Meva Nefes, ünlü Nefes ailesinin en büyük kızı olmasının yanında 'Sırılsıklam satırlar' kullanıcı adıyla yazan, anonim bir yazardır. Bir gün kitaplarından birini yazarken öldürülen Meva, kendini yazdığı kitabın içinde bulur. Yedi krallıktan oluşan b...
Selam! Bana acaba yazmaya ara mı versem bile dedirten iki haftadan sonra tekrar buradayız.. çok özlemişim!
Yorumlarınız, fikirleriniz benim için çok değerli. Lütfen yorum yapmayı ve yıldızımıza basmayı unutmayalım 🫶🏻
Herkese keyifli okumalar dilerim!🤍
Sırılsıklam Satırlar, 18. Bölüm: 'Ama'ların Değil Seçimlerin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İki hafta sonra.
İkisi de birbirine bakmıyordu ama ikisi de birbirini görüyordu.
Sarp tavandan sarkıttıkları kum torbasını Vefia'ya gönderdikçe Vefia yumruğuyla ona geri yolluyordu.
"Sınırlarda durum kötüleşiyor." Dedi Sanem. Ateş'in karşısında oturup bilgisayardan ona gelen fotoğrafları gösteriyordu. Ateş yaktığı sigarasından derin bir nefes çekerken buz mavisi gözleri kısılıp ekranda dolaştı. Dumanı yavaşça üfledi. "Bizim meselemiz değil o." Dedi Yaman. Hemen Sanem'in yanında oturuyordu ama onun kadar kaygılı değildi.
"Kralın özel korumasını yapıyorsan evet tam olarak senin meselen." Vefia ona yeterince sert gelmeyen kum torbasına bir yumruk daha savururken cevap vermişti. "Bizim meselemiz yani."
"İşler kralın canına zarar verecek kadar karışmaz bence." Vuslat da elindeki evrakları masaya bırakmış konuşmaya dahil olmuştu.
Ateş Kandemir bir nefes daha çekti sigarasından ve o buz mavisi gözlerini fotoğraflardan ayırdı sonunda. Bakışlarının anında nereye kayacağı belliydi, her şeyi, içindeki her şeyi bastırsa da o gözlerini durduramıyordu. Onu izlemeyi engelleyemiyordu. Her an, her saniye ona bakabilirdi.
"Sezar durmayacak, pis oynar. Sahipsizleri alması, sınırlarda büyük şeylere sebep olması an meselesi." Sarp yavaşça torbayı tekrar Vefia'ya gönderdiğinde Ateş Kandemir'in kaşları biraz daha çatıldı, çektiği zehri yavaş yavaş verdi dudaklarının arasından.
"Aren Bey gelecekmiş bu arada." Sanem telefonuna gelen mesajı Ateş'e dönerek söylemişti. Kandemir başını salladı.
"Onu sarayda kalmaya ikna edeceksin." Dedi Sanem'e hitaben.
Sanem şaşkınlıkla baktı ona. "Ben mi?"
"Onunla konuşabilen, anlaşabilen tek kişisin Sanem."
Sanem'in omuzları gerilmişti bile, Aren Tanyeri ile aralarında sadece birkaç ay vardı. Dip'in yaşça en küçük üyesiydi Sanem ama ekiple birlikte büyüyordu. Ateş onu bulmasa ve buraya getirip aylar sonra ekibe almasa asla bu yaşları göremeyeceğini biliyordu. Hepsinin kalbinde binbir farklı duygu olsa da Ateş Kandemir'e duydukları minnet hiç azalmadan orada duruyordu.
