- Aylar Önce -
İdris Koçovalı büyük masayı toplamış gereken bütün bilgileri herşeyi tek tek söylemiş kendiside birşey istiyordu tabi
Tatavlalı : Sizin isteğiniz nedir
İdris : Torunum Akın'ı bu işlere girmesini sağlıycaksınız
Nezir : NAsıl yapıcaz ki bunu
İdris : Orasınıda siz bulun ama benden size bir ipucu. Akın'ın yumuşak karnı kardeşi
Nezir Tatavlalı ve diğer herkes Akın'ı bu işlere sokmak için çok uğraşmışlar ama bilmedikleri şey Koçovalı kardeşlerin onlardan daha akıllı olduğuydu
- Şimdiki Zaman -
Tatavlalı : Diğer torununuz Karaca tam bir şeytan kaç tane işimizi baltaladı
İdris : Ben onu halledicem merak etme sen
Bu güne kadar herkesin hayatını bir şekilde kontorl edebilmeyi başarmıştı ama Selim'in edememiş. Şimdide torunlarının hayatını kontrol etmeye çalışıyordu
- Hastane -
Karaca Azer'in küçük'te olsa olan yaralarına pansuman yapıyor bir taraftan da olanları konuşuyorlardı
Azer : Kimse sana el kaldıramaz
Karaca : Azer tamam artık
Azer : Tamam değil kim o ya kim amcan diye sahibin mi hayır. Babanı anlattın bana adam annene bir kere bile sesini yükseltmemiş benim babamda öyleydi
Karaca : Azer sence ben birini boyun eğer miyim. Sen dahil
Azer : Eğmezsin. Zaten bu yüzden hastayım kızım sana
Karaca : Dedem etrafta
Azer : Ne var ya Galip dedem sevdi beni
Karaca : Çok sevdi hemde. Bu arada abimi sabah çıkarıyoruz
Azer : O eve gitmekte kararlımısınız
Karaca : Çok yaklaştım Azer babamın bıraktığı kağıtlar şifreli birşey anlatmak istiyor sanki. Bide
Azer : Bide ne
Karaca : Harita çıktığı bir zarftan kordinatlarını çözersem katili bulurum bence
Azer: Valla kafanda ki tilkileri görüyorum karıcım
Karaca : Karıcım derken
Azer : Allahın emriyle gelip alıcam kızım seni Azer'den Kurtuluş yok
Yılmaz'da her fırsatta Duygu ile zaman geçirip onu daha da yakından tanımaya çalışıyordu ve tandıkıkça gerçekten aşık olmuştu
Yılmaz : Sence Akın'ı kim bıçakladı
Duygu : Kim olduğunu biliyor ama söylemiyor kim bilir neler dönğyor aklında
Yılmaz :İdris Koçovalı^da uyanmış
Duygu : Hımmm bi o eksikti zaten
Yılmaz : Sevmez misin onu
Duygu : Asla ama diğerlerini görmen lazım hele karısı sanki ilahmış gibi tövbe tövbe tapıyorlar adama. Galip dedeye de çok zararı dokundu
Yılmaz : Ne demek o
- 2006 -
Cenazeden beri torunlarını görmek için sürekli Çukur'a geliyordu ama pek işe yaramıyordu ama vazgeçemey niyeti yoktu. Kızından geriye sadece iki küçük torunu kalmıştı
İdris : Ne istiyorsun gene
Galip : Torunlarımı görmeye geldim
İdris : Torunun felan yok senin ha çok istiyorsan Karaca'yı veririm sana. Akın yeter
Galip : Ulan sen ne biçim insansın oğlun öldü senin derdine bak
İdris : Git kapımdan
Galip : Torunlarımı sana bırakmam onlar bana kızımın emaneti
İdris : Torun morun yok defol git buradan
Galip :Torunlarımı görmeden gitmem
İdris : Evlatlar
Galip biranda üstüne çullanan adamlarla ne olduğunu anlayamamıştı ama torunlarını düşündüğü için sesini bile çıkaramaz. Eziyet bittiğinde ayağa kalkıp gider
- Şimdiki Zaman -
Yılmaz : Yok artık yaşlı başlı adamımı dövdürdü
Duygu : Aynen öyle annem ve babam ilgilendi Galip amca ile
Yılmaz : Abim zaten patlamaya hazır bomba gibi tokat meselesini öğrendiğinden beri
Duygu : Valla onlara ne yaparsa hak etmiş olurlar merak etme
Yılmaz : Öyke böyle değil ama Duygy abim yengeme o kadar bağlandıki bir gün yengem hayatındna çıkarsa. Abim delirir Duygu
Duygu : Öyle birşey olmuycak
Sıkıca sevdiği adama sarılıp teselli etmeye çalışıyordu belkide sözlü birşekilde itiraf ikisinden de gelmesede duyguları baya gelişmişti
- Ertesi Sabah -
Karaca abisini hastaneden çıkarıp eve getirdiğinde dedesini her zamanki koltuğunda görünce sinirleri baya bozulmuştu
İdris : Geçmiş olsun oğlum
Akın : Sağ ol
İdris : Birşeyler duydum
Karaca : Neymiş o
İdris : Azer Kurtuluş ile görüşürüyor muşsun
Karaca : Evet
Cumali : Bak bide evet diyor hala
Salih : Geri bas ulan
İdris : Şu dakikadan itibaren bitti hazırlan iki gün sonra düğünün var
Sanki çok komik birşey söylemiş gibi gülmeye başladığında Akın Salih Yamaç ve Saadet gerginlikle ona bakar
Karaca : Başka bir emrin varmıydı
İdris : Benim dediğim adamla evleniceksin
Karaca : Bok dedin adamla evlenir ben
Sultan : Terbiyesizlik etme-
Karaca : Sen sus be. Bana bak bu güne kadar yaptığın herşeye sustum ama benim hayatımı sen yönetemezsin buradaki kimse yönetemez bunu o kafanıza sokun tamam mı. Ben tek bir kişi ile evlenirm oda Azer
Deyip kapıyı sertçe çarpıp çıkmış gidiceği tek bir yer vardı oda Azer. Arabasını hızla onun mekanına sürmüş şansına oda oradaydı
Azer : Gülüm noldu
Karaca : Hadi evlenelim
Çook uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba bildiğiniz üsere İstanbul'a geldim eğitim için ve çok yoğun geçiyor onun yorgunluğu ile burayı bir süre daha boş bırakabilirim ama her fırsatta yazıcam
Ve size bir soru bildiğiniz üzere Selim ve Ayşe'nin özel bölümleri var. Orada olay gecesinin detaylarının ortaya çıkmasına daha var. Sizce bölümlerden birinde bunu yazıyım mı yoksa özel bölüm sersinde beklermisiniz