-
"Sıkıldım. Ne zaman kendine gelecek?"
Bilincim açılsa bile hala kapalı olan gözlerimle kulağıma ulaşan yabancı sese odaklanmaya çalışırken yattığım yerde kafam omzuma doğru düştü. Rahat bir yerdeydim.
Gözlerimi istesem de açamıyordum. Yorgun hissediyordum. Hatta yorgun ne kelime?! Çökmüştüm resmen. Öleceğimi bile düşünmüştüm ki ölmemiştim sanırım. Yani başımda kim vardı bilmiyorum ama sorgu melekleri değilse ölmemiştim herhalde.
"Sıkıldıysanız gidebilirsiniz Prensim. Zorla tutmuyorum ya?"
Taehyung? Evet onun sesiydi bu. Komutan Taehyung ama bir dakika, 'prensim' mi demişti o? Kime demişti onu?!
"Niye Komutan, gideyim de yine kucağına alıp bir yerlere mi götür?"
Aklıma gelen ihtimalle yapabildiğim kadar kaşlarım çatılırken göğüs borumda günler sonra tırmanan duyguyla ağlamaklı sesler çıkardım ve yanımdakilerin sessizleşmesini sağlarken elimi boşluğa uzattım.
"Ne Prensi?! Oğlu mu var bir de orospu çocuğunun?! Ne oluyor?! Taehyung?!"
Gözlerim ani çıkışmalarımla yavaş yavaş açılırken buğuluydu görüş açım ve boğazım acımıştı. Çok yüksek bağırmamıştım ama günler sonra konuşmanın verdiği etkinin acısı da vardı tabi.
"Neden adınla sesleniyor? Hem Yoongi hyunga mı küfür etti o?"
O 'prens' denilen kişinin sesi yeniden duyulduğunda Taehyung "Hekimi çağırın!" Gözlerimi birkaç defa arka arkaya kırparak ışığa alışmaya çalıştığımda karşımdaki iki silüet tam olarak bedene bürünmüştü.
Taehyung askeri kıyafetleriyle yattığım yatağın ucunda dikilirken tam karşısındaki kolunu sinirle tutan genç oğlana bakıyordu. Şu berbat halimle bile söyleyebilirdim ki 'prens' harbiden güzel çocuktu. Yoongi'nin çocuğu değil ama büyüktü bu.
Sonra berbat halime rağmen önümde potansiyel bir engel mi yoksa diye düşündüm. Lan, dedim. Yoksa bu çocukla evli de buna ondan mı prens diyorlar? Anında kinle dolarken saldırmaya hazır hissettim kendime ama neye saldıracağımı da bilemedim. Kolumu kaldıracak halim yoktu. Orospu çocuğu dedim yine içimden. Tabi orada benimle yaşadı burada da yasal yapmıştır eşcinselliği Kral sonuçta!
"Jungkook şaka mısın sen? Adımla seslenmeyip neyle seslenecek?"
Sonra o telaşım da gitti. Karşımdaki ikili birbirine sinirle bakıp açıklamalı suçlamalı adeta bir 'çift' kavgası yaparken derin bir nefes aldım.
Potansiyel tehlike gitmişti kafamdan rahattım. Şimdilik tabi.
"Komutan değil misin sen?! Ben bile Komutan diyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
remember me |yoonmin
FanfictionYAZMA İSTEKSİZLİĞİNDEN DOLAYI ARA VERİLDİ (bölüm gelmeyecek) BÖYLE DURSUN DEDİĞİNİZ İÇİN KALDIRMIYORUM!! Gece sevgilisiyle uyuyan Park Jimin gözlerini açtığında kendini Min Krallığının sınırlarında bulur.