"Cidden sıkıldım opera sonrası partileri bana sıkıcı geliyor."
Rujumu tazelerken konuştum dudaklarımı birbirine bastırıp taşan kısımları peçeteyle aldım ve ayndan yanımda duran Abigail'e baktım.
"Bu benim için ilk ama eğleniyorum."
Gülümsedim ve saçıma takılan lanet ek saçları geri attım saçımın uzun olmasındann nefret etsem bile babam bir kız çocuğu gibi uzun saçlı olmam gerektiğini söyleyip duruyordu.
"Sana daha eğlencelisini diyeyim. Bu tip partilerde bir sürü yasak ilişki vardır. Aptallar kaçarken izlemek eğlenceli... Gerçi ben çok etrafa dikkat edemiyorum bu tip yerlerde, şirket işleriyle uğraşmam gerekiyor."
Aynada kendime bakıp sırıttım. Kendimi daha iyi hissediyorum maskemle birlikteyken.
"Hey Themis... Şey... Neden Rusça dersinde yanına oturmamı istedin?"
Seni beğendim ve aylar oldu hoşlanmayalı birinden? Tabiki bunu diyecek değilim... Maalesef!
"Arkadaş olmak istedim. İnsanları gözlemlemeyi severim ve açıkçası senin zeki olduğunu düşünüyorum..."
Uyandığımdan hafifçe yanakları kızardı sevimliydi. Ne oluyor bilmiyorum ama kendimi ona yakın hissediyorum.
Daha önce bu kadar yakın hisler yoktu. Kimseye karşı. Kıvılcımlar hep vardı ergenim sevmek istiyorum ilgi istiyorum.
Ama Abigail'i her gördüğümde kıvılcımlar çıraları tutuşturmak istiyor...
"Seninle arkadaş olmayı isterim."
Ona döndüm ve cüzdan büyüklüğündeki çantama eşyaları yerleştirip. Eldivenleri geri taktım.
"Bu çok hoş pişman olmayacaksın! Doğrusu Amerika'ya hala alışamadım ve hala sahile gidemedim. Gitmeyi planladığım güzel bir kafe var pazar günü buluşup gitmek ister misin?"
Gülümsedi beraber tuvaletten çıkıp salona giderken güldü bana.
"Bu çok güzel bir fikir, Hannibal'a haber veririm onaylarsa harika olur!"
Salona girerken yüzümdeki gülümsemeyi tebessüme indirdim.
"Cunartesi zaten babana terapi randevum var zaten büyük ihtimalle yakınlardaysan görüşürüz."
Salonda ki kalabalıkla yüzümü buruşturdum tiksintiyle Abigail yüzümün haline kıkırdadı melodik sesle beraber yüz kaslarım gevşedi yavaşça ve tebessüme geri döndüm.
"Çok isterdim ama yarın Will'e kalmaya gideceğim. Balık tutmayı öğreticek."
Gülümsedim ona küçüklük zamanlarımı hatırlattı bana belki de rahat olmalıyım. Bir arkadaş edinmek? Kuzenlerim ve kurslarımda ki çocuklar harici çok bir iletişimim olmamıştı kendi yaşıtlarımla.
Kendimi açmak ve yeni bir arkadaş için geç değil kendi hayatımı yeniden yarattığımda iyi bir dayanak olabilir belki de...
"Bu güzel su rahatlatıcıdır. Doğrusu şu Will işini biliyor olmalı sabır veren en iyi ders balık tutmak çocukken manastırdan çıkmak için sürekli balık tutardım."
Salonda Vals yapan çiftlere baktım gözlerim bizim durduğumuz masayı bulunca gerçek bir gülümsemeyle Abigail'e baktım.
"Apollo burada! Harika! Gel seni kuzenimle tanıştırıcam."
Koluna girmeyi düşünsemde vazgeçtim amcamda oradaydı ve babamla Hannibal'ı ortalarına almış konuşuyorlardı.
Hannibal'ın yanında siyah saçlı genç bir kadın vardı, Abigail onu fark edince konuştu.
"O Alana Bloom benim terapistim ve Will'in iş arkadaşı, Hannibal'dan hoşlanıyor. Şu diğer iki adam genç olan Apollo diğeri kim?"
Yüzüm gerçekten gülüyordu.
"O da amcam Hermes. Doğrusu geleceklerine dahil bir bilgim yoktu oldukça şaşkınım."
Yanlarına varınca Ares'in yanında sırıtan Apollo'ya yanaştım. Ares sinirliydi. Çocukluktan beri anlaşamazlardı tüm kuzenlerimiz Ares'in iradesi altındayken, Apollo'nun ona yaptığı eşşek şakaları çok hoşuma giderdi. En rahat onunla anlaştım hep.
"Hey!"
Bana dönünce sırıtma gülümsemeye dönüştü kolunu omzuma atıp ıslık çaldı kahve gözleri sıcak bir şekilde gülümsüyordu burnunda ki hızma ve saçlarının arasında ki sallantılı küpe parlayıyordu. Üzerinde siyah bir gömlek ve takımla beraber kırmızı boyun bağı vardı.
Gülüşü adını aldığı tanrı gibi ışık saçıyor.
"Fıstık gibisin! Tanrım bu benim Themy mi? Bu ne güzellik..."
Dirsek attım ona ve göğsüne yaslandım yüzüm kızarmıştı.
"Şımartma beni kızarıyorum."
Ardından Amcam Abigail'e elini uzattı tanıştılar Apollo ise kendi tarzındaydı. Bana sırıttı ve kaşlarını kaldırdı bende başımı hayır anlamında salladım. Onu rahatsız edicek bir laubalilik istemiyordum.
Apollo hayırımın ardından boşta olan eliyle el sıkıştı. Amcam bana döndü sert yüz çehresi ile özdeşleşmiş tel çerçeve gözlüklerini burnunun üzerine itti.
"Themis? Kız arkadaşın var mı?"
Şampanyasından yudum aldı. Babam ise kızgınca abisine bakıyordu. Homofobik. Ve sinir bozucu. Ama Amcam onun aksine benim bu yönümü destekler bu yüzden rahattım.
"Hayır şimdilik yok."
Apollo dediğime güldü ve Ares'e döndü.
"Duydun değil mi? Şimdilik! Yakında bir kızı tavlar."
Babam ise kaşlarını çattı.
"Olmayacak şeylerin şakasını doğru bulmuyorum."
Dediğiyle Hannibal bana baktı utanmıştım bu kızının benimle arkadaş olmasını önlerdi Abigail'e döndüm mavi gözleri sorun yok diyordu gevşedim ve babama baktım mahçup olmanın yanı sıra nedensizce geri zihni batmıştı bana.
"Bunun kötü bir şey olmadığı dünyaca biliniyor ahlak çerçevesinde eşcinseller artık hayat sürebilir.Orta çağ kafası artık bu tip görüşmeler. Bir gün sizi ofisime bekliyorum Dionisos hem Themis'i konuşuruz hemde şarap eşliğinde sohbet ederiz."
Hannibal'a baktım bana göz kırptı ona gülümsedim, içten bir şekilde.
Kollarımı kavuşturup babam cevap verirken kolum üzerinde mors alfabesine uygun şekilde ritim tuttum.
'Teşekkür ederim.'
"Elbette bu oldukça hoş bir teklif Doktor Lecter. Bu davetinize hafta sonundan sonra gerçekleştirebiliriz."
Hannibal Gülümsedi.
"İşte buna çok memnun olurum pazartesi ikimize de uygun görünüyorsa bana haber verirseniz güzel olur. Hafta sonu neden yoksunuz?"
Babam gurulu gözlerini Ares'e çevirdi. Ne oluyor? Bilmiyorum. Ama burada olmak istiyorum.
"Geyikler Jušca arazisinde çoğaldı gidip avlanma vakti geldi demektir bu. Ama Themis burada kalıcak sizinle randevusu olduğu için."
Göz devirme isteğimi bastırdım.
"Bu hoş bir spor. Geyik her parçasını onurlandırabileceğiniz bir hayvan."
Gece anlaşılan bu sohbetten sonra sıkıcılaşıcak. Ama Ares'in yüzüme attığı hırslı bakışların altında herkesle sohbet ettim.
Bu bakışlar tüylerimi diken diken etti.
Beni bekleyen tehlike yaklaşıyor.
Ve ben hala karşı saldırıya geçmeme konusunda direniyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaamos
Fanfiction|Hannibal Au| Themis bu hayattan çok şey istemedi sadece bazı arzuları vardı... Hannibal ise onda olan ışığı parlattı. ~Kaamos Fince 'Kutup gecesi demektir, 24 saatten fazla süren karanlık dönemi temsil eder'~ 2024 Temmuz'a Kadar Askıda -Tek tük b...