Mert çok sıradan geçen bir günün ardından uyur ve rüyasında açıklayamadığı ve bir türlü sonuç çıkaramadığı bir şey görür.
Mert çok uzun, uçsuz bucaksız görünen bir koridorda kendini birinden kaçarken bulur ve arkasına bakmadan koşar.
İlk gün Mert bu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Adamdan en ufak bir şüphem yoktu ve takip etmek istedim. Ne de olsa o da gazeteciydi.
''Peki'' dedim ve adamı kendime doğru çevirdim.
- ''Nereye gidiyoruz?'' diye sordum.
- ''Çok önemli bir eşyayı almaya gidiyoruz.'' dedi ve yürümeye devam etti. Ben de arkasından yürümeye devam ettim ve uzun uzun yürüdükten sonra sollu sağlı çok fazla kapısı bulunan bir koridora gelmiştik.
- ''Burası hastanenin odaları mı?'' diye sordum.
Adam bana baktı ve ''güya öyle'' dedi.
- ''Bunlardan biri o oda olmalı.'' dedi ve merakla sordum. ''Hangi oda?''
Koridorun başından sesler gelmeye başladı ve hemen odalardan birine girerek kapıdan olabildiğince uzaklaştık ve sesleri dinlemeye başladık. Yine bir adam ve bir kadın.
- ''Nasıl, nasıl olur da kaçar? Kaçmasına imkan yok! Ona birileri yardım etmiş. Yardım etmiş! Başka açıklaması olamaz!''
- ''Efendim anlayabilmiş değilim. Gerçekten oradan tek başına kaçmasının imkanı yok. Onu deliler de kurtarmış olamazlar. O zaman...
- ''Bana bahane üretmeyin lütfen bayan Julian! O adam bir şekilde bulunacak aksi takdirde başımıza fena işler açabilir. Anladın mı!''
- ''Peki, peki efendim.''
- ''Adam epey kızmış.'' dedim ve gazeteci bana bakarak ''senin adın ne?'' dedi.
- ''Doğru ya, o heyecan ve korkuyla tanışmayı unuttuk. Ben Mert. Peki ya sen kimsin?'' dedim.
- ''Mücahit bende. İyi ki tanıştık. Yoksa bu psikopatların bana neler yapabileceğini kestiremiyordum.'' dedi ve bana sarıldı. Ben de ona sarıldım.
Sonra ise ayrıldık ve kapıya doğru yöneldik.
Müco (Mücahit): ''Ee, sesleri gelmiyor.''
Ben: ''Ee çıkalım o zaman Müco.'' dedim ve kapıyı açtım sonra ise hemen karşı odaya.
Müco: ''Ee hep böyle mi olacak?'' diye sordu.
Ben: ''Nasıl yani?''
Müco: ''Müco diye mi sesleneceksin?''
Ben: ''Evet sorun mu var Müco?''
Müco: ''Yok hiçbir sorun yok Mert.'' dedi ve odayı aramaya koyulduk.
Ben: ''Tam olarak nasıl bir şey arıyoruz?''
Müco: ''Bak şimdi duvarların üst tarafında küçük bir pencere gibi bir şey olması lazım işte o pencereye girmemiz lazım anladın mı?''
Ben: ''Ne için giriyoruz peki?''
Müco: '' Çok önemli bir parça olması lazım. Üç resim eksikti. O üç resmi bularak tabloyu tam olarak tamamlayacağız ve kilitli olan oda açılacak.'' diye cevapladı.
