KARMAŞIK: Yeşil düğmeye bas.

10 2 1
                                    

Korkuyla gözlerimi kapatarak yeşil düğmeye bastım ve kedimi rahatlamış gibi hissettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Korkuyla gözlerimi kapatarak yeşil düğmeye bastım ve kedimi rahatlamış gibi hissettim. Gözümü açtığımda hortumlardan kurtulduğumu fark ettim ve kapsülün kapısı ses çıkartıp sonrasında ise yavaşça açıldı.

Dışarıya çıktım. Yeni fark etmiştim. Üstümdeki şeyler değişmişti. Garip bir eşofman takımı giydirmişlerdi bana.

Eşofmana bakarken bir anons daha.

- ''Oh, evet evet. Bu beni epeyce heyecanlandırıyor! Oda 4'e bekleniyorsunuz.''

O an bu anonsun bana olduğunu düşündüm ve oda 4'ü bulma kararı aldım.

Bu bembeyaz ve kapsüllerle dolu odada bir kapı ararken yine bir kapı açıldı ve açılan kapının direk olarak karşısında 4'üncü oda bulunuyordu. Odaya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz sağ tarafımdan gelen bir cisim fark ettim. Kocaman bir balta. Hemen kendimi ileri doğru fırlattım ve baltanın mekanik bir şekilde yukarıdan bağlı olduğunu fark ettim ve o an bir anons daha geçti.

- ''Ah sadece bir yeşil düğmeyle proje olmayı düşünüyorsan yanılıyorsun. Kendini kanıtla, şimdi!''

Bu adam kimdi ve ne istiyordu? Ne istediğini tahmin ediyordum fakat kim olduğu hala bir soru işaretiydi.

İleriye baktım ve bir platform gördüm. Mekanik devasa bıçaklar ve baltalar. Bu adam tam bir manyaktı. Denekler bunları eğer geçerse kendini kanıtlar ve denek olurmuş ama bu imkansız gibi gözüküyordu.

Uzun bir nefes aldım ve yürüdüm. Geriye dönmek çok mantıksızdı ama aklım hala o kızlardaydı. Acaba Mehtap ve Kübra'ya ne olmuştu? Her şeyden önce bana ismini söylemeyen kıza ne olmuştu? Acaba deney onu çoktan yemiş miydi?

Yavaş yavaş ilerledim ve tam zamanını bekledim. Bıçaklar yavaş dönüyordu ve karşımda iki bıçak vardı. İkisi de müsait olduğu bir pozisyonda koştum ve onları geçmeyi başardım. Şimdiden çok yorulmuştum.

Şimdi ise önümde 2 yan yana duran balta ve dört tane de kısa ve hızlı bıçaklar vardı. Peki şimdi ne yapacaktım, nasıl kurtulabilirdim ki bunlardan?

Elimi çeneme koydum ve yerde duran bir şey fark ettim. Kalın bir ip gibi bir şeydi bu. O an kafamda ampuller yanmıştı. İpi baltaya bağlayıp oradan bıçaklara sıyırmadan karşıya atlayabilirdim. Bildiğin Tarzanlık oynayacaktım ama bu çok tehlikeliydi. Ama düşündüm, diğer türlü olmazdı ki. O yüzden o kalın ipi aldım ve devasa baltaya doğru gittim. Fakat balta hareket ettiği için ona nasıl bağlayacaktım ki? Bir şekilde baltanın üstüne çıkmam gerekiyordu. Balta biraz çekici de anımsatıyordu. Genişti ve üstüne rahatlıkla binebilirdim fakat uçları çok sivriydi. Hareket ettiği için aşağıya düşebilirdim. Aşağısı ise zifiri karanlık ve dipsiz gibi gözüküyordu.

Bu arada burayı size kısa bir biçimde tanıtayım. Üzerimde durduğum platform oldukça kısıtlı bir alana sahipti ve sağ ve sol tarafım boşluktu. Yani düşersem hayatımın sonu gelecek olabilirdi. Önlerimde ise parkurlar vardı ve onlardan kurtulmam gerekiyordu.

KARMAŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin