6.BÖLÜM

1.2K 56 18
                                    

Keyifli okumalar...

Zar zor bir araya getirdiği kelimelerle kurduğu cümleden sonra büyük bir hızla orayı terkeden Mihre, koşar adımlarla caddede yürürken bir yandan da göz pınarlarından firar eden ilk damla ile birbiri ardına  fütursuzca akan gözyaşlarını siliyordu.

Binebileceği bir taksi görme umuduyla durup etrafına baktığında karşı caddede gördüğü taksi durağı ile tam karşıya geçmek için adım attığında kolunun tutulması ile durmak zorunda kalırken, gün içerisinde defalarca kez durdurulmasının verdiği sinir ile kolunu tutan kişiye taraf döndü.

Asır "Sesleniyorum arkandan duymuyorsun. Bir dur Allah aşkına." derken nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

Mihre, kolunun tutan kişinin Asır olduğunu görmesiyle  öfkesini yanlış kişiye yöneltmemek adına kendini sakin kalmaya zorlayarak "Asır, rica ediyorum sonra konuşalım. Söz veriyorum seninle daha sonra uzun uzun konuşacağız ama benim şuan gitmem gerekiyor." derken son kelimelerinde sesi neredeyse yalvarır gibi çıkmıştı.

Asır, karşısındaki kadının yıllar önce bıraktığı kadın olmadığını zaten ilk gördüğünde farketmişti fakat şuan gördüğü hali ile durumun çokta basit olmadığını idrak etmesi gecikmedi.
Bir yanı üstelememesi gerektiğini fısıldarken diğer yanı onu bu denli yıpratıp, bu hale getiren şeyi daha fazla geç kalmadan öğrenip yanında olmak istiyordu.

Hala tutmaya devam ettiği kolunu bırakarak aklına gelen fikirle  "Tamam, nereye gideceksen ben seni götüreyim. Hem telefon numaran bile bende yokken nasıl sana ulaşabilirim ki? " diyerek  kabul etmesini umuyordu.

Mihre, birkaç saniye tereddütte kalıp sussada omuzları kabullenmişlikle çökerken"Tamam" derken bulmuştu kendini. 

Kimbilir, canparçası söz konusu olduğunda kaya kadar sert olan çehresinin bu denli hemen yumuşamasının sebebi belki de  yüreğindeki acı bâki kalacak olsa da can dostunun verdiği güven'e ihtiyacının olmasıydı...

Beraber arabaya bindikleri dakikadan itibaren anlaşmışçasına her ikisi de sessizliğini koruyor, ara ara Mihre'nin yolu tarif etmek için verdiği direktifler dışında radyodan duyulan hafif melodi bir nebze olsun ortamdaki rahatsız edici sessizliği  kırıyordu.

Yoldan ayırdığı saniyelik bakışları ile Mihre'yi kontrol eden Asır ise  bir zamanlar yanında bir an olsun susmayan dostunun bu sessiz hallerini içten içe garipsiyordu.

Sonunda mezarlığın büyük demir kapısının önünde durduklarında Asır'ın içini bir ürperti sararken, Mihre'nin nasıl bir acı ile imtihan olduğunu öğrenmek istesemenin  yanında hissettiği korku ise "Kim?" dedirtiyordu.

"Gelmiyor musun?" sorusu ile kendine gelen Asır dalmış olduğunu ancak farkedebilmiş ve hafif bir baş onayı ile büyük kapıdan Mihre'nin peşi sıra girerken etrafa baka baka ilerlemeye başlamıştı.

Dakikalar sonra Mihre, günün sonunda gecikmeli de olsa geldiği mezarın yanına çöküp mezar taşını okşarken her gelişinde olduğu gibi göz pınarları çoktan dolup taşmaya başlamıştı.

Bu sefer yüzündeki saf acıdan oluşan ifade ile başını kaldırıp Asır'a baktığında onunda kendinden farklı olmayan bakışları ile karşılaşırken kelimeler boğazında dizilip konuşmasını engellemişti yine.

