<Osamu>
Osamu, sakinleştiricinin etkisinden çıkınca elleri ile yüzünü ovuşturdu. Bu olayın rüya olmasını diliyordu, kafasını kaldırdığında evinde olacaktı.
Zor da olsa eli ile destek alarak sedyede doğrulduktan sonra etrafına baktı.
Evinde değildi.
Aran, Osamu'nun uyandığını fark etmişti.
"Nasılsın Osamu?"
Atsumu alnını diz kapaklarına dayamayı kesip ikizine bakıyordu.
"Bilmiyorum."
Boş gözler ile hastane odasını incelerken Osamu gerçekliği kavrayabilmişti sonunda.
Kapanmaya az kalmış gözlerini Atsumu'ya çevirdi.
"Suna, iyi mi?"
Atsumu bakışlarını yere çevirdi.
Aran'ın gözleri Miya'lar arasında gidip gelirken Atsumu'nun omzunu destek verircesine tuttu. Ardından kalkıp sedyede kendisine uygun bir yere oturdu.
"Osamu, Suna ölümcül bir yara almış. Bu yüzden onu ameliyata almışlardı biliyorsun."
Osamu yarıkendinde bir şekilde Aran'ı anlamaya çalışıyordu.
"Ama...Ameliyat beklediğimiz sonucu vermedi."
"Ne..?"
Tam olarak kendinde değildi, bu yüzden beklenilenden sakindi.
Gözleri odada saat arıyordu.
Tekrar Aran'a bakıp konuştu.
"Saat kaç?"
Aran'ın konuşacak hâli kalmamıştı artık. Bu haberi vermek onu tekrardan sarsmıştı. Bu yüzden konuşmak yerine telefon ekranını açıp saati göstermek adına telefonu ona doğru tuttu.
Gözlerini kısarak telefondaki saate bakan Osamu'nun yüzündeki ifadeyi tekrar endişe aldı.
Saat kaza saatini geçiyordu...
<Birkaç yıl sonra>
"Osamuu! Ben geldiim~"
Salondaki kütüphanenin olduğu yerde kitap okuyan Osamu, kapının açılması ile kafasını kitaptan kaldırdı.
"Hoş geldin sevgilim."
Uzun kahverengi saçlara sahip olan kadın, ceketini asıp salona doğru ilerledi sıcak gülümsemesi ile.
"Yine mi kitap okuyorsun?"
Osamu'ya yaklaşıp yanağına narin bir öpücük kondurdu kadın.
"Kitaplığın önünden ayrılmıyorsun ki..."
Kadın, sessiz adımları ile evin içerisinde dolaşırken elindeki eşyalarını yerlerine bırakıyordu.
"Kitap okurken kafamdaki sesler susuyor en azından."
Soluğu tekrar salonda alan kadın televizyon karşısındaki koltuğa oturdu.
"Bilmez miyim..?"
Yeşil gözlerini kocasına çevirdi kadın.
"Yarın bir planın var mı Osamu? Dışarıda vakit geçirelim diyorum, ne dersin?~"
Karısına yorgun gözleri ile bakan Osamu, bakışlarını tekrar kitaba çevirdi.
"Olmaz, yarın birisini ziyaret etmem lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blanc en noir | SunaOsa
AcciónArkadaş kelimesi "arka taş" lafından gelir. Savaş sırasında sırtını yaslamak amaçlı kullanılan bu taşlar bir süre sonra "arkadaş" kelimesinin adı olacak şekilde türemiştir. Şu an arkadaş oldukları söylenemezdi ama bulundukları savaşta birbirlerine y...