8.Bölüm

204 15 35
                                        

Karşısındaki adam o kadar güzel bakıyordu ki ne kadar direnebilir hiç bilmiyordu. En sonunda daha fazla dayanamayıp yakasından tutup dudaklarını birleştirmişti. Azer hemen arkasındaki duvara yaslayıp daha sert öpmüştü. Kısa bir süre sonra nefes nefese ayrılırlar

Azer : Ne demek şimdi bu

Karaca : Ne anladıysan o

Azer : Söylemiycem diyorsun yani

Karaca : Zamanı gelince söylerim. Kolyemi takarmısın

Saçlarını kaldırıp arkasını döndüğünde Azer kolyeyi taktıktan sonra sevdiğinin boynundan uzunca öper

Azer : Çok yakıştı

Karaca : Anneme de çok yakışıyordu. Bunun hikayesi var

Azer : Neymiş

Karaca : Şurasındaki açıklık var kuşun özgürlüğünü işaret ediyor. Annem ve babamın özgürlüğünün simgesi aşklarının simgesi

Azer : Siz niye o evdesiniz Karaca

Karaca : Annem ve babamı kardeşimi kim öldürdüğünü bulmak için. Çünkü bu kişi her kimse Çukur'dan bence

Azer bunu duymayı hiç beklemiyordu işte Koçovalı ailesini birbirlerine bağlı sanıyordu ama asıl birbirlerine bağlı olan aile Selim Koçovalı ve kendi ailesiydi

- Kafe -

Duygu kafesinde işlerine bakarken içeri giren kişey baya şaşırmıştı nasıl olduğunu anlayamamıştı resmen

Yılmaz : Selam

Duygu : Selam'da sen nasıl buldun burayı

Yılmaz : Biraz zor oldu ama buldum işte eee neyin var bana ikram edicek

Duygu : Bir Balkabaklı Cheescake im var

Yılmaz : Hiç yemedim ve şuan aşırı merak ediyorum

Duygu servisi hazırlayıp yanına oturduğunda bu genç adamın dikkatle ona bakması onu biraz şüphe ettirmişti

Duygu : Neden bakıyorsun

Yılmaz : Bilmem galiba hoşlandım senden

Duygu : Pardon

Yılmaz : İlk görüşte aşk belkide ne biliyorsun

Duygu : Tabağın bitmiş güle güle

Yılmaz haddini biraz aşömıştı ama bundan pişman değildi nedense ama daha fazla sinirlendirmemek için kalkıp gitmişti. Duygu ise hem sinirlenmiş hem sevinmişti

- Azer'in Mekanı -

Azer ne kadar ısrar ederse etsin Karaca ona geçmişe dair hiçbir şey anlatmamıştı. Ama Azer neler olduğunu öğrenmekte ısrarcıydı

Azer : Ya sen amma inatçısın arkadaş ya

Karaca : Bana bak Azer bana bir daha bağırırsan

Azer : Bağırırsam

Parmak ucuna yükselip dudaklarına yaklaştığında Azer öpüceğini sanmıştı. Ama Karaca dudağını ısırıp geri çekilmişti

Azer : Ruh hastası

Karaca : İşte bak çok uyumlu bir çiftiz

Azer : Allahım yarabbim ya

Karaca : Merak etme ya alıcam ben seni merak etme

Azer : Al ulan

Karaca : Alıcam ulan

Gülerek mekandan çıkıp arabasına binip oraya gitmişti abisi ile aynı anda ikiside gözleri dolu dolu el ele içeri girmişlerdi

Akın : Anne baba biz geldik

Karaca : Masayı hazırlıyım mı amcamlar birazdan gelir

Akın : Bende sana yardım ediyim

İki kardeş masayı hazırlamay başlamışlardı burası babalarının kitap dükkanıydı çocukken amma çok severlerid burayı hala hizmete açıktı ama özel günlerde kendilerine aitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İki kardeş masayı hazırlamay başlamışlardı burası babalarının kitap dükkanıydı çocukken amma çok severlerid burayı hala hizmete açıktı ama özel günlerde kendilerine aitti. 6 Sene önce adı Selim ve Ayşe Koçovalı kitap evi olmuştu.Sonunda bekledikleri insanlarda gelmişti

Funda : Kuzularım

Akın-Karaca : Funda teyze

Ona sıkıca sarılırlar anneleri öldükten sonra Funda bu iki çocuğa elinden geldiği kadar destek olmaya çalışmıştı tabi Koçovalı ailesinin izin verdiği kadar

Zafer : Geç kalmadık umarum

Salih : Vallahi ha kaçla geldim bilmiyorum ha

Karaca : Geç kalmadınız hadi gelin

Masanın başındaki fotoğrafa Akın ve Karaca uzun uzun bakmıştı bu gün anne babalarının evlilik yıldönümüydü

Masanın başındaki fotoğrafa Akın ve Karaca uzun uzun bakmıştı bu gün anne babalarının evlilik yıldönümüydü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Temsili Selim ve Ayşe'nin evlilik fotoğrafı)

08.04.1996

Salih : Ne aşkmış be

Yamaç : Tabi oğlum ne sandın sen

Akın : Öyledir tabi

Karaca : Annem hep anlatırdı ''Sen doğduktan sonra papuçum dama atıldı'' derdi

Saadet : Eee sonuçta kız evlat

Buruk bir şekilde kadehlerini kaldırırlar 27 senelik evliliklerini kutlamaya devam etmiştilerdi

- Mezarlık -

Vicdan azabı belkide en büyük yüktü altında hep ezilirsin seni nefessiz bırakırdı uyutmazdı rahat bir gün bile geçiremezdi

Selim Koçovalı  Ayşe Koçovalı

D. 12.02.1977  D. 09.10.1977

Ö. 27.05.2007  Ö.27.05.2007

X : 1000 senede geçse geçmiycek bir şey yaptım sana karına hemde doğmamış bir bebeğe. Kızın ve oğlun onlara rağmen çok güçlü oldular Selim ikiside beni arıyor. Bırakmıycaklarınada adım kadar eminim. Umarım beni bulurlarda bu azap artık biter

Tam o anda

Meke : Emmi



İşte karşınızda katil tahmin eden varmıydı

Yeni bölümde Selim ve Ayşe nin hikayesini öğrenicez

Kara SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin