𝐓𝐫𝐲𝐥𝐢𝐤𝐚

11 1 0
                                    

Plastikler içindeki tulumu giydim garipti ve benden istendiği gibi hareketsiz bir biçimde izliyordum.

Hannibal adamı tuttu sırtını bir geyik boynuzuna geçirdi.

Daha beş dakika önce o boynuzları duvardan indirenin ben olduğumu bilmek korkutucuydu. Korkutucu olmalıydı ama zevk vermişti.

Adam zar zor nefes alırken Hannibal çoktan göğsünü deşmiş kalbi sökerek adamı hareketsiz kalmaya zorlamıştı.

Sonsuza dek hareketsiz...

"Diğer bıçağı verir misin Themis?"

Beni sizlerin ardından kurtaran sözlerle elime çantadan çektiğim bıçağı aldım ve ona uzattım ucundan tutup.

Hannibal gözlerime baktı ama ben çoktan başka bir yerdeyim sanki sizlerin arasında ki tereddütlerimle savaşıyordum.

Sırtını dikleştirip yanıma geldi öylece bıçağı uzatmaya devam ettim.

Tam karşımda durunca mecburen gözlerimi ona dikip bıçağı yanıma indirdim.

"Belki de bunu sen yapmalısındır.Benimle gel ve ağabeyini nasıl mahvetmek istediğini göster..."

Yönlendirmelerine uydum uzattığı eline parmaklarımı doladım bu tamamen farklı bir şefkat türüydü.

Baba sevgisi gibi.

Babamın küçükken bana yönlendirdiğinden ve izole dünyamda zar zor tanık olduğum bu durum hepsinden fazlası. Küçük bir çocuk gibi kalbim güven kazanmak ve beni sevebileceğine dair bir inançla ısınıyor.

Cesedin yanı başına gelince bıçağı gövdesinde gezdirdim ölünün. Bıçak zihnimin aksine kalbimin arzusuyla cesedin yarılmış boğazında durdu.

"Ares... Onun başını koparmam gerek sapkın zihnini ayırmak istiyorum."

Bıçak bir kez daha cesedin üzerinde dans etti yumuşak ete batırarak bir yol çizdim sökülmüş kalbe doğru.

"Haketmediği organ. Evet babam bir beyin yoksunu ama soğukluğu herşeyin üstündeydi. Bu yüzden kalbini söküp alacağım."

Hannibal gülümseyerek yanıma geldi elimden bıçağı aldı.

"Önemli olan bunu ne zaman yapacağındır?"

İhtiyatla başımı salladım ve ona döndüm.

"Tam cesaretimi toplamam gerekmesiyle birlikte üzerime kalıcak mal varlığı da önemli, reşit olmayı beklemek istemiyorum artık gerekirse yetimhanelerde de durabilirim şuan ki durumuma kıyasla bir tür iç huzur sağlarım...Ama gerçek şu ki Ares'in de beni öldürme ihtimali var.Evet şu zamana kadar domuz ve geyik vurmakla ilgili pratikleri olsa da cüsse olarak benden daha iri beni çok zorlar."

Hannibal içini çekti.

"Doğrusu Themis bu oldukça doğru bir bakış açısı. Bizleri etrafımızda olan koyunlardan ayıran bu özellik akıllı olmamızı tetikler. Kazanma şansın görünüşte oldukça düşük ihtimalli bir kumardır.Ama Tanrı ile kumara giremeyiz. Bu bakışı yakalarsak kumarı kim kazanır senin tanrı görüşüne göre?"

"Sizinkine yakın bir görüş olarak doktor ben tanrının benim içimde olduğunu taşıyorum. Biliyorsunuz ki bu görüşe bağlılıkla yetiştirilmedim, bizde tanrılar erkeklerdir ve kadınlar hizmet eden fahişelerdir tıpkı benim Ares'e etmemi bekledikleri hizmet gibi. Ama ben kendimi soyutlayarak tanrı kavramını içimde buldum. Tanrı, yani ben, korkabilirim. Ama bu dediğiniz gibi kumara sebebiyetle düşündüğümüzde içimde bulunan Süper Ego ile alt edilir.Bana bir koz vermende bu konuda bana yarar  sağlıyor."

"Sana birinin canının nasıl çıktığını öğretiyorum sevgili Themis. Bunu istekli bir şekilde zihnine çoktan kazıdığının farkındayım. Bıçağı nasıl tutman ve et kesmeyi öğrenmen için bir kaç uzuv keseceğim. Sende kapı kolundaki DNA kalıntılarını temizle."

"Pekala.Sence gerçekten bir kaç ay sonra?"

Çocuksu bir umut.

"Evet yapabileceksin ama bir kaç pratik yapmamız gerek. Bunları terapi saatlerine yayacağız. Will ve Abigail'in haberi olmayacak."

Kapı kolunu temizlerken mırıldandım.

"İçimde heyecan yapan bir çocuk var...Söylesene Doktor Lecter bu olgunluk kabuğunun altında ki kız çocuğundan... Kurtulabilir miyim?"

Hannibal çantalara yerleştirdiği uzuvlar ve bir kaç rötüşle sahneyi tamamladı.Çantayı koluna takıp plastiklerin boğduğu sessizlikle yanıma gelip elimden çamaşır suyu kokan bezi aldı. Bakışlarımı ondan kaçırıyordum.Başımı eğmiştim kendimle gurur duyacağım bir yola girsem de bu işin sonunda içimde bir şeyleri öldürmek ve sınırlarımı bitirme fikri çok korkutucuydu.

Çantayı yere bıraktı kaşlarımı çatma fırsatım olmadan iki kaslı kol tarafından sarıldım başım Hannibal Lecter'ın omzundaydı şaşkındım kalbim delicesine bir sevgi pırıltısı bulmakla beraber atıyordu , zihnim bulanmıştı.

"Bu iş bittiğinde birbirimizden ayrılacağımızı düşünebilirsin Themiis. Ama senin zihnini ve prangalarını açan benim zihinlerimiz ve yakında olacak farklı bir bağla birlikte beraber olacağımıza inanıyorum. Ve bu iş bittiğinde, kendi içindeki çocuğun sevgiyle parlayacağını ve tamamen tüm benliklerinle tamlanıcaksın."

Elimdeki bezi çantaya atıp ona baktım.

"İnsanı anlamak zordur doktor. Bu insanlara verilmeyen bir nimet olarak düşünüyorum. Evet zenginlik içinde yaşadım ama kalben ve zihnen kimseye yakın değildim. İzin vermediler. Ama doktor seninleyken herşey çok farklı-"

"Bir babanın ve yoldaşın yakınlığı."

"Evet hissettiğim bu."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KaamosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin