The City for US | JINKOOK (Çeviri)

3.3: Gerçekliğin Açılımı

Jungkook'la olan öğle yemeğinden tam on dakika öncesine kadar, restoranın otoparkındaki arabasının içinde beklerken, Seokjin eski erkek arkadaşını tekrar göreceği için ne kadar acı verici derecede gergin olduğunu hiç anlamamıştı. Onu düğünde görmek daha rahat hissettirmişti çünkü ikisi de orada başka insanlar için bulunuyordu, Seokjin'in ne zaman kaçmaya ihtiyacı olsa 'sağdıç görevi' gibi güvenli bir bahanesi olmasından olmasından bahsetmeye gerek bile yoktu. Jungkook'la yalnızca onunla takılmak amacıyla görüşmek şimdi, yemekten on dakika önce, dün bu teklifi kabul ettiği ana kıyasla çok daha devasa hissettiriyordu.

Daha yakışıklı olmak için erken ve Jungkook'un ona dair Akşamdan Kalma Brunch Seokjin anısını Seksi Kariyer Seokjin ile değiştirmeye kararlı bir şekilde uyanmış ve daha şimdiden çalışma arkadaşlarından aldığı iltifatlar yüzünden kulaklarının alev almasına neden olacak tuhaf anlar yaşamıştı. Yeji aynı zamanda ona programında iki saatlik bir boşluk açmıştı rahatça gidip gelebilmesi için ve Seokjin onu ilk saatin sonunda araması için tembihlemişti oradan erken ayrılmasını gerektirecek bir nedene ihtiyaç duyarsa diye. Kağıt üzerinde, Seokjin hazırdı ancak şu an hissettikleri hazır dışında her şeydi.

Bir kez daha telefonuna baktı.

Jungkook

11:52 a.m.

Biraz erken geldim. Arkadayım!

Onun şu an sakinleşmesini sağlama ihtimali olan tek şey kendisini Jungkook'un erken gelme sebebinin onun da kendisi gibi gergin olmasına inandırmasıydı, her ne kadar cesur erkek arkadaşının bibimbap üzerine gerginlik yaşamasını aklında canlandırmak onun için biraz zor da olsa.

Güneşliğini aşağı indirdi ve son kez aynaya baktı saçının yerli yerinde olduğundan ve dudaklarının kurumuş görünmediğinden emin olmak için. İş yerinde güzel görünmek Seokjin için sıradışı değildi; iltifatlardan bunu sık sık yapmasını sağlayacak kadar çok keyif alıyordu, ancak bugün biraz abarttığının belli olduğunun da farkındaydı (onu ele veren şey sabah Yeji'nin onu gördüğünde yaptığı ilk şeyin davetkar bir şekilde kaşlarını yukarı aşağı oynatması olmuştu).

Üzerinde yusufçuk desenleri olan siyah, kısa kollu bir gömlek ve siyah kot pantolonla birlikte beyaz spor ayakkabılar giymişti, bu kombini seçmesinin sebebi beli ile omuzları arasındaki farkı belirginleştirmesiydii. Üzerine bir blazer giymeyi tercih etmişti kıyafeti işe uygun bir hale getirmek için.

Arabasındaki saat ona öğlen olduğunu söylediğinde, derin bir nefes aldı ve Jungkook'a arabasını şimdi park ettiğini bildiren bir mesaj attıktan sonra fikrini değiştirip işe geri dönmeden önce kendini zorla arabadan çıkarıp restorana doğru sürükledi.

Jungkook'u bulması neredeyse hiç zamanını almamıştı ve aynı zamanda eski erkek arkadaşını görmenin en kötü tarafının onun yanında nasıl davranacağını çözmesi değil tam olarak onu görme kısmı olduğuna karar vermesi de. Ona verilen her an dehşet verici derecede etkileyici göründüğü gerçeğinin insan üzerinde yarattığı tokat etkisi zaman geçtikçe hiç hafiflemiyordu, ve açıkçası, Seokjin gözleri Jungkook'a her değdiğinde sanki bayılma riski yokmuş gibi davranarak tüm bu yaşananlara dayanabileceğini sanmıyordu.

Bu adam nasıl benim sevgilimdi ki? diye düşündü kendi kendine, onun oturduğu masaya yaklaşırken.

Jungkook henüz Seokjin'i fark etmemişti, camdan dışarı bakmak ve çevresindeki şeylere dikkat etmekle fazla meşguldü. Elleri masanın üzerinde birbiri ile kavuşmuştu, baş parmakları gergin bir şekilde birbirinin etrafında dönüyordu. Saçı yumuşak, doğal dalgalarla aşağı inmişti bugün, tek tarafını gümüş, küçük bir halka küpenin süslediği kulağının arkasına sıkıştırmıştı. Tam Seokjin masaya yaklaşırken o da Seokjin'e dönmüş, gözleri aydınlanmış ve küçük ama canlı bir gülümseme güzel yüzünü aydınlatmıştı.