eight,,

1K 56 44
                                    

Maç penaltılara kalmıştı ve son penaltıyı ben kullanıyordum. Karşımda duran Kerem'e baktım. Penaltıyı ben kullanacağım diyince kaleye geçmişti.

Bir topa bir Kerem'e baktım. O sırada babam düdüğü çaldı ve topa vurdum. Kerem son anda topa uzanamadı ve top ağlarla buluştu. Barış koşarak yanıma geldi ve beni omuzlarına aldı. Ben gülerken Halil, Berkan ve Arda abi de yanımıza geldi.

Kaybeden Kerem'e baktım. Alpaslan Abi'nin kolunun altında sırıtarak bizi izliyordu. Kaybettiği için sinirli ya da bozulmuş değildi. Kaybettiği kişi ben olduğumda asla sinirlenmiyordu zaten.

Barış'ın omzundan indim ve hep beraber soyunma odasına gittik. Onlar üzerlerini değiştirirken köşeye geçip oturdum. Buraya gelirken yanıma yedek kıyafet almamıştım çünkü aklımda antremana katılmak ya da maç yapmak gibi düşünceler yoktu. Sadece kendimi affettirmek için gelmiştim.

Ne düşündüğümü dahi bilmiyordum ama dalmıştım. Boş boş zemine bakarken kafama fırlatılan sweatle bizimkilerin olduğu tarafa döndüm. "Hangi ayı attı bunu?"

Kafamdan sweati çekerken Kerem'in parfüm kokusu geldi burnuma. Ben almıştım bunu ona. Çatık kaşlarla Kerem'e baktım ama onun fırlatmadığını biliyordum. Asla yapmaz böyle bir şey.

Kerem gözleriyle bana bakmayan, boş boş etrafına bakınan Taylan'ı gösterdi. "Bana bak Antalyalı, boşuna Kerem'e bok atmaya çalışma Kerem bu odada bana bir şey fırlatacak en son kişi bile değil." Beni duymamış gibi yapıp bakınmaya devam etti.

Bana büyük gelse bile belini sımsıkı bağladığım Yunus'un yedek antreman şortunu çıkardım ve eşofmanımı giydim. Sonra tişörtümü çıkarıp Kerem'in sweatini kafamdan geçirdim. Taylan'ın tam arkasına geçip sessizce bekledim. Salak çocuk bana bakmadığı için geldiğimi de görmemişti.

Etrafına bakınmaya devam ederken arkasına döndü ve beni görünce çığlık atıp kenara kaçtı. Soyunma odasındaki herkes Taylan'ın attığı çığlığa gülerken Taylan kollarını göğsünde bağlayıp bana baktı. Tabii ben o sırada gülmekle meşguldum.

"Suratını görmen gerekiyordu!" karnımı tutarak gülüyordum. Karnım ağrımıştı gülmekten ama Taylan'ın suratı gözümün önünden gitmediği için gülmemi durduramıyordum. Gülmekten demgemi kaybettiğim sırada, geri geri düşerken koltuk altlarımdan tutuldum.

Zar zor gülmemi durdurduğumda tanıdık parfüm kokusu ve göğüslerimin oraya yerleşmiş ellerle beni tutan kişinin Kerem olduğunu çabucak anladım. Fazla mı sıcak bu soyunma odası yoksa bana mı öyle geliyor?

Kerem gülerek Taylan'a bakıyordu hâlâ. Onun yardımıyla dikildim. Eli hâlâ belimdeyken sesimi çıkarmadım. Eksik yapboz parçam gibi Kerem'in eli belimdeyken kendimi hiç olmadıpım kadar güvende hissediyordum.

...

"Ya saçmalama!" İris'in elinden kek kalıbını aldım. Tutturmuş kek yapıcam diye. İzin versem evi köyü yakar bu deli. Daha yeni kavuştumuşum evime gelip bana ne diyor!

İris tripli tripli bana bakarken Aden ağzına birkaç üzüm atarak geldi yanımıza. "Kızım Lio hâlâ annenlerde mi?" Lan Lio! Nasıl unuturum çocuğumu off. Şükret kendini unutmuyorsun Alev var ya.

"Bende diyorum aklımda bir şey vardı ama ne? Gece yatmadan önce annemlere gidip Lio'yu alacaktım." Aden bana kahkaha attı. Gerçekten onlar olmasa kendimi bile unuturum ben.

