0.5

450 53 3
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın...

İnanç: Reha? (13.10)

İnanç: neredesin sen?(13.10)

İnanç: bii saat oldu neredeyse hâlâ gelmedin(13.11)

İnanç: arıyorum açmıyorsun(13.11)

Inanç: beni dedirtecek misin? (13.13)

İnanç: aç şu telefonu bir konuşalım(13.16)

İnanç: hadi Reha. Söz veriyorum tek kelime etmeyeceğim. Sadece sen konuş. Ama aç telefonu. (13.21)

İnanç: AÇ ŞU TELEFONU! YA DA DÖN MESAJLARA! (13.23)

Reha: ne var İnanç?

İnanç: iyi misin?

Reha: evet?

İnanç: neden açmıyorsun o zaman şu telefonu!

İnanç: neden bir kez olsun seninle konuşurken sakin kalamıyorum

İnanç: neden ikimizi de sıkıntıya sokuyorsun?

Reha: Çarşıdaydım. Duymamışım çantamda kalmış telefon

İnanç: neredeydin pardon

Reha: çarşıdayım İnanç.

İnanç: değilsin değilsin

Reha: tam da öyleyim!

İnanç:  Tek başına ne işin var çarşıda? Tanımadığın etmediğin yer nasıl tek başına gidersin? Neden haber vermiyorsun bana?

Reha: Versem sanki güle güle git diyeceksin ya!

İnanç: bekle beni akşam beraber gidelim derim. Ya da bana söyle ne lazımsa ben alayım derim. Ama tek gitmene elbette ki izin vermem

İnanç: Tanımadığın bilmediğin yer. İti kopuğu takılır peşine. Musallat olurlar başını kızım!

Reha: Senin gibi mi?

İnanç: Çarpıcam şimdi!

Reha:  😄😄

İnanç: Delirtme beni!  Neredesin sen şimdi? Gelip alsınlar.

Reha: Gerek yok geleceğim ben. Biraz dolanıp geleceğim

İnanç: yarım saat! Yarım saat sonra odamda olacaksın!

Reha: hava çok güzel. Buralar çok güzel. Beni hiç dışarı çıkarmadın ki. Hep evdeydim. Gezeceğim bu gün

İnanç: Reha..

Reha: Gezeceğim İnanç. Karışma lütfen. Gezmek istiyorum. Bir seferliğine karışma işte. Geç olmadan geleceğim. Oraya kalkan araçların saatlerini öğrendim. Şimdi gezeceğim.

İnanç: Tamam

İnanç: Tamam gez. Ama o telefondan haberin olsun iki gözüm. Canımız sıkılmasın sonra

Reha: Tamam.

İnanç: Reha

Reha: ne var?

İnanç: ne giyindin?

Reha: hiç sormayacaksın sandım bir an 🙃🙃 iyi dayandın yine

Reha: ama gelince görürsün. Şimdi beni biraz olsun rahat bırak Kurtuluş.

İnanç: Peki...

İnanç telefonu cebine koyduğu gibi askerlerden birini çağırdı yanına.

"Mehmet Gündoğdu. Malatya! Emredin Komutanım!"diye bağırdı asker.

"Hemen Reha'nın nerede olduğunu bul. Birini gönder yanına. Görünmeden takipte kalsın"

"Emredersiniz komutanım"deyip ayrıldı asker.

İnanç gergince solurken yüzünü sıvazladı.

Konu Reha olunca o hep gergindi zaten. Diken üstündeydi. Geçen sürede Reha isim olarak tanınmasa bile Kurtuluş'un sevdiği diye biliniyordu. Ve bunu sadece dostlar değil düşmanlar da biliyordu. Kurtuluş'un sevdiği diye anılıyordu ağızlarda. Kurtuluş'un şahsi düşmanı çoktu. Kendisine zarar veremeyebilirlerdi kolay kolay fakat Reha'ya dönüp yanlışlıkla bile bakmaları canını acıtırdı. Belki de en büyük zararlardan birini verirdi ona.

Onun her adımını bilmek zorundaydı.

Çünkü İnanç Kurtuluş'un canını sadece Reha ile yakarlardı.

İnanç Reha'yı, onun anlattığı kadar tanıyordu. Asla fazlasına meyletmemişti. Araştırıp soruşturabilirdi fakat yapmamıştı. Ne olursa olsun avucuna gelen bu serçeyi bırakmayacaktı. Onun gerçeklerini bilmeyi reddetmişti. Belki yalan söylüyordu belki de her anlattığı gerçekti. Önemi yoktu. Onu araştırmak yerine akışına bırakmıştı her şeyi. Zamanı gelince her şey konuşulurdu. Ve yalan bile olsa her zaman bir neden olurdu. İnanç her şeye olanak tanıyordu böyle. Sadece onun için.

Reha ise fikir değiştirip karargaha gitmek yerine merkeze gitmişti. Çok güzel bir elbiseyle ve enfes bir makyajla Van çarşısında gezinirken etrafından habersizdi.

O sadece bu şekilde çarşıya çıkıp İnanç'a kendi içinde savaş açmıştı. Dizlerinin üzerinde biten elbisesiyle onu yüzlerce insan görmüştü. Ve çarşıdan sonra karargaha gittiğinde İnanç bunu öğrenecekti.

Aslında bu durumdan rahatsız olmuştu. İnsanların bakışı rahatsız ediciydi. Sırf İnanç ile bir orta yol bulmak için açtığı bu savaş yine kendine sıkıntı olmuştu. Elbise giyinmek cidden rahatsız ediciydi. Reha elbise giyinmeyi hiç sevmeyecekti anlaşılan. Ama bugünlük sevmesi gerekiyordu. İnanç'ın güzel yüzünün alacağı hâl için.

Reha bunu düşünüp eğleniyordu içten içe fakat karargaha gittiğinde eğlencenin nasıl gerilime döneceğini henüz hesaplayamamıştı.

O sadece İnanç Kurtuluş'un kurallarını yıktığını sanıyordu. Özgürlüğü böyle kazanacağını düşünüyordu. Oysa o sert kuralları kendi başına yıkmıştı. Ve o yıkılan kuralların altında sıkışıp kalacaktı.

PERESTİŞ -|Askeri Texting|-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin