Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
27*
-
"Jeongguk, hamileyim!"
Başını yastıktan kaldırarak hemen başında dikilmekte olan Taehyung'a bakarken ne diyeceğini bilemedi bir an, uykudan yeni uyandırılmıştı ve sersem gibiydi. "On dakikadır sana sesleniyorum ve buna mı uyandın gerçekten?" diye sordu Taehyung, hâlâ başında dikilmeye devam ediyordu. Üzerinde hardal rengi bir tişört, altında da bol bir siyah pantolon vardı. "Hamile olmamdan bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum, Seokjin seni kaldırmamı istedi." Taehyung odadan çıkarken onun arkasından baktı. O cümleye uyanmasının tek sebebi, rüyasında Taehyung'un gerçekten hamile olmasıydı. Onu bir odaya doğum için almışlardı, çığlıkları kulakları sağır edecek kadar güçlüydü, onun yanına girmesine izin vermiyorlardı.
Yataktan kalkarken uyku sersemliğini hâlâ üzerinden atamamıştı, terliklerini giyerek odadan çıktı ve üst kattaki banyoya ilerledi. Bu evde yaşamaya başladıklarından beri Taehyung ile aynı yatakta uyuyorlardı, ikisi de bu düzene sessiz bir şekilde alışmışlardı. Ne Jaguar, ne de kendisi artık bir öfke içinde değildi Taehyung'a karşı. Büyükbabanın söylediğine göre Jaguar ona saldırarak ihanetin intikamını almıştı, kendisi de Taehyung'un davranışlarında kendi katkısının olduğunu biliyordu. Onu çok yalnız bırakmış, ailesinin bu önerisinin peşinden gitmekten başka bir şey gelmemişti elinden. Sözsüz bir anlaşmaya uyarak ikisi de bu konu hakkında konuşmaktan kaçınıyorlardı.
Banyodan çıktığında soğuk suyun etkisiyle biraz iyi hissediyordu, alt kata indiğinde Jimin'i de kahvaltı masasında otururken görmek onu şaşırtmadı. Jimin kendisi gibi bir aileye sahip olmanın keyfini çıkarıyordu, Taehyung ile araları tamamen düzelmişti. Onların lise anılarını dinlemek hoşuna gidiyordu. Jeongguk dönüşümünü gerçekleştirdikten sonra bir Kurt olmadığını anlamış, liseyi yarıda terk etmek zorunda kalmıştı. "Beni çağırmışsın." dedi Seokjin'e, elindeki tavada bulunan omleti parçalara bölmüş, tabaklara dağıtıyordu. "Evet, kahvaltı edeceğiz ve sonra eğitim var. Joohyun için endişe ettiğimden eğitim yapamıyorduk." diye devam etti, Jeongguk'u eşinin yanındaki sandalyeye oturttu. Eğitim görmek istiyordu, içindeki Jaguar'ı anlamalı ve onu kontrol etmeliydi.
Joohyun nazik biriydi, bir insan olarak güçlü bir mental yapıdaydı. Her zaman güler yüzlü yaklaşıyordu, Taehyung ile tuhaf bir arkadaşlık içindeydiler. Jeongguk'a mesafeli davranmasının sebebinin kendisinde olduğunu biliyordu, insanlara yaklaşmak konusunda tereddüt içinde kalıyordu. Joohyun onlar için soğuk içecekler hazırlamıştı, eğitimden döndüklerinde dinlenmelerini istiyordu. Kahvaltı Jeongguk'a göre sesssiz devam ediyordu, Jimin'in ara sıra ona yönelttiği soruları cevaplamak dışında konuşmuyordu. Taehyung kasabada gördüğü o konuşkan çocuğa yeniden kavuşmuştu. Sargı bezlerinden kurtulmuş, yara izleri geçmek üzereydi. Jeongguk ruh eşi o olduğu için minnettardı, Taehyung her zaman onu anlamak için oradaydı, bunu hissediyordu.
