Sırılsıklam Satırlar

7)İzler ve İtiraflar.

Selammm!

Herkesin bir şeyler itiraf ettiği bölümümüze hoş geldiniz sdzxğşqw
Bu bölüme yorumlarınızı çok merak ediyorum, yorum yapmayı unutmayalım olur mu?

Birde yıldızımıza basmayı🥹

Hepinize iyi okumalar dilerim!🌪️🖤

Sırılsıklam Satırlar, 7. Bölüm:
İzler ve İtiraflar.

Hayal kırıklığı, bir insana her şeyi yaptırabilecek nadir duygulardandır. Göğsünde büyür, gözlerini kapatır ve onun esiri olursun.

Hayal kırıklıkları en tehlikelileridir. Benim için yasaklı olan duygularda en başı çeker çünkü hayal kırıklığına uğramanız için ortada bir hayal, bir güven olması gerekir. Bir beklenti gerektirir bu duygu ve ben beklentilerden de güvenlerden de nefret ederim. Çünkü eninde sonunda kırılacaklarını bilirim.
Hayaller de kırılır.
Sonra o kırık insanın içinde büyür, göğsünde derin bir kesik açar.

Kan oluk oluk akarken siz ne yaparsınız biliyor musunuz?

Bakakalırsınız öylece.
Tıpkı Aren'in şimdi abisine bakakaldığı gibi. Gözünde o hayal kırıklığı, göğsünde kimsenin görmediği bir kesik.
Aren Tanyeri'ye o kesiği abisi atmıştı. Onun hayallerini kıran karşısındaydı.

"O ne demek?" Dedi kısık bir sesle. "Niye sana bakıp saklayamadınız dedi ki?"

Barlas'ın göğsü sıkıntılı bir nefesle inip kalktı. Bana sardığı eli, aramızda yumruk olmuştu ama bunu ikimizden başka kimse görmedi. Yüz ifadesini dümdüz tutmaya devam etti ama o kadar gerilmişti ki eli aramızda yumruk olmuştu.

"Bunu sonra konuşacağız. Ateş babama haber verildi mi?"

Yerde boğazına bir bıçak saplı şekilde yatan adama bakmak istemiyordum. Akan kan ayakkabılarıma doğru geliyordu ama ben sadece yüzümü çizişini ve aynı bıçağı kendi boğazına saplayışını unutmak istiyordum.

"Niye öyle dedi? Saklayamadınız dedi? Sonra konuşulur mu bu abi? Günah dedi, neler dedi?" Aren şoka girmiş gibiydi. Ateş yanından çekilirken yüzünü sıvazladı. Onun yerini Vefia alırken Aren'in koluna girdi.
"Gel gidelim hadi. Eminim az sonra konuşursunuz bunları."

"Evet." Dedi Ateş. Gözleri yerde yatan adamda dolansa da birkaç saniyeliğine bize baktığını da fark etmiştim. "Kral hepimizi sizin odanızda bekliyormuş." Bakışları konuşurken Barlas'a tırmandı. Başımı göğsünden ayırmak istemedim.

"Güzel." Kolu bana daha sıkı sarılırken krallık askerlerine döndü. "Usulüne uygun şekilde, en hızlı şekilde halledilsin burası."

Onunla birlikte bende etrafa göz gezdirdim. Ateş'in timi büyük çoğunlukla buradaydı, birkaç krallık askeri de koridora doluşmuştu. "Kamera kayıtlarını, adamın kimliğini, hangi krallıktan olduğunu... Her şeyi eksiksiz istiyorum."

"O iş bizde." Ateş duruşunu dikleştirirken etrafındaki adamlarına baktı. İki kişi onun bakışıyla birlikte koridordan çıktı.

Tekrardan Aren'e baktım, hala bir umutla konuşsun diye abisine bakıyordu. "Gidelim." Dedi Barlas sadece.
Vefia hafifçe başını salladıktan sonra Aren'in kulağına bir şeyler söyledi, ne söylediyse Aren gözlerini Barlas'dan ayırıp ona çevirdi. Ardından yürümeye başladılar.

Barlas'ın da yürüyeceğini anlayınca geriye doğru bir adım atıp ondan uzaklaştım, böylece birkaç gece kabuslarımı ağırlayacak bu yere bir daha bakabildim. Adamın maskesini çıkaran askerlere, kameraları işaret ederek notlar alan time.
Aren'in Vefia ile birlikte uzaklaşmasını izleyen Ateş'e.
Beni şaşırtan kesinlikle sonuncusuydu.