the hills | icardi

iki

• •

"...garip bir ilişkimiz vardı."

"çıkıyor muydunuz?"

"yok," dedim burnumu kırıştırıp. "onu zaten paris saint-germain'de çalıştığım için her gün görüyordum. sonra bir gece kulübünde karşılaştık. arkadaşça takılıyor gibiydik ama bir şeyler yaşandı. kulüp dışında o mekânda da sık sık karşılaşmaya başladık, sabahları da yatağında uyanıyordum ve bunu kimse bilmiyordu. ne onun arkadaşları, ne de benimkiler. medyaya yakalanmamak için evlerimizin arka kapısından çıkıyorduk ikimiz de."

berkan her kelimemde daha da şaşırmış, cümlem biter bitmez de ağzındaki suyu püskürtmüştü. "berkan!" diye çığlık atıp kerem'in arkasına saklandım.

"ne, ne, ne?!"

"ya duydun işte." sıkıntıyla oflayıp arkasında durduğum kerem'in omzuna çenemi koydum.

"ne kadar sürdü bu olay peki?" yaklaşık 1,5 yıl sürdüğünü söylediğimde eliyle ağzını kapadı ve yunus'a döndü. "ne diyor bu yunus?"

"gitmeyin kızın üstüne, olmuş bir şeyler işte. size ne oğlum?"

"yunus'um ya, çok haklısın." ona gülümsediğimde aynı şekilde karşılık aldım. berkan'ın abartılı tepkileri daha da stres olmama sebebiyet vermişti. ne yapacağımı bilmiyordum.

"ya ne yapmam lazım? çok üstelemez değil mi beni..."

kerem bana döndü ve kolunu omzuma atarak beni kendine çekti. "akışına bırak, kendisini de sıkıntıya sokacak bir şey yapacağını sanmıyorum."

fransa'da geçirdiğim 2 yılın en güzel dönemiydi, mauro ile tanışmıştım. normal bir ilişkimiz olmamıştı. iki günde bir mekânda, arkadaş ortamlarında karşılaşır, sonra da ya benim evimde ya da onun evinde geceyi geçirirdik.

bu iyi bir şey değildi, utanıyordum. ancak mauro çekici bir adamdı ve unutmak da zordu.

"bence sen de unutmaya çalış güzellik, sonuçta aylarca bu adamı göreceksin."

yunus saçlarımı karıştırarak yeşil sahaya döndü, diğer iki arkadaşım da. onlar da gidince canım iyice sıkılmıştı, odama geçmenin iyi bir fikir olduğunu düşündüm.

koltuğuma yerleşip telefonumu elime aldım ve resmî hesabın mauro ile ilgili yaptığı paylaşımlara baktım. yorumlardaki herkes çok mutlu ve umutluydu.

iyi bir futbolcu olduğunu biliyordum ve açıkçası ben de ondan umutluydum.