5) Maskeler.

750 77 89
                                    

Selam! İlk öncelikle hepimize tekrardan çok geçmiş olsun. Umuyorum ki hepiniz iyisinizdir ve bölümü okumak biraz kafanızı dağıtmanızı sağlar. Yardım edebileceğim bir şey olursa lütfen hiç çekinmeden yazın. İhtiyaç duyanlara yardımı bırakmayalım lütfen. Bu yardım gereksinimi birkaç haftalık bir süreç elbette ki değil, şehirler tekrar kurulana kadar bu ihtiyaç sürekli devam edecek. Unutmayalım ve unutturmayalım.

Yorumlarınızı, düşüncelerinizi çoook özledim lütfen yorum yapmayı unutmayalım,
birde yıldızımıza dokunmayı🥹

İyi okumalar dilerim!🌪️🤍

Sırılsıklam Satırlar, Beşinci Bölüm:Maskeler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Sırılsıklam Satırlar, Beşinci Bölüm:
Maskeler.

Kötü bir şeylerin yaklaştığını hissedebildiğiniz zaman içinizdeki o kalbiniz sıkıştıran duyguyu bu satırlarda bir kez benim için anımsar mısınız?

Çünkü benim göğsüm daralıyor, bunu anlatan çok hikaye yazdım ben halbuki. Herkesin hayatının kendi savaşı olduğunu söyledim ve kendimi hep mağlup taraf olarak gördüm. Hep kaybettiğimi hissetmeme rağmen yine de her zaman kazanıyormuşum gibi davrandım. Daima yetersiz hissettim ama o işi benden daha iyi yapabilen yokmuş gibi davranmak bir korunma mekanizmasına dönüştü ve ben, bu düzeni yıllar boyunca bozmadım.

Burnum büyüktü ve kesinlikle şekilli değildi mesela. Burnumdan nefret ediyordum ama birileri bana açık açık estetik yaptıracak mısın dediğinde onu hiç umursamıyormuşum gibi yan dönüp gülümsüyor, böyle bir fotoğrafımı çekmesini çünkü böyle çok güzel olduğumu söylüyordum.
Halbuki değildim.
Yan profilden kesinlikle güzel durmuyordum, o burun her şeyi bozuyordu ama bu olmuyormuş gibi davranmak dışında da bir şey yapmıyordum.

Kendimi sevmiyordum belki de fakat kendimi korumayı biliyordum.
Artık.

Bu bir korunma yoluydu. Canımı yakan yönlerimi kendime saklıyordum ki bir başkası onunla canımı yakamasın. Birkaç magazinci, yüz kadar insan burnumu eleştiriyordu ben böyle yapınca. Ama eğer ben burnumdan rahatsız olduğumu söyleseydim bu sayı onla hatta belki yüzle çarpılırdı.

Sivilce izlerim vardı, artık neredeyse hiç belli değillerdi çünkü bunun için binlerce lira para vermiştim. Ama ben hala kapatıcı olmadan dışarı çıkamıyordum mesela. Bir kez kendinize dair güveninizi kaybettiğinizde tekrar kazanmak çok zor oluyordu.

İşte tam bu anda, en çok bu anda öyle sıkışıyor göğsünüz. Kendinize güveninizi kaybettiğinizi fark ettiğinizde. Çünkü onu bile kaybettiyseniz, hiçbir şeyi kazanamazsınız.
Nefesiniz daralıyor. Kalabalıktan çıkıp gitmek istiyorsunuz. Ağlayacağınız ve ağlayarak uyuyakabileceğiniz bir yer bulabilmeyi öyle çok istiyorsunuz ki göz yaşlarınız bile akmak için orayı bulmanızı bekliyor.
Ama dünya toz pembe değil, öyle bir yer yok.

Sırılsıklam SatırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin