Yongbok ismini duyduğunda yavaşça gözlerini açmıştı. Yarı çıplak şekilde karşısında beliren bedeni süzüyordu."Seninle görüşmeyi bırakmıştık."
Venom, maskesiyle beraber süzen kibirli bakışlarıyla Yongbok'u izliyordu. Yongbok ise aciz bakışarla Venom'u izliyordu.
"Şey..."
Venom kollarını birbirine dolamıştı.
"Ne?"
Yongbok durumu nasıl açıklayacağından emin değildi. Hyunjin burada değil miydi? Başka bir yerde miydi? Ama bu binaya girdiğine adı kadar emindi. Sessizce Venom'a bakıyordu. Utancından küçülür duruma gelmişti.
"Her neyse Yongbok. Gitsen iyi olur. Müşterim gelecek, gizlilikten dolayı onu görmen hoş olmaz."
Venom, yaptığı bu hamleyle Yongbok başını sallamakla yetinmişti. Bahane aramaya gereği kalmamıştı. İçine bir yandan su serpilmişken bir yandan yeni sorular zihninde doğuyordu.
Neredesin o zaman Hyunjin?
"Tamam, güle güle."
"Sana da."
Kapılar yeniden kapandığında Venom, maskesini çıkarmıştı. Kalbi ağzında atıyordu. Yongbok, onu yeniden takip etmeye başlamıştı. Çıplak ayakları parkede ses çıkararak sessizliği bozarken oyuncu koltuğuna oturmuştu Hyunjin.
Az daha yakalanıyordum.
Hyunjin, aldığı sorumlulukların ciddiyetini bugün anlamıştı. Hem de yüzüne sertçe bir tokat yiyerek. Dudaklarını birbirine bastırmış kapıyı izlerken, dirseklerini dizine yaslayarak eğilip elleriyle de yüzünü kapamıştı. Biraz önceki sahnenin stresi midesini bulandırmıştı.
Buna son vermeliyim. Nasıl ama?
Hyunjin, kapıya bakmasının ardından gözleri yerdeki maskeye gitmişti. Gördüğü anda neye son vereceğine emin olmuştu.
Düşüncelerine engel olan şey ise kapı zilinin çalmasıydı. Uzun bedeni ayaklanmış, yerdeki maskeyi alarak bu sefer dikkatlice kapı deliğine bakmıştı. Gelen kişi müşterisiydi. Kapıyı temkinlice açarken söze girmişti.
"Birileriyle karşılaşmadın, değil mi?"
Müşterisi başını sağa sola sallamıştı. Venom, kapıyı iyice aralamış ve müşterinin içeri girmesinin ardından kapıyı nazikçe kapamıştı.
"Hoş geldin, Bangchan. Uzun zaman olmuştu."
Yongbok, az önceki gerginliğini bedeninde hâlâ hissediyordu. Aynı mahallenin bir parkının bankında oturup düşünüyordu. Korkusu dinmişti ama soruları daha çok artmıştı.
Venom ile görüşmüyorsan, neden o binaya girdin?
Kafede barista olduğunu demiştin bana, neden yalan söyledin Hyunjin?
Ek işin mi var? Bana neden söylemiyorsun peki?
Yongbok elini saçlarına attığında parmaklarının soğuktan hissizleştiğini fark etmişti.
"Belki de çok üzerine geliyorum. Düzgünce söylersem bana çok kızacak... Onu takip etmemeye söz vermiştim."
Yongbok başını ayak ucuna çevirmişti. Hissizleşen parmaklarını bacaklarının arasına sokmuştu. Biraz da olsa ısınıyorlardı.
"Ne yapacağım?.. Çok merak ediyorum."
Yongbok, yaptığı yanlışın farkındaydı. Hyunjin'in binadan çıkmasını bekleyemezdi. Ayaklanmış, evin yolunu tutmak için taksi aramak üzere caddeye yönelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Strings Attached (Hyunlix) ✔️
Fanfiction❗️Bdsm ağırlıklı smut içerir. ❗️ Hwang hyunjin, liseli bir eşcinsel jigolo. Gizli bir kimlikte takılırken kendisini yeni keşfetmiş platonik aşkı Lee Yongbok'un partneri olmayı kabul eder. Olaylar örümcek ağı gibi karışır, tek kural ise birbirilerine...