SBA 15. Bölüm

685 26 0
                                    

Birkaç tane karakter ismi değiştirdim. Bayadır yb atamıyorum kusura bakmayın anca vakit buldum. İyi okumalar :*

Sabah kalkıp saate baktığımda normalden yarım saat erken kalkmış olduğumu fark ettim. Bu nasıl olur ben ve erken kalkmak derken uykumu aldığımı farketmem daha da çok şaşırmama neden oldu. Ben her sabah 10 kere annemin uyarısıyla kalkmayan insandım!!

Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Kısa bi duş alıp saçlarımı kuruttuktan sonra formalarımı giydim. Onun üzerine mavi polarımı geçirdim. Telefonumun şarjının %5 olduğunu görmemle hemen prizin yanına koştum. Saat erkendi o yüzden bi kitap alıp okumaya başladım.

Biraz kitap okuduktan sonra aşağı indim. Annem kahvaltı hazırlıyordu. Beni görmesiyle

" Oo hayırdır inşallah sen bu saatte uyanıp hazır olur muydun hiç? "

" Valla bende anlamadım anniş demekki arada olabiliyomuş. " diyip masaya oturdum. Sonra babam ve ablamda geldiler. Kahvaltımız bittikten sonra yukarı çıktım. Telefonumu ve çantamı alıp çıktım.
Yolda Cerene " Hazırsan evden çık okula beraber gidelim. diye mesaj attım. O da tamam dedi. Sonra buluşup okula geldik. Bahçede banklardan birinde oturken önümüzden Dilara geçiyordu. Elinde telefon

" Bende seni seviyorum aşkım hadi çabuk gel. " diye konuşuyordu. Kerem olduğunu anlamam uzun sürmedi. Ceren

" Bizim işimizde zor be kanka nerde mal egoist çocuk var hep onları seviyoruz. "

" Valla ya. Zaten kimi sevsek dünyanın 8. harikasına dönüşüyo o da ayrı bi konuda. Bu Kerem malı Dilaranın nasıl bi kız olduğunu bilipte mi seviyo ve değer gösteriyo? Gerçekten Keremde bu kadar yapmacık aşktan anlamaz bi insan mı ya? Dilarayla çıktığına göre evet. Kanka ya tam sevilcek insan bulmuşum. Dilara gibi bi kıza değer veren bir mal. Ne güzel! "

" Dilarayı sevilcek bi insan olarak görüp öyle bi kıza değer veriyosa bu Dilara=Kerem demektir kanka. Geçmiş olsun. Kısacası Kerem aşktan, verilen değerden bi bok anlamıyo. "

" Hiç mi umut yok be. Ne biliyim belki sevmesini biliyodur filan ama Dilarayı kullanıyodur. Ya da daha okulda yeni ya sap gibi kalmasın diye çıkmıştır. Of! "

" İnşallah öyledir. Zamanla görücez. Umarım bu böyle devam etmez. " dedi Ceren

" İnşallah yoksa ben bu kızı yolarım. Kaşar. Bindi sini siviyirim işkim çibik gil. "

" Bende o Başak Egeye yavşarsa yolarım valla. Bu ne ya. "

" Ya zaten onlar anca takılmak için çıkılan kızlar fazla şey yapmaya gerek yok. "

Kızlar gelmeye başladılar. Onlarlada biraz daha oturduktan sonra kalkıp sınıfa geçtik.
Sınıfa girdiğimde Keremle Dilara birbirlerine sarılıyolardı. Onlara bakmamaya çalışarak sırama geçtim. Hoca girdi ve derse başladı. Neyse ki ders ingilizceydi. İngilizce derslerinde sıkılmıyordum en azından. Sınıfa nöbetçi öğrenci girdi ve duyuru yapıcağını söyledi.

" Son ders herkes konferans salonunda toplanıcak. Müdürün bi duyurusu var. "

Son derstende yırtmıştık. Oh ne güzel.
Acaba ne duyurusu vardı? Her neyse görürdük işte son ders. Hoca derse döndü. Bende Cerene dönüp

" Kanka geçen bizim Berke varya bana ne dedi biliyo musun ? "

" Ne dedi kanka?"

" Kanka söylicem ama kimseye söylemek yok. Aramızda kalması lazım bir süre. Şuanlık duyulmaması gerek. "

" Merak etme kanka bizim kızlarda dahil kimseye söylemem. Söyle sen. "

" Bu bizim Berke bizim Senayı seviyomuş. Bana aramızı yapsana dedi. Bende bir süre sonra harekete geçicem. Biliyosun şu an Sena böyle bişeye hazır değil. Şu umut salağını iyice unutsun ve biraz kafasını toplasın onu bekliyorum. Yoksa çoktan yapmıştım aralarını. Çok tatliş olur bunlar. " diyip güldüm. Ceren

" Vaay Berkeye bak be bu zamana kadar nerdeymiş. Neyse kanka haklısın biraz daha bekleyelim. "

" Bizim kızlarada söylemesek iyi olur. Yanlışlıkla ağızlarında kaçar filan zamansız duymasın Sena. "

" Aynen. " Nihayet zil çaldığında kantine indik. Kübra

" Son ders ne var acaba. Umarım eğlenceli bişeyler planlamışlardır. Bu okul çok sıkıcı bu aralar. "

" Aynen. Bir gezi filan olsa fena olmaz. " dedi Ece. Sonra birden heyecanla bize döndü.

" Dün Cem bana çıkma teklifi etti. SONUNDA. Allahım çok mutluyum. İyice sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Herşeye karışıyodu filan sevgili değildik ama artık sevgiliyiz. "

" Oo kanka hayırlı olsun çok sevindim be sonunda. " dedim. Kübra

" Bugün kutlama yapalım o zaman bunun şerefine. " diyerek güldü.

Sena ve Cerende buna benzer şeyler söylediler ve çıkışta bişeyler yapmaya karar verdik. Zil çalınca sınıfa geçtik.

Öyle böyle bi şekilde son derse geldiğimizde hepimiz konferansta toplanmıştık. Herkes müdürün ne diyeceğini bekliyordu. Bize döndü ve konuşmaya başladı.

" Çocuklar her sene olduğu gibi bu senede liseler arası müzik yarışması olucak. Bunun için ilk olarak eleme yapacağız. Haftaya pazartesi ilk elemeyi yapacağız. Daha sonraki elemede son olucak. Kalan bir veya iki kişi finale yollanıcak. Bir veya iki dememin sebebi eğer birbirine uyumlu iki ses bulursak çift olarak yollucaz okulumuzu temsil etmek için. Bu tabi bir kişi de olabilir. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Haftaya pazartesiye kadar isimlerinizi yazdırın. Sorusu olan var mı ? "

Müdür konuşmasını bitirdiğinde kızların gözlerini dikmiş bana bakmakta olduklarını farkettim. Bende onlara saçmalamayın bakışı attım. Tamam sesim biraz güzel olabilirdi ama buna katılmıcaktım.

" Selin sakın bana bu elemelere katılmıyacağını söylemeye kalkma çünkü öyle bi şansın yok arkadaşım. " diye üstüme gelmeye başladı Ceren. Ardından Kübra

" Kanka katılcaksın dimi? Saçmalama tabiki katılcaksın. "

" Kızlar bi sakin ya ben düşünmüyorum katılmayı filan abartmayın ben kendi sesimde fazla abartılcak bişey göremiyorum. "

" Kızım saçmalama sesin gayet güzel. Bizim okula genel olarak baktığımızda senden çok çok daha iyi olan birini göremiyorum. Bi şarkı seç adam akıllı çalış gayet mükemmel olur bence. " dedi Sena.

" Ya bilmiyorum şimdi birden şey geldi. Bakarız ya. " Ece,

" Katılıcaksın Selin. Bu konu burda kapandı. Hadi gidiyoruz. "

Hep beraber kalkıp çıkışa doğru ilerledik. Sinemaya gitmeye karar verdik. Beklediğimiz bir film vizyona girmişti. Seansı kaçırmayalım diye acele ettik. Ve sonunda filme girdik. Çıkışta baya bi saat alışveriş yaptık. Artık ayaklarımız şişmeye başladığında bi kafede oturduk.

" İyi oldu ya böyle bana iyi geldi. " dedi Sena.

Bizde aynen gibisinden bişeyler mırıldandık. Sanırım konuşmaya halimiz kalmamıştı. Biraz oturduktan sonra kalkmaya karar verdik. Çünkü fazlasıyla yorulmuştuk.

Sonunda eve geldiğimde kendimi yatağa attım. Telefonum titredi ve gelen mesaja baktım.

Gönderen: Berke

" Kanka kesin katılıyosun dimi şu elemelere bak katıl zaten seni geçicek birini tanımıyorum. He bide şu Kerem denen çocuk var ya bizim sınıfa yeni gelen o da mı katılcakmış neymiş. Öyle duydum. Sesine iyi diyolardı. Neyse kesin katıl yani yoksa gider zorla ismini yazdırtırım. "

Mesajı okumamla içimde bişeyler kıpırdandı. Bu işte Keremin olması düşüncelerimi değiştirmişti. Sanırım katılmaya karar vermiştim.

Sen Bana Aitsin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin