𝐃𝐞𝐯𝐲𝐧𝐢

15 2 0
                                    

Opera ilgi çekici şekilde güzeldi. İki beyin arasında oturmak ve elbisemden dolayı Ares'ın kızgın bakışları altında da geçse güzeldi.Şahane Carmen operasının bitimiyle mütevazı alkışlarla sanatçılar kutlandı.Sahnedeki oyuncuları inceledim. Müzikal eşliğinde ki sahne performansları ortaya koymayı ne kadar özlediğimi bir kere daha hatırlamış oldum.

Babamın yönlendirmesiyle kalıp binanın balo salonuna geçtik. Ellerime siyah zarif derime yapışan eldivenlerimi geçirdim. Ares beni belimden tuttu ve bir masaya yönlendirirken konuştu.

"İlla o eldivenleri takıcak mısın? Bu sağlıklı değil hayatım nefretini belli etmemelisin."

Balo salonuna dolan insanlarla etrafa minik bir tebessüm sundum.

"Bu seni ilgilendirmez Ares. Sende bu aptalların tenlerinden ve kokularından tiksiniyorsun."

Gelen garsondan bir şampanya alıp kadına göz kırptı ardından bana döndü masalardan birinde birbirimize tebessüm diyorduk yalandan. Babam yine ortadan kaybolmuştu.

"Bu benim iyi bir manipülatif olup onları kendimden uzaklaştırmam konusunda yardımcı. Senin gibi deri eldivenler geçirip kendimi belli etmiyorum... Nefretini belli edersen sana karşı cephe alırlar hayatım bunu unutma... Kont Dionisos nereye kayboldu?"

Omuzlarımı silktim yanımdan geçen garsondan bir alkolsüz şarap istedim.

"Bilmiyorum, ayrıca Kont sıfatını ona yakıştırmıyoruz ikimizde açıkça böylse seslenmekten vazgeç, normalde peşinde kuyruk olup seni dünyaya varisi olarak sunması gerekirdi..."

Şampanyasından minik bir yudum alıp vals çalan salona baktı ardından bir ipucu bulmuş şekilde bana sırıttı.

"Kuzey Caroline'a hastane müdürünü tanıyor musun? Geçen yılki kriz toplantısından?"

Omuz silktim.

"Beş dakika durup tüm dosya sunumunu üzerime yıktığın toplantı mı? Evet o kızıl fahişeyi hatırlıyorum. Ne oldu artık beni unutup orta yaşlı dullarla mı ilgileniyorsun? Buna kesinlikle minnettar olurdum."

Etrafta gözlerimi gezdirdim gördüğüm iskandinav hatlı yüze baktım. Hannibal Lecter... Tabi ki böyle bir sanat etkinliğini kaçırmazdı. Onu görmez uzaktan da olsa... Bana burada güvende olduğumu hissettirmişti. Gelen şarap kadehini aldım. Minik bir yudumla beraber gözlerimi Ares'e çevirdim.

"Senden başkasını gözüm görmez biliyorsun hayatım... Ama belli ki babamız orta yaşlı dulları götürebilecek cazibeye sahip."

Kaşlarımı çattım ve sert bir sesle konuştum.

"Tanrım! Baba oğul iğrençsiniz!Cidden babam gide gide Wilson cadısını mı bec- ah hayır o kelimeyi bile kullanmak istemiyorum. Midem bulandı."

Ares omuz silkti.

"En azından ben zevkli bir seçim yaptım."

Pekala öfkeden kuduracak kadar sinirliyim. Boğazımda ki damarım yavaşça ortaya çıkacak kadar sıcak.

"Midem daha beter bulandı... Ares yakın zamanda kendini lütfen on sekizinci kattan aşağı at.Beni yorma tamam mı?"

Ellerimi birbirine sürttüm kafama bırakılan soft öpücükle göz bebeklerim hırsla büyüdü kan akışımı hissediyordum. Lanet olsun toplum içinde hiç bir şey yapamazdım.

Bu daha beter bir sinirlendiriyordu beni. Ufukta dans edenlerin arasında babam gözükünce daha da beter kulaklarım çınladı.

Beni koruyamayacak kadar aciz bir şekilde zevklerine olan aşkı!

KaamosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin