you used to promise me it would be forever

1.8K 276 54
                                    

34*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

34*

Min Yoongi'yi yanlarına almanın nasıl hissettireceğini bilmiyordu Jeon Jeongguk lakin Park Jimin'in gözlerinde gördüğü mutluluk sözlerini yutmasına neden oldu.

Kim Taehyung onun kolları arasında karanlık denizi izlerken sessizdi. Bir bebekleri olacağı gerçeği konusunda heyecanlanmadan edemiyordu. Bir ailesinin olması uzun zaman boyunca kurmaktan kaçındığı bir hâyâlden ibaret olmasına rağmen gerçekleşmişti. Eşi onun yanındaydı, bir bebekleri olacaktı. "Jeongguk." diye fısıldadı Taehyung, başını kaldırdı ve ona baktı. "Biraz midem bulanıyor." Jeongguk ona gülümsedi, yanaklarını okşadı. "Biraz sabret, yakında ineceğiz." dedi, Taehyung'un saçlarını okşadı.

Min Yoongi kayığın diğer ucunda oturuyor, gözlerini çevrede gezdiriyordu. Park Jimin kürek çekmekle meşguldü. Kimse ile ilgileniyor bir havaya sahip değildi. "Bir plan yaptınız mı?" diye sordu Min Yoongi, hiçbir şey düşünmemişlerdi adayı terk ederken. Tek istedikleri kurtların onlar için kurduğu planlardan, Seokjin'den uzak olmaktı. Birbirlerinin yanında oldukları sürece hiçbir şeye ihtiyaçları olmadıklarını biliyorlardı. "Bir planımız yok. Karaya çıktıktan sonra düşüneceğiz." dedi Taehyung, soğuk içine işlerken eşine sığındı. Kim Taaehyung hiçbir zaman kendini bir Alfa olarak hissetmemişti. İçindeki sığınma duygusunu biliyordu. Kendini birilerine ve en çok benliğine kanıtlamak için bir kızgınlığında Omega ile birlikte olmuştu. Midesi bulanmış, birkaç gün hasta olarak yatağından çıkmamıştı. Bedeni onu cezalandırmıştı. O günün sonunda kendini daha savunmasız hissetmişti.

Düşüncelerinin içinde gezinirken adaya kürek çektiği günler geldi aklına. Jeon Jeongguk'un yüzüne ne zaman baksa yüreği parçalara ayrılıyordu. Alfa eşini kandırmak istemiyordu. Onu çekip çıkarmak istemişti. İçindeki bu benliğin verdiği savaşı geri plana atmak zor olmuştu onun için. Sessizleşmiş, Jeongguk'tan uzaklaşmıştı. İçindeki Alfa'dan kalan son kırıntılar da Jeongguk'un ona zarar vermesi ile yok olmuştu. Dönüşüm geçiremiyordu. Alfa onu terk etmişti. Boşluk yüreğinde, ruhunda, bedenindeydi. Kabul edemiyordu bu gerçeği, anlatamıyordu Jeongguk'a. Birlikte geçirdikleri geceyi Jaguar hatırlıyordu, biliyordu. Jeongguk'un ne kadar hatırlamıyor olsa da, Jaguar her anında onu yanında tutmuş, onu sevmişti. Jeongguk'un her dokunuşu içini titretmişti.

"Bir şey var sende..."

Jeongguk kulağına fısıldadığında onun gözlerine baktı. Alfa'nın onu terk ettiğini nasıl dile getirebilirdi? "Sana anlatmak istediğim ama kelimeleri nasıl toparlayacağımı bilemediğim bir gerçek var." dedi Taehyung, bedenini biraz ona doğru döndürdü. Jeongguk dikkatli bir şekilde onun konuşmasını bekliyordu. "Bak... Her şey benim için karmaşık. Bir Omega ile birliktelik geçirdiğimi biliyorsun. O günden sonra eksik hissettim, çok eksik. Bir şeyler vardı çözemediğim. Senin varlığını öğrendikten sonra sanki eksik parça tamamlanıyordu ama olmadı, sana yalan söylediğim, seni kandırdığım için boşluk büyüyordu içimde." Taehyung derin bir nefes alıp verdi. Gözleri kısa bir an kapandı, açıldı. "Senin bana saldırdığın gün... Jeongguk, ben bunu nasıl anlatacağımı bilemiyorum." dedi Taehyung, elleri titriyordu, Jeongguk onun ellerini tuttu ve kendi ellerinin arasına hapsetti.

blue cheese' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin