The City for US | JINKOOK (Çeviri)

6.4: Benim Bildiğim

Seokjin

6:13 p.m.

Günaydın

Jungkook

6:13 p.m.

Dude

Seokjin

6:13 p.m.

Biliyorum biliyorum

Daha yeni uyandım

Birlikte hazırlanmak ister misin?

Jungkook

6:14 p.m.

10 dakikaya inerim

Yiyecek bir şeyler ister misin?

Seokjin

6:14 p.m.

Sadece seni

Jungkook

6:14 p.m.

...

Seokjin

6:14 p.m.

Çok pardon

Yiyecek bir şey yoksa teşekkür de yok

Jungkook odasına tam on dakika sonra geldi, tıpkı yapacağını söylediği gibi. Seokjin gardırobun üzerindeki koca aynanın önünde yere yerleşmişti, makyaj malzemeleriyle birlikte ve Bluetooth hoparlöründen müzik çalıyordu kapıda yumuşak bir tıklama duyduğunda. Ayağa kalktı, şort şeklindeki eşofmanını aşağı doğru düzeltti ve kapı deliğinden bakıp orada duran ve kolları hazırlanmak için neye ihtiyacı varsa onlarla dolu olan Jungkook'u gördü.

Seokjin kapıyı açtı ve Jungkook olduğu yerde sabit bir şekilde kaldı, yakışıklı yüzünde hali hazırda küstah ama kocaman bir gülümseme vardı.

"Yani diyorsun ki ben yiyecek bir şeyim?"

Dudaklarından dökülen derin, bıkkın iç geçirmeye engel olamamıştı ancak Jungkook o kadar keyifli bir şekilde gülüyordu ki Seokjin de gülümseyerek karşılık verdi.

"İçeri gel," dedi yana doğru adımlayarak.

Jungkook içeri girdi, daha fazla adımlamadan önce ayakkabılarını çıkardı kapıda. Bütün makyaj malzemelerini yere indiridi ve eşyalarını köşedeki masaya bıraktı. İki orta boy makyaj çantası ve basitçe Seokjin'in yatağının üzerine attığı, askıda birkaç kıyafet getirmişti.

"Ne giyeceğimi bilmiyorum," diye cevap verdi Seokjin'in sorulmamış sorusuna, çeşitli sayıdaki askıya baktığını fark ettiğinde.

"Ah," Seokjin başını salladı. "Yani, ben de şimdi makyajımı yapmaya başlamak üzereydim. Bana katılmak ister misin? Yoksa önce saçını mı yapmak istersin?"

Jungkook çantalardan biri aldı ve Seokjin'in aynanın önündeki yerini işaret etti. "Sana katılacağım!"

İkisi de aynanın önüne oturdu, Jungkook aynı Seokjin gibi çantasını yere döktü ve böylece etraflarında saçmalık derecesinde makyaj malzemesi birikti. Birbirlerinin malzemelerine bakıp ürünler hakkında sorular sordu beğenip beğenmedikleri ya da deneyip deneyemeyecekleri gibi ve makyaj üzerinde yeterince lak lak yaptıklarına karar verdiklerinde ise basitçe birbirlerinden ne isterlerse onu ödünç alacaklarına karar verdiler.

Seokjin farla başladı, hafif ışıltılı altın bir renk kullanmıştı göz kapaklarının ortası için ve dış köşeleri içinse mat, daha koyu bir kahverengi. Makyajını yapmaktan her zaman keyif almıştı, oldukça açık fikirli olan annesinden oldukça erken yaşta öğrenmişti. Yine de, ne kadar bundan çok keyif alsa da sadece bu gibi günlerde yapıyordu – kulübe gitme, içmeye gitme, bir doğum günü, bir düğün.