Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
17'
Gözlerini saklandıkları mağarada açtığında Taehyung'u etrafında görememek ayaklanmasına sebep oldu, uzun zamandır Panter haline bürünmediği için çevrenin belirgin renkleri ve dört ayak üzerinde durmak bedenini yadırgamasına sebep oldu. Tüm seslere, kokulara kendini vermeye çabaladı, soğuk hava tenini teğet geçiyor, hafif tüylerini havalandırıyordu sadece. Taehyung'a dair bir iz görememek kalp atışlarının korku ile hızlanmasına sebep olurken mağaradan çıkarak kara ayak bastı. Birinin onu görecek olması umurunda değildi, Taehyung'u hemen bulmak ve görmek istiyordu.
Şamanın evinde yaşadıkları bir sis perdesinin arkasında kalmış gibiydi, zihni o anları parça parça hatırlıyor ve bir araya getiremiyordu. Üç gün boyunca orada kalmış olmasına rağmen ona kısa zaman dilimleri gibi gelmişti. Gerçeklik ve zaman algısını bozan ne olmuştu? O evde neler yaşanmıştı? Yüksek ağaçların arasından geçerken kar yağmıyor olmasına rağmen rüzgârda sallanan dallardan biriken karlar düşüyordu üzerine. Jeongguk gerindi, bağırmak, haykırmak istiyordu. Tüm bedeni ilk kez böylesine birini yanında hissetmeye ihtiyaç duyuyordu. Panter hali onun Taehyung'a olan hisleri ile oynuyordu sanki, eşini deli bir istekle yanında tutmalı gibi geliyordu.
"Tanrı'm, neden Panter halinle ormanda geziyorsun?"
Taehyung'un sitem dolu sesini duymak arkasını dönmesine sebep oldu, onun geldiğinin farkında bile olamayacak durumda olması garipti. Ona yaklaştı, burnunu Taehyung'un karnına değdirerek kokladı. Taehyung'un bir eli Jeongguk'un kafasına giderek okşarken ona sığınmak istedi. İçindeki hisler öylesine patlama noktasına gelerek içini sıkıyordu ki, Taehyung'u hem kolları arasına alarak sevmek, hem de onu kolları arasında mahvetmek istiyordu. Panter'e dönüşmek ve uzun süre bu bedenin içinde kalmak iyi bir fikir değildi. Taehyung'un tatlı kokusunu solumak ona iyi gelmiyor, düşüncelerini etkiliyor, feromonları taşmak ve onu sarmalamak istiyordu. Jeongguk mağaraya giderken onu arkasında bırakmak oldukça zor olmuştu ama bir an önce dönüşmeli, Panter'in eşine duyduğu ruhsal ve fiziksel ihtiyacı üzerinden atmalıydı.
Ayak sesleri Taehyung'un mağaraya girdiğini gösterirken kalın kabanına sığınmış hâlde onu bekliyordu. "Jimin bizim için kasabadan aldı, daha fazla burada kalamayız. Gitmemiz için en güvenli yolu bulmaya çabalıyor." Taehyung cümleleri hızlı, araya nefesinin bile girmesine izin vermeyerek kurmuştu. Panter'in hislerini fark etmiş miydi? "Sıcak yemek getirdim, soğumadan yiyelim." diyerek kendini soğuk zemine bıraktı. Jeongguk kabanını çıkararak yere sererken onu izledi. "Yanıma gel Taehyung, zemin soğuk." dedi sadece, eşinin yerden kalkmasını ve yanına oturmasını izledi. Taehyung'un kokusu tüm hücrelerine kadar sızarken kısa bir an gözlerini kapatıp açtı. Poşetin içindeki çorba ve et yahnisi dolu kaseleri çıkararak ortaya koydular. Taehyung kaşıkları sarılı oldukları peçetelerden ayırdı.
