i know that this life isn't safe, but it's wild and it's free

2.3K 340 51
                                    

30*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30*

-

"Neden Kim aile adını kullanıyorsun?"

Jeongguk'un sorusu masadaki herkesin dikkatinin ona yoğunlaşmasına sebep oldu. Jimin elinde tuttuğu kadehi masaya bıraktı. "Ailemiz adına bir şeyler yapmak için çabalayan sen değil miydin? Kasabaya geldiğin ilk gün intikam almak istiyordun, beni kendi tarafına çekmeye çabaladın ama ben hâlâ onların aile adına sahipken, sen neden değilsin?" Merak ediyordu, adada beraber yaşamaya başladığı andan beri aklını kurcalıyor, mantıklı bir sebep arıyordu buna. İlk zamanlar aile adını yanlış bildiğini düşünmüş olsa da Jimin'in büyükbabası Jaguar ailesinin Jeon aile ismine sahip olduğunu onaylamıştı.

İki kardeş arasında geçmişte yaşanmış olayları aklına takmadan devam eden, ailesi için bir intikam gütmeyen tek kişi oydu. Jeongguk, bir hayat istiyordu. Sakin, mutlu, kendi içinde yaşadığı ve kimsenin bozmasını istemediği bir hayattı bu. "Bu konu biraz karışık." dedi Seokjin, elindeki kadehi masanın üzerine koydu ve bakışlarını masanın diğer ucunda oturmakta olan erkek kardeşine çevirdi. "Karışık olması için bir sebep olduğunu düşünmüyorum. Aile ismimizi kullanmayı bırakma nedenini öğrenmek istiyorum." Jeongguk'un sözleri masayı bir bıçak misali kesiyordu. Joohyun başını yere eğmişti, sessizliğin onu gerdiğini görebiliyordu. Seokjin'in söyleyeceklerini bekliyordu. Kapı aniden vurulurken birinin yaklaştığını bile fark etmemişti, Taehyung masadan ilk kalkan olarak kapıya yaklaştı.

"Yardım edin, lütfen, yardım edin."

Jeongguk kısa bir ikilemde kalmanın sonrasında adamı tanıdı. Ormanda Jaguar bedeninde dinleniyor olduğu gün onu seven küçük kızın babasıydı. Bitkin görünüyor, gözlerinden yaşlar yanaklarına iniyordu. Herkes ayaklanmış kapının önündeki adama bakarken "Ne oldu?" diye sordu Seokjin, bitap düşmüş hali Jeongguk'u kötü hissettiriyordu. "Kızım..." diyebildi adam, küçük kızın sesi zihninin içinde yankılanıyordu sanki. "O ölüyor. Siz yardım etmezseniz, ölecek. Ben onu kaybetmek istemiyorum." Ne düşünmesi gerektiğini bilemedi bir an, adama bakmaya devam ederken Seokjin hareketlenmiş, kapının dışına çıkmıştı bile.

Taehyung'un kızgınlığının üzerinden kısa bir zaman dilimi geçmişti, eve döndükleri ikinci geceydi. Ona iyi hissettirmek için elinden geleni yapmış olmasına rağmen genç Alfa için yeterli olmadığını biliyordu. İlk kez kendini biri için yetersiz gördüğü zamandı. Onun için tam olmak istemişti. Jaguar'ını sakladığı için kızgındı kendine. Ana yola giderken neden bu düşüncelerin yeniden aklında dolandığını bilmiyordu. Taehyung hemen yanında adımlarına ayak uyduruyordu. Hafif bir rüzgâr vardı, ağaçların yaprakları yavaş yavaş hareket ediyordu. Seokjin, eşine evde kalması için ısrar etmiş lakin başarısız olmuştu.

blue cheese' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin