-
Sıfır uykuyla beraber dikildiğim Kralın kapısının önünde askerler bana bakıp kapıyı açmam için işaretimi beklerken derin derin nefesleniyordum.
Bahçeden odama döndüğümde uyuyamamıştım. Sabaha kadar tüm kelimeler kafamda dönüp durmuş her şeyi baştan sona düşünmüştüm. Ağlamıştım da. Gözlerimse hem uykusuzluk hem de bundan şişti işte.
Duş alıp yeni kıyafetler giymiştim ama uykusuzluğumdan dolayı çirkin hissediyordum yine de. Her şeye rağmen onun için tam takır hazır olmaya çalıştığım için de olabilirdi bu his.
"Açın."
Kapı açıldı, dudaklarımı yalayarak içeriye girdim ve dudaklarımı birbirine bastırarak yatağında uyuyan ona baktım. Tüm gardım düştü sanki yine. Çıldıracaktım. Ne hissedeceğimi şaşırmıştım artık.
Yavaş adımlarımla yatağına ilerledim. Yatağın ucuna yakın olduğu için rahatça gözümün önündeydi yakışıklı yüzü. Dediğim gibi, huzursuz bir uykudaydı ama. Alt dudağımı ısırdım ve iki diz üstü çökerek ezbere olduğum her detayı baştan sona yine ezberledim.
Dayanamadım, işaret parmağımın ucuna derin bir öpücük kondurdum. Sonra da parmağımı yarasına uzatarak başlangıç ve sonuna yavaşça dokundurdum. Öpmüştüm işte.
Hafif çatılı kaşları gevşedi, kafası hareket eder gibi olduğundaysa hızlı atan kalbimle aceleci ama sessiz olmaya çalışarak doğrulup pencereye koştum, sonra odanın ortasında yatağının ucunda durdu adımlarım.
Perdesi açıktı zaten. Dün gece beni izlemişti. Dişlerimi birbirine bastırıp kafam omzuma doğru düştüğünde ellerim iki yanımda yumruk halini aldı. Benim gözüme gram uyku girmezken o güzelce uyumuştu işte.
"Kaftanım."
Duyduğum boğuk sesle irkilerek yatağa baktığımda yarasının olduğu gözünü ovalayarak bana baktığını gördüm. Ne ara bu hale geldi bilmiyorum ama... Yorganı kasıkalarına kadar sıyrılarak yapılı çıplak üstünü ve yatağa serilen saçlarını ortaya çıkarmıştı. Şeytanın çocuğu seni.
Hızla ilerleyip kaftanını aldım ve tutarak önünde dikilmeye başladım. Yatakta oturur hale gelip kafası eğik yeri incelerken dudak içimi ısırdım. Gel tabi kendine gel. Daha çok geleceksin.
Kalktı, gözlerimin içine bakarak kaftanını giydi ve bir şey demeden odanın içindeki banyosuna ilerledi. O gittiği gibi ben de yatağını kapatmaya başladım. Kocamandı bu yatak be. Yastıkları da yorganın üstüne koyarken gözüm kafasını kaldırdığına kaydı ve elime alıp yerine koymadan inceledim bir süre.
Sonra yine dayanamadım ve burnuma götürüp derince soludum güzel kokuyu. Gözlerim istemsizce kendiliğinden kapanırken nefeslerim yetmiyordu sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
remember me |yoonmin
FanfictionYAZMA İSTEKSİZLİĞİNDEN DOLAYI ARA VERİLDİ (bölüm gelmeyecek) BÖYLE DURSUN DEDİĞİNİZ İÇİN KALDIRMIYORUM!! Gece sevgilisiyle uyuyan Park Jimin gözlerini açtığında kendini Min Krallığının sınırlarında bulur.