3.Bölüm

267 16 49
                                    

Eve geldiğinde direk kendiniş banyoya ya atmış uzun sürede orada kalmıştı. Duştan çıktığında Saadet ablasının yatağında oturmuş onu beklediğini görmüştü 

Saadet : İyisin dimi kuzucum 

Karaca : Çok iyiyim Saadişim 

Saadet : Kızım bir tane psikopatın yanındaydın kaç saattir 

Karaca : Eee 

Saadet : E si biraz tedirgin olman gerekmez mi 

Karaca : Çukur dediğin yerde psikopatlarla dolu Saadişim 

İçi acıyarak bakmıştı Saadet kendi büyütmüştü ama ne düşündüğünü asla anlamıyordu. Çocukken çok neşeli ve güleryüzlü bir kızdı ama artık öyle değildi. Daha doğrusu anne babası öldüğü günden beri böyle değildi 

- Kurtuluş'ların Evi - 

Azer kardeşlerini eve getirdiği için baya rahatlamıştı Allahtan annesine ulaşılmadan güvenli yere aldırmıştı 

Yılmaz : Abi sen nasıl ulaştın bize 

Azer : Malları verdim işte 

Kadir : İyide nasıl buldun abi o kadar malı 

Azer : Koçovalı'ların kızı sayesinde buldum 

Yılmaz : Nasıl yani 

Azer : Malları kaldıran kız işte 

Kadir : Yok artık 

Azer : Vicdanı var mış ki söyledi malların yerini 

Yılmaz : Abi 

Azer : Ne var 

Yılmaz : Kız güzel mi 

Azer : Ne alakası var gerizekalı 

Kadir : Ya güzel mi değil mi onu söyle sen bize 

Azer : Lan güzel olsa ne olur gerizekalı Koçovalı'ların kızı. Ayrıca işim olmaz benim onunla

Yılmaz : Günün birinde sana bunu hatırlatmam umarım gerekir abi 

Kardeşleri gülerek içeri gittiklerinde Azer bir süre düşündükten sonra kafasını olumsuz bir şekilde sallamıştı. Gerçekten çok güzeldi Koçovalı'ların prensesi ona bakardı sanki 

- Çukur - 

Karaca bahçede tek başına otururken yanağından  öpülmesi ile gülerek gözlerini açar Duygu onun tek gerçek arkadaşıydı. Salih amcası Saadet ablası abisi küçük İdris ve Duygu onun içi aile onlardı 

Duygu : Doğru mu duyduklarım 

Karaca : NEreden duydun diyicem ama 

Duygu : Gizli kaynaklarımı söyleyemem tatlım 

Karaca : Şu Azer Kurtuluş'u araştırsana 

Duygu : Neden 

Karaca : Bir nedeni yok sadece onun hakkında her şeyi bilmek istiyorum 

Duygu : Beğendin mi adamı yoksa 

Karaca : Ne alakası var 

Duygu : Ne biliyim o kadar düşan geldi geçti ama hiçbirini araştırmamı istemedin 

Karaca : Dediğim gibi bir nedi yok sen bana diyiceğine sen o adamı tekrar gördün mü 

Duygu : Aman nerede görücem ya 

Karaca : Belki karşına çıkar 

İki arkadaş gülerek sohbet ederken Sultan büyük bir öfke ile izliyordu onu resmen aynı anne ve babası gibiydi bu durum onu artık giderek daha da sinir etmeye başlamıştı 

- 2 Hafta Sonra - 

Bu 2 haftada ne Azer nede Karaca birbirlerini hiç görmemişlerdi ama sıra birbilerinin akıllarına gelmişlerdi Yamaç ve Cumali Azer'e karşı hamlede bulunmak için bir plan yapmışlardı bile şimdi o planı hayata geçiriceklerdi. Azer buluşma yerine geldiğinde telefonu çalmış açtığında hiç beklmediği biri vardı telefonun diğer ucunda 

Karaca : NAsılsın  Azer Kurtuluş 

Azer : Sen kimsin 

Karaca : Bu kadar çabuk mu unuttun beni ya Karaca ben 

Azer : Sen benim numaramı nereden buldun

Karaca : Ben bulurum 

Azer : Ne istiyorsun 

Karaca : Yerinde olsam hayatını kurtarıcak insana böyle davranmazdım 

Azer : Ne

Karaca : Tuza çekildin kimse ile bulucağın felan yok. Ölmemeye çalış 

Deyip telefonunu kapattığında çok geçmeden Azer'in arabası taranmaya başlamıştı bile. Zar zor oradan çıktıktan sonra mekanına gelmişti 

Azer : Ulan şeytan diyor yak o Çukur'u olsun bitsin 

Karaca : Makbule geçer valla 

Arkasını dönüp baktığında koltuğunda oturmuş Karaca'yı görünce daha da şaşırır 

Azer : Sen nasıl girdin içeri 

Karaca : Kusura bakma ama adamların salak mış 

Azer : Senin derdin ne 

Karaca : Ailemi hayatta tutmaya çalışıyorum 

Azer : O kadar kişiyi sen mi koruycaksın 

Karaca : Benim ailem 5 kişiden ibaret diğerlerine ne olduğu beni bağlamıyor 

Azer : Baban ve annen  neden öldü 

İşte bu soruyla Karaca'yı sağlam kıstırmıştı

Kara SevdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin