Kara Sevda

15.Bölüm

Ne kadar ssakin kalıcağını söylesede olamıyordu işte kimse sevdiği kadına zarar veremezdi ve bunu bir şekilde Cumali'ye gereken dersi vermesi gerekiyordu 

Yılmaz : Abi emin misin 

Azer : Yılmaz delirtme lan beni 

Yılmaz : Ya zaten ortalık karışık birde sen

Azer : Yılmaz Karaca benim sevdiğim tamam mı ömrüm o benim o ve kimse ona zarar veremez 

Yılmaz : Tamam abi 

Azer : Getirin Cumali'yi 

Yılmaz adamnlara emir verdikten sonra hepsi çıkmış Cumali'yi alamadan geri dönerlerse neler neler olucağını biliyorlardı 

- Mekan - 

Akın mekanında son hazırlıklarını yaparken gelenleri görünce gülümseyerek kollarını açmış küçük kızın sarılmasını beklemişti 

Leylim : Akın abiii 

Akın : Hoşgeldin prenses 

Selam : Merhaba Akın bey 

Akın : Bey mi 

Selma : Pardon Akın 

Leylim : Akın abi ablam senin dediğin yerde işe başladı 

Selma : Evet bunun için teşekkür etmeye geldik 

Akın : Ne demek ev durumunu ne yaptınız 

Selma  : Kendimize yeticek kadar bir ev bulduk seni ve kardeşini davet etmek için geldik 

Akın : Olur tabi geliriz 

Leylim ve Akın oyun oynarken Selma'da gülümseyerek izliyor ve şaşkındı LEylim ilk defa yeni tanıdığı birine bu kadar kolay güvenmişti 

- Depo -

Cumali yaka paça depoya getirilmiş ve karşısında Azer'i gördüğünde öfke ile yerinden kalkmaya çalışmış ama başarılı olamaz tabi

Cumali : Çöz ulan beni

Azer : Benim sevdiğime tokat attın

Cumali: Sanane ulan yeğen benim

Azer : Kızın olsa bile vuramazsın lan bırak yeğeni. Erhan çöz şunun elini

Erhan : Hemen abi

Azer : Bu elin her halde

Cumali ne kadar debelensede Azer elini tuttuğu gibi bir kaç yerinden kırmıştı

Azer : Benim sevdiğime kimse vuramaz

Karaca nın saçının bir teline zarar gelmesi onun nefesinin kesilmesi demekti. Ne ara bu kadar aşık olmuştu kendisi bile bilmiyordu ama iyiki diyordu hep

- Çukur -

Cumali den haber alınamamsı herkesi geriyordu daha doğrusu Akın Karaca Salih Saadet ve Yamaç dışındaki herkesi

Akın : Karaca Azer birşey yapmış olabilir mi

Karaca : Yapmaz diyemem

Yamaç : O neden ne kaçırdım ben

Salih : Müstakbel damadımız

Yamaç: Neyimiz

Karaca : Amca sende başlama Allah aşkına

Yamaç : Kızım Azer'in nasıl bir manyak olduğunu bırak Adana ve İstanbul'u tüm Türkiye biliyor resmen

Karaca : Bana davranışına bakarım ben. Sizinle durumundan banane

Salih : Selim de böyle miydi

Saadet : Öyle idi tam babasının kızı

Karaca : Ben Duygu nun yanına gidiyorum

Akın : Azer'e selam söyle

Karaca : Sende Selma ya

Saadet-Salih-Yamaç : Selma mı

Akın : Sen nereden biliyorsun onu ya

Karaca : Hadi görüşürüz

Akın çoktan üç koldan sorguya alınmıştı bile. Karaca ise Azer'in yerine gitmiş ki Azer'de çoktan Cumali yı yollamıştı bile

Karaca : Yaşıyor mu

Azer : Şimdilik evet ama sana bir daha vurursa onu varya balta ile doğrarım

Karaca : Ya sen harbiden manyaksın ha

Azer : Sende beni böyle sevmedin mi zaten

Karaca : Bilmem sevdim her halde

Azer : Hayatımda senin kadar inatçısını görmedim

Karaca : Ben gördüm tam karşımda

Azer : Karaca sen benim tüm kalbimsin be kızım sana gelicek zarar delirtir beni tamam mı

Karaca : O kadar mı sevdin beni

Azer : Yanıyorum kızım aşkından

Karaca biranda dudaklarını birleştirmiş Azer'de geri geri gidip arka taraftaki odasına girmişti bu defa sarhoş değildi Karaca ve tamamen sevdiği adamı his edicek onu dahada sevicekti. Azer ise özenle sevdiğinin gömleğinin düğmelerini tek tek açmış ve tam kalbinden öpmüştü onu

- Ev -

Emmi yıllardır olduğu gibi günah çıkarmaya çalışıyordu ama yaptığının hiçbir şekilde affı olmadığınıda biliyordu aslında

Emmi : Yüzüm yok ama affet beni Selim

- 2007 -

Selim tekrar aşağı indiğinde elinden silah ile dikilen Emmi yi görünce hem şaşırmış hemde neden geldiğini anlamıştı

Emmi : Böyle olsun istemezdim

Selim : Burada ise sende istiyorsun demektir. Onun her dediğini harfiyen yerine getiriyorsan istiyorsun demektir

Emmi : Mecburum Selim

Selim : Daha öncede dediğim gibi hiçbir şey için mecbur değildin. Seni her ne ile tehdit ediyorsa bana söyleseydin yardım ederdim hala daha ederim

Emmi : Sahiden eder misin

Selim : Ederim

Emmi silahını yavaşça indirirken Selim sırtında keskin bir acı his etmiş aynı acıyı ikinci kere his ettiğinde yere yığılmıştı bile

Emmi : Naptın sen

× : Yapmam gerekeni

Ters köşe oldu sanki ha 😉