Asır'ın durumu ise bambaşka bir boyut kazanmıştı. Dizlerinin bağı çözülüp Mihre'nin yanına çökerken  vücudundaki güç çekilmişti sanki.
"Özür dilerim, yanında olamadığım için çok özür dilerim." diye ardı ardına kelimeleri sıralarken boğazında oluşan yumru git gide büyüyor sesinin güçsüz bir hal almasına sebep oluyordu.

"Geçer dediler, unutursun dediler. Geçmiyor Asır, nasıl geçsin söyle!  Soğuk mezar taşına sarılmak ne demek kimse bilmiyor. "

Mezar taşını okşayarak güçsüz çıkan sesi ile ağlaya ağlaya  söylediklerinden sonra sessizliğe gömülen Mihre 'ye söyleyecek tek bir sözü olmamasının acziyetini yaşıyordu Asır.

İki dost yıllar sonra hiç ummadıkları bir şekilde karşılaşsalar da güven kokan bir dost' un sıcaklığına en çok ihtiyaç duydukları şu dönemlerde belki de başlarına gelen en güzel şeydi birbirlerini bulmaları.

                               ***

Saatler sonra Asır'ın evine gelen ikili den Asır, toprak olmuş kıyafetlerini değiştirmek için yatak odasına gittiğinde Mihre ise halıda olan bakışları ile Asır'ın dönmesini bekliyordu.

Kıyafetlerini değiştirmiş olarak salona gelen Asır çekinse de "Mihre temiz ve rahat bişeyler vermemi istermisin? Böyle rahat edemezsin" derken bulmuştu kendini.

Aldığı cevap "Zaten biraz sonra eve gideceğim. Boşuna giy çıkar yapmayayım."  olduğunda
Asır aldığı  cevaptan memnun kalmayarak "Evinin kaçacağını düşünmüyorum. Ha ben konuşmaktan kaçmak istiyorum diyorsan keyfin bilir. Ben seninle konuşana kadar pes etmeyeceğim haberin olsun." derken oldukça Keskin ve netti.

Yıllar boyunca ayrı kalsalar da gözden ırak olan gönülden ırak olmamıştı.

Mihre " Herzaman bu kadar inatçıydın." dedikten sonra ayağa kalkarak ekledi" Yalnızca eşofman versen yeterli. "  

" Gel benimle. "

Mihre'ye giyebileceği türden bir eşofman veren Asır banyonun kapısını açarak gösterdikten sonra yiyecek şeyler hazırlamak için mutfağa geçti.

                             ***

Salon'a dönen Mihre, zaten halihazırda salonla birleşik olan mutfağın tezgahında birşeylerle uğraşan Asır ile koltukları es geçerek sandalyeye otururken Asır arkasını dönerek" Eşofaman tam olmuş" dedi.

Mihre kafasını dağıtmaya çalışan arkadaşının gösterdiği gayreti boşa çıkarmak istemeyerek "Boyumu hesaba katamadın heralde." dedi. Asır ile aralarında bir kaç santim olmasına atıf yaparak.

Asır'ın ağzından hafif bir kıkırtı dökülürken "Ben zayıflığından bahsediyorum. Boyunu hesaba katmamam ne mümkün. Boynumu eğerek konuşmadığım tek kadınsın neticede." dedi.

Ardından Asır'ın hazırladığı yemekleri masaya taşımasıyla sükunet içinde yedikleri yemekten sonra koltuklara oturduklarında Asır "Seni dinliyorum." diyerek Mihre'ye odaklandı.

Mihre aldığı bir kaç derin nefesin ardında konuşacak gücü nihayet bulabildiğinde döküldü bir bir kelimeler " İki yıl önce evlendim...."


Bölümün bittiği yer çok madinar değil biliyorum. Normalde 7. Bölümü de yazıp öyle yayınlayacaktım fakat dayanamadım. Bir sonraki bölümü de İnşAllah yakında yazıp yayınlayacağım.

Oy ve yorumlarınızı benden esirgemeyin olur mu?

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz?

Asır hakkındaki düşünceleriniz?

Bölümün son Mihre'nin ilk cümlesi hakkındaki yorumlarınız?

Sorularınız?





















DOĞRULUŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin