10.BÖLÜM

1K 62 15
                                    

Selamun Aleyküm...

"DOĞRULUŞ" 8K'yı geçti. Gerek oy gerek yorumları ile destek olan herkese teşekkür ederim. ✨

Uzunca bir aradan sonra içime sinen bir bölüm oldu. Keyifli okumalar dilerim...

~2 ay sonra ~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~2 ay sonra ~

Karargah'ın biraz gerisinde taksiden inen Mihre, girişte bakışlarını gezdirirken, karşısındaki kapıdan üniformayla girdiği ilk güne gitmişti.

Nasıl da heyecan ve gurur yüklüydü...

O gün ki hissettiği gurur hala yerli yerindeyken bir de özlem yüklenmişti sinesine.

Nizamiyeye yönelerek-asker kimliğini henüz teslim almamış olmasından sebep-kimliğini göstererek askerin içeriden alacağı onayı beklerken geçen her saniye saat gibi geliyordu .

Nöbetçi askerin aldığı onayla kapıyı açması ile hızlı adımlarla ilerleyen Mihre, karargah binasına girmek üzereyken gelen resmi araç ile durmak zorunda kaldı.

Aracın sürücü muavini kısmından inen asker arka kapıyı açarak selam dururken, üniforması içerisinde araçtan inen dayısını görmesi ile, askeri sınırlar içerisinde her ikisi içinde herhangi bir anlam ifade etmeyen yakınlıklarını kenara bırakıp, hazırola geçti.

Aralarında bir kaç metre kala karşı karşıya geldiklerinde "Mihre Yalçın. Ankara. Emret komutanım. " diyerek tekmil getirdi, Mihre.

"Rahat asker. 10 dakika içinde pantatlon da ol!" diyerek bir kaç saniye bakışlarını karşındaki genç kadında gezdiren 'Tuğgeneral Öktem Turan' yeğeni olduğu için değil; bu vatan için gönül vermiş, canını hiç düşünmeden feda edecek binlerden sadece biri olduğu için onunla gurur duyuyordu.

" Emredersiniz komutanım."

***

Üstünde siyah tişört, altında aynı renk kargo pantolonu ile son bir haftadır tabi tutulduğu sınavların sonuncusu olduğuna kanaat getirdiği sınav için parkurun başında bekleyen Mihre havanın soğuğuna zıt damarlarında yakıcı bir sıcaklık hissediyordu.

Başını gökyüzüne kaldırarak temiz havayı ciğerlerine hapsederken, yeni yeni doğan Güneş'in gökyüzüne saçtığı kızıllıklar beraberinde seyirlik bir görüntü sunuyordu.

10 dakikanın dolmasıyla eş yanına gelen Tuğgeneral Öktem Turan ile hazırola geçerken"Hazır mısın asker?" diyerek gözlerinin içine bakan komutanını "Daima." diyererek yanıtladı.

Tuğgeneral yanında bulunan askerden kronometreyi alarak sol elinde tuttuğu düdüğü çalarken, Mihre de aldığı işaretle parkurda koşmaya başladı.

Attığı her adım, geçtiği her engel ona hayatın takendisini anımsatıyor; her düzlükten sonra bir engel, her engelden sonra bir düzlüğün muhakkak olduğunu bir kez daha gösteriyordu.

DOĞRULUŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin