DO İ KNOW YOU?《》bucky barnes

SOĞUK-5

_STEVE__

Maria' nın kaybolması zaten içimi yakarken üstüne Bucky' i de kaybetmiştim. Beni hep koruyup kollayan can dostumu koruyamamıştım. Elini tutamamıştım. Öysaki tutabilecek gücüm vardı, daha fazla asılsaydım yetişebilir miydim. Ya da onunla beraber aşağı atlasam ne olurdu. Geriye o sıcacık gülümsemesi kalmıştı. Cidden, ne Maria dan ne de Bucky den elle tutulur gözle görülür bir hatıra kalmamıştı. İkisi de sadece iyi birer genç olarak hatırlanacaktı. O da nereye kadar dayanır bilmem.

Bucky zaten Maria' dan sonra ölmeyi bekler gibi yaşıyordu. Cephede hep öne atılıyor, çoğunlukla içiyor ve ağlıyordu. Kendini öldürmeyi beceremezdi ona cesareti yoktu ama bir şekilde ölmediği için çok kızgındı. Özlemi tüm ruhunu kaplamıştı. Düşmeden önce "sonunda" diye fısıldamıştı. Sonunda Mariasına kavuşmuştu.

MARİA(kaybolduğu gün)

Buz gibiydi, sadece buz.

İnsanlar, duvarlar, hava...
Sadece soğuk ve buz.

Gözlerimi hafifçe araladığımı gören bir adam -adam olduğunu sesindan anladım- etraftakilere seslendi.

"Paket uyanmış, gidin haber verin."

Paket?
Tamam komikti, azıcık. Yanımdaki doktor hahifçe gülümsediğimi görünce daha çok üstüme eğildi

"İşkence edilirken de gülümseyebilrcekmisin acaba?"

Ne dediğini anlamadığımı gösterircesinr adama baktım. İşkence mi, nereye gelmiştim ben?

"Eminim ki soruların vardır. Ama merak etme cevaplamak istediklerimizi cevaplarız."

(M)"Beni burda esir falan mı aldınız şimdi?"

"Sayılır. Seni kesinlikle iradeni göz önünde bulundurmadan büyük ihtimal öleceğin bir deneye tabi tutacağız o kadar."

(M)"Siktir be. Öldüm yani. Ama aslında siz olmasaydınız ölmüştüm yani bana yaklaşık 1-2 saat daha verdiniz."

Adam kızın bu pekte umursamaz tavırları karşısında biraz sinirlenmişti. Buradaki herkes manyaktı ve insanlar yalvarıp acı çekmediğinde yaptıkları işten memnun olmuyorlardı.

"Hayatını biraz daha umursayamaz mısın? Buraya gelenler genellikle aileleri için falan ağlıyorlar ve özgürlük için yalvarıyorlar."

(M)"Beni vuran kişi öz babam, oracıkta ölüme terkeden de öz annem. Zaten pek arkadaşım yok, onlar da savaştalar. Hatta biri sevgilim, öldü diyorlar."

(M)"Yani kısacası ölürsem benim için daha iyi."

Kızın anlattıkları hoş şeyler değildi. Vay be dercesine baktı adam.

"Kötü olmuş."
(M)"Bayaaa kötü oldu bay manyak doktor, baya kötü oldu."

Bay manyak doktor? Zaten sinirlenmeye delik arayan adam tam ağzını açacakken Maria ya paket diyen asker içeri girdi. Yakışıklı adamdı yalan yok.

"Pakedi istiyor. Nerdesin paket, buraya gel."

(M)"Paket ne be! Saygısız adam. Bir hanımefendiye paket denir mi hiç?"

"Kes çeneni kadın. Son anlarını da dayak yiyerek geçirmek istemezsin diye düşünüyorum."

Mariayı kolundan tutup sürüklemeye başladığında asker "kurallar" adı altında patrona nasıl boyun eğip, baktığı dev aynasında onu nasıl daha yüceltmesi gerektiğini, yani kısaca susup çok soru sormaması gerektiğini anlattı.

(M)"Sadece sus diyebilirdin, bu kadar dolandırmaya gerek yoktu asker. Hem senin adın ne? Asker demek garip oluyor da. Bide sürüklemeyi bırak kaçacak halim yok yani bendrn daha iyi bilirsi-"

Yüzüne yediği tokatla yere düşen kız bağırdı.

(M)"NE VURUYORSUN BE MAL ASKER!"

(R)"Adım Rumlow ve buda benim sus deme şeklim. Tanıştığımıza memnun oldum geveze."

Rumlow kızı yerden kaldırdı ve geldik anlamında karşısındaki kocaman kapıyı gösterdi. Kapıyı çalıp içeri girdiklerinde ise kocaman bir oda ve orta yaşlarını biraz geçmiş bir adam onu karşıladı.

"Hoşgeldin, Maria."

Adam yavaş ama büyük adımlarla kızın yanına geldi ve Rumlow un tokadından sonra ciddi şekilde kızarmış yanağını okşadı. Maria olağanüstü derecede rahatsız olduğundan dolayı yanağını çekti.

"Senden daha iyi bir karşılama beklerdim Rumlow. Bu güzel hanımefendiye zarar vermek istemeyiz, değil mi?"

"Ve siz, güzel hanımefendi ben izin vermeden ne ileri ne de geri gidiniz. Kendi iyiliğiniz için."

Maria başını eğmemişti, aksine başı dikti ve kafa tutmaya da hazırdı.

(M)"İyiliğimi düşünmeniz çok hoş ama ben kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biriyim. Yani hareketlerim sonucunda başıma gelecekler pek umrumda değil. Aksine siz hareketlerinize dikkat edin, eminim ki anneniz sizi böyle yetiştirmemiştir."

Marianın lafları adama batmıştı. Sinirle solurken Rumlow a döndü

"Bu salağa açıklama yapmayacağım. Git götür onu hemen başlasınlar. Bu arada, benim adım Alexander Pierce ve sende benim deneğimsin Maria. Öleceksin büyük ihtimal o yüzden huzur içinde yat!"