Küçük kızlarını alıp eve geldiklerinden beri mutlulukları daha da artmıştı. Akın'da daha küçğk yaşına rağmen kardeşinin yanında olmak istiyordu
Ayşe : Annem uyuyor kardeşin ama
Akın :Kaycamm men
Ayşe : Ama kardeşin uyuyor
Akın : Iıı
Ayşe : Şöyle yapalım o zaman. Bizde uyuyalım kardeşinde beşiğinde uyusun
Akın : Buyda
Ayşe : Tamam burada
Ayşe oğlunu uyuttuktan sonra kendiside yanına uzanmış dinlenmeye başlamıştı
- Dükkan -
Selim ve Levent dükkanda işleri hallettikten sonra karşılıklı çay içiyorlardı
Levent : Eee küçük prenses nasıl zorluyor mu sizi
Selim : Hemde nasıl baba. Canımızı okudu
Levent : Eee kız çocukları nazlı olur
Selim : Benim bütün dünyam onlar artık baba karım ve çocuklarım. Bana nolursa olsun ama yeterki onlara birşey olmasın
Levent : Oğlum o nasıl laf öyle sen çocuklarının her anına şahit olucan merak etme
Selim : Sahiden olur muyum
Levent : Neden böyle düşünüyorsun
Selim : Geçen gün bir rüya gördüm Akın ve Karaca büyümüşler yetişkin olmuşlar. Hele Karaca Ayşe'ye o kadar çok benziyordu ki ama
Levent : Ama
Selim : Onlar bir tarafta Ayşe ve ben bir taraftaydık. Sonra mavi bir kelebek Karaca nın omuzuna kondu ve Karaca da bizim yanımıza geldi Akın orada tek başına kaldı
Levent : Rüyaların tersi çıkar derler oğlum bunu düşünüp kendini kurma
Öyleydi dimi rüyaların tersi çıkardı bunu düşünüp rahat olmak istiyordu akşam eve geldiğinde küçük oğlu onu görünce koşmaya başlamıştı
Akın : Babaaaa
Selim : Babammm
Funda ve Zafer de bebeklerini alıp onlara gelmişler iki güzel bebek pusetlerinde uyuyordu
Selim : Tüh kaçırdım
Ayşe : Uyanırlar birazdan merak etme
Funda : Aman Ayşe uyandıklarında canımızı okuyorlar
Selim : Olsun benim şikayetim yok
Zafer : Valla benim de
Ayşe : O zaman şöyle yapalım biz Funda ile yarın dışarı çıkıyoruz siz çocuklara bakıyorsunuz