nisan arabanın kaputuna oturmuş, boş otoparkın içinde uçuşan yarasaları seyrediyordu. o kadar uykusu vardı ki göz kapakları kapanıyordu kendiliğinden. yol boyunca bağıra çağıra ağladıktan sonra, ağır bir uyku hali çökmüştü üstüne. dudağında kurumuş olan sümüğü diliyle ıslattı. kendini embesil gibi hissediyordu. aslında alışıktı zaten bu hisse. gözlerini sıkıca yumdu, sonsuza kadar uyuyabilirmiş gibi uykusu vardı. tam uykuya dalacağı anda kaan'ın bağırmasıyla kendine geldi. omzuna düşen başını güçlükle kaldırdı. nefes almaya mecali yoktu. kaan, nisan'da bir haller olduğunu fark edebilmek için fazla sinirliydi. arabanın önünde bir aşağı bir yukarı gidip geliyor, bu otoparkta nisan malıyla beraber ne halt ettiğini sorguluyordu. otoparkın bozuk ışıkları yanıp söndükçe yarasalar onlara yanaştı.
"uyumak istiyorum, lütfen," bebek gibi çıkmıştı nisan'ın sesi, burnu sümükleriyle tıkandığı için. kaan merhamet etmiyordu. ne yapacaklarına karar verene kadar uyumasını istemiyordu, ona göre bu haksızlık olurdu; kaan da kaputun öteki tarafına uzanıp uyusaydı o zaman, fok balıkları gibi yatarlardı beraber sanki kaan onu evden kaçırmamış gibi. yarasaların ikisi gitmişti, geriye kırmızı gözlü olan kaldı. tavanın köşesine yerleşti. kaan ellerini ensesinde birleştirdi, nisan'ın her fırsatta uyumaya çalıştığını gördüğünde ona doğru birkaç adım attı. mantıkla hareket etmediğini biliyordu. içgüdülerini dinledi sadece.
kaan iyice yaklaştığında, nisan gözlerini açtı birden. hiç utanmadan ya da çekinmeden, dik dik baktı kaan'ın solgun gözlerine. farkında olmadan dudağıyla oynuyordu, sonunda etini kopartıp kanattığında parmağını kanayan yere bastırdı. parmağındaki kanı dağıtmak isterken bütün avcunun içi kanla dolmuştu. kaan iki elini nisan'ın dizlerine koydu. şimdiye kadar nasıl fark etmemişti, nisan'ın bu kadar güzel kokabileceğini? kan durmak bilmiyordu. kaan'ın gözleri nisan'ın dudaklarına kaydı. nisan pes etmişti, kanın dilediği gibi akmasına izin verdi. yarasa, ters şekilde asılı olduğu köşede kıpraştı.
kaan, dudaklarına doğru eğildiğinde nisan tekrar gözlerini kapattı. bu anın gerçek olamayacağını biliyordu, gerçek gibi hissettirmesi için gözlerini kapalı tutacaktı. belki de hiç ölümden dönmemişti. ölüm buydu, belki, ama ölmek bu kadar güzel hissettirmemeliydi. ellerinin titremesine hakim olamayarak kaan'ın omuzlarına tutundu. dudakları buluştuğunda, nisan'ın dudaklarından akan kan, kaan'ın dudaklarına karıştı. dudağındaki kan kuruduğunda, kaan irkilerek geri çekildi. nisan gözlerini açmamıştı. kaan dudaklarındaki nisan'ın kanıyla gülümsedi. onu tekrar öptüğünde, nisan uykuya daldı.
köşedeki yarasa kanatlarını birbirine çarptı. çok geçmeden kendini aşağıya bıraktı, sertçe yere çakıldı. yerde kıvranırken, kırmızı gözlerini durmadan kırptı. yaşlarla doldu minik gözleri. düştüğü yerde yığıldı kaldı.
🖇🖇🖇
metin, elinde kalan son benzin bidonunu da ötekilerin yanına fırlattı. evin her bir yanına benzin dökmüştü. keşke başkalarının zihnini kurcalayabildiği gibi kendi zihnindeki anıları da silebilseydi, bunun için birçok şeyden vazgeçebilirdi. içinde bütün ailesinin öldüğü ev, her gördüğünde onu canlı canlı yakıyordu. babaannesinin son hatırladıkları bu evdeydi; bunak kadın herkesin hayatta olduğunu sanıyordu, koca evin herhangi bir odasında olduklarını. ev içindeki ölülerle beraber çürümüştü. metin defalarca kez bu ölüler evini geriye yalnızca külleri kalana dek yakmak istemişti; ateş yeterince güçlü çıkarsa, anıları da yakardı belki.
omzuna bir el dokunduğunda, başını arkasına çevirdi metin. karşısında ela'yı görmeyi beklemiyordu. buraya gelebilecek kadar iyi hatırladığı için onun zihnini yıkamadığına pişman oldu. rüzgar estikçe, güzel kokusu metin'in burun deliklerine doluyordu. kızın derisi fazla inceydi. metin neredeyse kızın damarlarında akan kanı hissediyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ GÖZLER
Vampireasla ölümlülere güvenme. ne dilediğin hakkında dikkatli ol. ve aksatmadan tuvalete çık. ya da çıkma. en fazla ne olabilir ki? lise üçüncü sınıf öğrencisi nisan, bir gün okulda büyük dışkısını tutmaktan baygınlık geçirir ve camda gördüğü yarasa, insa...