yirmi beş | final

2.4K 113 9
                                    

• •

şampiyon olmuştuk.

doğduğumdan beri tuttuğum, hayatımı adadığım takım başarmıştı. 1 yıl boyunca deli gibi çalışıp durmuşlardı ve emeklerinin karşılığını almışlardı.

"sizinle gurur duyuyorum." kerem, barış ve berkan üçlüsüne aynı anda kollarımı sardım.

"abla ağlıyor musun?" barış'ın sırtına vurdum. "çok konuşma, şu an gururlu bir ablayım!"

gülerek benden ayrıldılar ve kerem göz yaşlarımı sildi. "bana bunca zaman ablalık yaptığın için teşekkür ederim. sen olmasan o zor zamanları atlatamazdım."

"ay gerçekten..." dedim ama devamını getiremedim yoksa hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayacaktım. kerem güldü ve bana sıkıca sarıldı.

geri çekilince arkama baktığını farkettim. başımı arkaya çevirdiğimde karşılaştığım mauro bana bakıyordu.

"bebeğim, iyi misin?" ağladığımı farkedince gülümseyen ifadesinin yerini endişe aldı.

"hiç olmadığım kadar," dedim. "sadece bizim çocuklarla konuşunca biraz duygulandım."

"ah.." diye mırıldandı ve kıkırdadı. beni kollarının arasına alınca başımı göğsüne yaslamıştım. onun yanında hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum. bütün sorunlarım uçup gidiyordu sanki.

çenemi göğsüne yaslayıp kafamı kaldırınca o da bana bakmak için mecburen eğmişti. mavileri heyecanla parladı ve dudaklarını benimkilere bastırdı.

"bütün gollerimi sana hediye etmeye karar verdim."

"şimdi mi karar verdin buna?" beni onaylayan mırıltılar çıkardı ve beni nazikçe geriye itti. üzerindeki şampiyonluğa özel tişörtü yukarı kaldırırken, kaşlarım çatık ne yaptığını izliyordum.

aslan dövmesinin altındaki mirabelle yazısını görünce dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. "bunu... bana söylemişt- benim için mi yaptırdın?"

"evet. vücudumda sevdiğim her şey varken senin olmaman saçmaydı."

bir şeyler söylemek için ağzımı açmıştım ki, sergio'nun, mauro'nun sırtına atlamasıyla konuşamamıştım.

"başardık alin!" diye bağırdı ve mauro ona gülüp beni elimden tutup çekiştirmeye başladı. onların peşinden sürüklenirken kahkahalarla gülüyordum.

burayı o kadar çok seviyordum ki kendi evim bile bu kadar güzel hissettiremiyordu. kendimi çimlere bıraktım, gözlerimi kapatıp taraftarın söylediği marşlara eşlik ettim.

yanıma birinin uzandığını hissettiğimde gözlerimi açmaya gerek duymadım çünkü mauro olduğunu biliyordum.

elimi tuttu ve dudaklarına götürdü. elimin her yerine minik öpücükler bırakırken gülümsedim. onca şeyden sonra bu kadar yakın olacağımızı, onu bu kadar seveceğimi tahmin etmezdim. belki kötü şeyler yaşayacaktık, ileride bizi bazı şeyler zorlayacaktı, ama beni bırakmayacağını biliyordum.

o kupa mauro'nun ellerinde havaya kalktı. gururla onu izlerken bir sürü fotoğrafını çektim, biraz daha ağladım. kerem dayanamayıp beni de yanlarına çekti ve kupayı benimle de kaldırdılar.

"bu seninle ilk şampiyonluğum ve kesinlikle son olmayacak. seninle burada bir kez daha kupa kaldıracağıma söz veriyorum."

gitmeyeceğinin sinyallerini verirken mutlulukla gülümsedim.

"sözünü tutacağını biliyorum, icardi."

——

GELDI ICARDDDIIIII GELDDIIII

zaten gitmeyecegini biliyordum kap gelsin diye bekliyorum 🙏🙏🙏

veeee maaaaalesef sona geldik bu kurguyu yazarken cok keyif aldım, bi aralar yazmada epey sıkıntı yasıyordum ama cok sevdigim bi kurgum bu hatta iclerinde en ozeli falan da olabilir.

okudugunuz icin tesekkur ederim. iyi ki varsiniz, 52k icin de ayrica tesekkurler.

icardi'ye ve takimdakilere olan sevgim sonsuz, bize her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray 🫶🏻

the hills | icardi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin