let me apologize to begin with
let me apologize for what i'm about to say
but trying to regain your trust was harder than it seemed
and somehow i got caught up in between
and i cannot explain to you
and anything i say or do or plan
fear is not afraid of you
but guilt's a language you can understand
and i cannot explain to you
and anything i say or do
i hope the action speak the words they can
for my pride and my promise
for my lies and how the truth gets in the way
the things i want to say to you get lost before they come
the only thing that's worse than one is
none
Seokjin'in içinde bulunduğu durumları kendi için olduğundan daha karmaşık hale getirme alışkanlığına sahip olduğunu fark ettiği ilk yer, terapiydi. Terapistini, kibar ancak sarsıcı derecede dürüst olan ve ona sürekli meydan okuyan kadın Siyoung'u görmeye başlayalı daha birkaç hafta olmuştu. O seansı atlamak istemişti; yorgundu, o gün kendini iyi hissediyordu ve konuşacak pek bir şey olmadığını düşünüyordu ancak son dakika iptal için ödemek zorunda olduğu ücret onu kalkıp ofisine olan otuz dakikalık yolculuğu yapmaya ikna etmişti. Ve her zaman olduğu gibi, Seokjin ona verecek hiçbir şeyi olmadan gelmiş olsa da ona ayna tutacak bir şey bulmuştu.
Dakikalar içinde, konuşma Seokjin'in fazlasıyla rahatsız olduğunu belirttiği bir şey hakkında derin bir hal almıştı, çabuk öfkelenmesine. Anksiyetesi olduğunu zaten biliyordu, ancak durduk yere sinirlenip durmasına kafası gitgide karışan arkadaşlarıyla bunu henüz paylaşmamıştı.
"Onlara neler olup bittiğini söylemek istiyorum," dedi Seokjin, "ama onların anksiyetemi bir bahane olarak kullandığımı düşünmelerini istemiyorum."
Seokjin terapistinin ona kimsenin böyle düşünmeyeceğini ya da bu korkunun saçma olduğunu söyleyerek ona güven vermesini beklemişti. Geriye dönüp baktığında gerçekte terapistinin ona sadece bir arkadaş gibi cevap vermesini beklediğini biliyordu.
Onun yerine, Siyoung ona boş bir şekilde bakıp omuz silkti. "Tamam, o zaman onlara bunu söyle."
"Neyi söyleyeyim?" diye sordu.
"Onlara sana konulan teşhisi davranışların için bir bahane olarak kullandığını düşünmelerini istemediğini söyle. Onların senin iletişim kurma denemeni yanlış anlamalarını istemediğini, ve tam olarak söylemen gereken şeyi söyle."
Çok basit bir tavsiyeydi – oldukça dümdüz, yalnızca sağduyudan ibaret bir öneri. Yine de, Seokjin bunun bir seçenek olduğu gerçeği karşısında afallamıştı. Siyoung güldü ve başını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The City for US | JINKOOK (Çeviri)
Fanficorijinal hikaye ao3'te @jinggukpd tarafından yazılmıştır. Kim Seokjin'in hayatındaki en acı tecrübe, uzun zamandır birlikte olduğu erkek arkadaşını, onca seçenek arasından lanet olası bir şehre karşı kaybetmesiydi. O zamandan sonra, Kore'ye geri taş...