"Siz takılın kafanıza göre. Ben Lio'yu alıp geleyim." İris heyecanla bana bakarken portmantodan montumu çıkartıyordum. "Hayır İri, kendi başına kek falan yapamazsın! Aden bak ev sana emanet bir şey olursa senden bilirim ona göre!" kapıyı çektim ve yolun karşısında park edili arabama binip yola koyuldum.

Yolda annemi aradım haber vermek için. Bayadır görmüyordum onu özlemiştim. İkinci çalışında telefon açıldı ve annemin sesi doldurdu arabayı. "Alo?" sesini yediğim kadın ya.

"Annemm. Ne yapıyormuş benim canımın içi?" arkadan gelen havlama seslerini duydum. "Ne yapayım, senin bebeyle uğraşıyorum! Sizle uğraştığım yetmedi bebelerinize bakıyorum bir de!" annemin sitemine güldüm. "Acıkmış yavrum mamasını veriyorum şimdi." canım anam.

Yaklaşık iki haftadır Lio onlarla kalıyordu ve söylemek gerekirse Lio benim dışımda herkesin yanında çıldırıyordu. Hele annemin ve Kerem'in yanında iyice şımarıyordu eşek. "Tamam tamam merak etme. Yoldayım ben size geliyorum, çocuğumu alacağım. Gelmişken seni de görürüm hem." annemin Lio'yu sevme sesleri, Lio'nun sevinç sesleri geliyordu.

"Tamam bebeğim. Hadi dikkatli sür sağ salim gel." aşığım bu kadına valla. "Tamam annem. Var mı bir şeye ihtiyacın ya da bir isteğin?"

"Yok canım." onu onaylayıp telefonu kapadıktan sonra evin oradaki pastaneye uğradım. Annemin en sevdiği kuru pastalardan alıp eve geçtim. Elimde poşetle kapıda dikilirken zili çaldım. Arka bahçeden gelen havlama sesleriyle beraber kapı açıldı.

Önce annemi sonra Lio'yu gördüm. Lio beni görünce zıplamaya ve havlamaya başladı, sonra da koşarak kucağıma atladı. Onu sevmek için dizlerimi kırıp eğildiğimde patilerini dizlerime koyup yüzümü yaladı. Onun yüzünden gözümü açamıyorum.

"Lio gel kızım. Rahat bırak anneyi." annem beni Lio'dan kurtardı ve sıkıca bana sarıldı. Beraber içeri geçip mutfağa oturduk. Annemi sandalyelerden birine oturtup aldığım kuru pastları tabağa koydum ve bize birer kahve yaptım.

Fincanı annemin önüne koydum, tezgahtaki tabağı ve kendi fincanımı alıp annemin karşısındaki sandalyeye oturdum. Bir yandan kahve içip bir yandan sohbet ediyorduk. "Annem benim çok vaktim yok. İris ve Aden evde. Başlarına bir şey gelmesin şimdi." annem kafa salladı.

Biraz daha oturup Lio'nun tasmasına gezdirme tasmasını taktım ve annemle sarılıp yanağından öptüm. Lio'yu ön koltuğa bindirip kendimde şöfor koltuğuna geçtim ve yola çıktık.

Yirmi dakika sonra eve geldiğimde karşılaşmaktan korkutuğum manzarayla karşılaştım. Allah'ım sen sabır ver!

[🦁]
hahayt burda kesicem. kudurun merakinizdan ezikler 👎🏿👎🏿 bugun dedemlerde mac izliyodum yine surekli keremi cektim kdnsldsl. evet keremle kafayi bozdum ✊✊ yazim yanlislarim varsa kusura bakmayin. ben ne kadar kontrol etsem de gozumden kacanlar olabiliyo

optuum<3

edit:15.03.2023

6-0lik harika bi kayserispor macinin uzerine bu bolumu atmak istiyorum. icardi'nin harika uc golu, keremimin frikikten tam doksana mukemmel otesi golu ve icardiye yaptigi asist, ayni sekilde zaniolo'nun da doksana gonderdigi o sert sut ve rashica'nin yumusak ama topu harika saklayip cektigi o sutla gelen mukemmel galibiyetimiz.

neyse mac harikaydi cok mutluyum o yuzden

elleri ellerime.aktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin