Dün Steve ile uzun uzun sohbet ettik. Kendimi uzun zaman sonra bu kadar iyi hissettim.
Tüm gece denizi seyrettik ve Tony'den bir mesaj gelmesini bekledik. Ama o mesaj gelmedi. En azından yaşadığına emindim çünkü beni almadan onu öldürmezlerdi.
Eve döndüğümüzde güneş doğmak üzereydi. Gidip Maria'nın yatağına uzandım. Yaklaşık 2-3 gündür onun odasında yatıyordum zaten. Kokusu uyumama yardımcı oluyordu.
Çok boş bir odası vardı. Fotoğraflar dışında duvarları tamamiyle boştu ve beyazdı. Odayı bir hastane odasından ayıran tek şey kokuydu.
O an şu zamana kadar orada olduğunu farketmediğim bir şey gözüme çarptı.
Bir çerçeve. Çalışma masasının üzerinde duruyordu. Tamam, çerçevenin nesi garip diyebilirsiniz ama garipti işte. İçinde bir fotoğraf yoktu ama boşta değildi.
Yataktan kalkıp masaya doğru gittiğimde çerçevenin içindekinin bir zarf olduğunu gördüm. Belki özel bir şeydi ama açmazsam içimde kalırdı.
Çerçeveyi açıp zarfı aldığımda arkasında adımın yazılı olduğunu gördüm.
Zarfın içindeki notta ise tek bir cümle yazıyordu.
Giysi dolabımın en üst rafında, senin için.
Dediği yere uzandığımda elime sadece bir defter geldi, bir eskiz defterine benziyordu. İçine rastgele göz gezdirdiğimde genellikle çizimler ve yanlarında yazılar olduğunu gördüm. Defterin ortasından rastgele bir sayfa açtığımda gördüklerim karşısında ağzım açık kaldı.
Benim karalama edasıyla çizilmiş bir resmim ve yanında kocaman bir yazı vardı.
Beni ilk öptüğün gün böyle gözüküyordun. Bu arada, benimle dalga geçmen hiç hoşuma gitmemişti. Şey, bir de (hiç bu kadar utanmamıştım!) dudakların sıcacıktı. Tanrım! Sana söylediğim o laf aklıma geldikçe gülmemi durduramıyorum. Bir de, eğer kırdıysam özür dilerim ama hak etmiştin. O hafta kolumda olan morluğu da çok sormuştun, senden kaçarken kolumu ağaca çarpmıştım. İnanamıyorum sayfa bitti!
Mari<3
Tüm defter bunlarla doluydu. Buna uğraşmış olması bile beni çok değişik hissettirmişti. Tüm deftere bakmak istiyordum. Bu sefer rastgele bir sayfa açmadım, defterin en başından başladım. Yine bir paragraf vardı ama bu sefer çizim yoktu.
Yüzün gözümün önünden gitmiyor. Hafızamın bana bir oyunu olmalı. Yıllardır tek bir fotoğrafına bile bakmadım ama seni, yüzünü unutamıyorum. Gözlerimi her kapattığımda karşımda buluyorum seni. Bunu sevgiden başka bir şey açıklayamaz.
Gözlerimin dolmaması için vücudumla mücadele ediyordum.
Ben bu saf sevgiye nasıl kör kalabildim?
Öbür sayfayı çevirdiğimde yine benim ve Maria'nın bir eskizi vardı. Ama bu sefer yazı daha kısaydı.
Şu hayatta tüm güzel anılarımda sen varsın ama bizim tek bir mutlu fotoğrafımız yok. Her gece o mutlu görüntülerin zihnimden silinmemesi için Tanrı'ya dua ediyorum.
Olduğum yere çöktüm ve defteri kapattım. Eğer kapatmazsam tüm sayfalara bakardım ve defter biterdi.
Bitsin istemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DO İ KNOW YOU?《》bucky barnes
Fanfic"Ben hep burada olacağım, seni bekleyeceğim." #1 memories