11)Geçmiş,Geçmemiş.

690 74 73
                                    

Selam! Uzun zamandır görüşemiyorduk çok özleştik... Dolu dolu bir bölümle geldim, umarım severek okursunuz

Yıldızımıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayalım🥹 İyi okumalar dilerim 🤍

Sırılsıklam Satırlar, 11. Bölüm:
Geçmiş.
Geçmemiş.


Meva'nın ölümünden, o evrene
düşüşünden 8 gün önce.
Dünyamız.

"Meva,"
Gözler, tüm gözler senin üstünde.
"O burada."
Sense istediğin tarafa bile bakamıyorsun. Arkanda olduğunu biliyorsun, hep orada olduğunu biliyorsun ama artık arkanda kalsın istemiyorsun. Bir gölge gibi peşinde dolaşmasını değil, yanında durmasını istiyorsun.

Varlığını hissetmemek elde değildi. Sanki o geldiğinde hava bile ağırlaşıyordu. Masada duran küçük bardaktaki içkiyi tek dikişte bitirdim. Müzik çok yüksek sesli, kokusu çok yakındaydı. Bir adım geriye gitsem bedenine çarpardım.
Başım göğsüne denk gelirdi.
Keşke kalbine denk gelebilseydi.
Keşke beni sevecek bir kalbi olsaydı.
Toprak, keşke sevseydik birbirimizi.

"Meva,"
Adımı seslenişin bile nasıl da farklı Toprak. Değil mi? Adımı söylemeyi bile seviyorsun sanki.
Beni nasıl sevmiyorsun sen?
Nasıl bana bakıp seni seviyorum diyemedin o gece?
Toprak o gece kapıyı çarpıp nasıl gittin sen?
Ben gidememiştim.
Sen aynı şeyi yaptığında ben gidememiştim.
"Konuşalım mı biraz?"

Tam arkamdaydı.
Her zamanki gibi.

"Konuşacak bir şey yok." Bir elini belime yaslayıp kenara kaydı.

İzgi ve Işıl onlardan yana attığım bakışla bizi yalnız yalnız bırakmak için uzaklaşmışlardı.
Biz yine yalnızdık.

"Benimle dışarı gel," Elini belimden çekip masanın üstünde ritim tutmaya başladı. Barın sarı loş ışığında bile simsiyah parlıyordu gözleri. "Lütfen."

Bıkmış gibi bir nefes bıraktım. Gerçekten bıkmış mıydım?
Ondan, hayır.
Bu durumdan, evet.
"Nefes, bir şeyleri çok yanlış anlıyorsun izin ver düzelteyim."

"İstemiyorum."

"Nefes-"

"Bana öyle seslenme!" Bağırmamla birlikte birkaç kişinin bakışları bize dönmüştü. Aramızdaki mesafeyi kapatıp elimi tuttu ve hiç duraksamadan dışarı yürümeye başladı.
Elinin elimde bıraktığı sıcaklığı bile özlemiştim ama bu özlem hissinin beni yıkıp geçmesine izin vermeyecektim.
Bu yüzdendir ki elimi çektim.
İşte o an durdu.

Ben durmadım, omzuna çarparak ilerledim. Çıkışa yöneldiğimi gördüğünde o da peşimden gelecekti zaten.

Öyle de oldu.

Dışarı adımımı attığım anda tekrardan arkamda gördüm onu. Motoru biraz ileride köşede duruyordu, o gözüme çarptığı gibi ona doğru çevirdim adımlarımı. Onu birazcık tanıyorsam konuşmamız bittiğinde sadece gitmek isterdi. Toprak ben hariç kimsenin yanında bu kadar uzun süre kalmamıştı zaten.

Motorunun önüne geldiğimde durdum ve arkamı döndüm.
"Yetmez mi?" Diye sordum gözlerinin içine bakarak.

"Sen söyle, yeter mi?"

Sırılsıklam SatırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin