken hoca birden
" Selin bu soruyuda sen yap. " dedi.
Ben dersi takip etmediğim için anlamayan gözlerle hocaya bakarken ceren yardımıma yetişti. Tam kalkıp soruyu çözücekken bana çözümü söyledi bende onun yardımıyla yaptım. Arkadaşlar zor zamanlar için vardır.
Matematikten sonra beden dersi vardı. Derste kızlarla voleybol oynuyoduk. Tam o sırada kafama yediğim topla bi an kendimden geçtim o derece.
Arkamı döndüğümde çokta şaşırmadım. Keremle karşılaştım. Ondan başka hangi gerizekalı yapardı ki. Ona dönüp
" Sen napıyosun ya beynimi deldin resmen. İnadına yaptığını biliyorum." dedim.
" Pardon ya yanlışlıkla geldi " dedi kahkaha atarak. Ben o sinirle topu alıp ona fırlattım.
Bi an afalladı. Yanındakiler Burak, Mert, Ege ve Görkem gülmeye başladı. O da sanki çok kızmadı yanındakiler gülünce biraz yumuşadı gibi. Şaşırdım. Böyle gayet iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bana Aitsin
ChickLitBenim verdiğim değeri haketmeyen insanları hayatımdan çıkarıyordum. Ama her zaman bir yenisi daha ekleniyordu. Karşılıksız bir aşk. İşte böyle sevipte sevilmemek çok zordu.