"Tuhafsın" dedi Felix, ağzını ince bir çizgi halinde kapatarak ve dizginlerinin izin verdiği kadar koltuğuna yaslandı. "Benden neden korkmuyorsun?"
"Tam olarak korkutucu bir şekilde bağırmıyorsun" dedi Hyunjin ve elini ona doğru salladı.
Felix kaşlarını çattı. "Vampirlere aşina mısın?"
"Hayır" diye dürüstçe yanıtladı Hyunjin. "Sen tanıştığım ilk kişisin. Veya, tanıştığımı fark ettiğim ilk kişi sensin demeliyim. Doğru anladıysam, bugünlerde kılık değiştirmekte oldukça başarılısınız, değil mi?"
"Sanırım" diye itiraf etti Felix ve hala çok küçük görünüyordu ve kendi üzerine kapandı.
Bu koltuğunda oturan Hyunjin'nin canını yaktı. Gerçekten deneyecek kadar aptal değildi ama dürtü oradaydı.
"Davanızı inceliyorum" dedi Hyunjin, dosyanın klasörünü açarak. "Farkında olduğundan eminim, pek iyi görünmüyor. Kurbanın ölü bulunmasından bir saat önce seni onun kanını içerken gören bir tanıkları var ve üstelik yakalandığında çenenin altında onun kanını bulmuşlar. Çok istekli olduğun ve ölene kadar ondan içtiğin oldukça açık ve kapalı bir dava gibi görünüyor."
"Böyle bir şey olmadı" dedi Felix, koltuğunda rahatsızca kıpırdanarak. Tekrar ağzı kapalı konuşmaya başladı.
"O zaman bana ne olduğunu anlat. Hikayenin senin tarafını bilmezsem sana yardım edemem ve köpekler aşkına böyle konuşmayı bırak. Senin bir vampir olduğunu zaten biliyorum, benden dişlerini saklamana gerek yok."
Felix tek kaşını kaldırdı. "Köpekler aşkına mı?" geri alıntı yaptı.
"Bir köpeklerden daha iyi bir hayvan varmı? Sanmıyorum" dedi Hyunjin gülümseyerek ve odadaki gerilimi düşürmeye çalışarak.
"Ve sana söyleyeceğim şeyler bana karşı kullanılamaz mı?" diye sordu Felix, gözleri endişeyle doluydu.
Hyunjin bir an için bir itiraf duyacağından korktu. Bazı yönlerden suçlu bir müvekkili savunmak daha kolaydı ama Hyunjin, Lee Felix'e kişisel olarak biraz fazla bağlı olduğunu fark etti. Katil olmasını istemiyordu.
"Avukatın olduğum sürece, yani" Hyunjin duraksadı, saatine baktı "On beş dakika daha. Ya da daha uzun süre, akıllı olmaya karar verirsen ve gerçekten beni işe alırsan."
"Doğru..." dedi Felix, derin bir nefes vererek. "Ondan beslendim. O gece. Tanık ve kan kanıtlarının hepsi doğru."
Hyunjin'nin midesi bulandı ve başının belaya girebileceğini hissetti. O sırada bir itirafa doğru gidiyorlardı. "Kahretsin.
Fakat! Onu ben öldürmedim" dedi Felix, Hyunjin'nin düşüncesi aniden durdu. "Yemin ederim, köpekler ya da her neyse. Normalde hayatta kalacağım kadar içtim ve biraz dağıldı çünkü o biraz..." Birdenbire sesi utanmış gibi çıktı ama Hyunjin'nin bilmesi gerekiyordu.
"Evet? Devam et."
"Eh, yani vampirlere aşina değilsen bunu bilmezsin ama, mesela, ısırmak, falan, iyi hissettiriyor. Bazen. Bazılarına Emin değilim. Dönüşdüğüm zaman dışında hiç ısırılmadım ve bu kesinlikle canımı yaktı. Ama bazı insanlar bunun heyecanını arıyor, bu yüzden bana karşı sahte bir mücadele verdi. Yani hepsi bir roldü!" Felix ısrar etti, sadece kısıtlamalara takılmaları için ellerini kaldırmaya çalıştı.
Hyunjin bir sürü yeni şey öğreniyordu. Büyüleyici olduğu için bu şekilde daha fazla soru sormak istedi ama Felix'in hikayesini bölmek istemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Müvekkil -Hyunlix
Vampire[Tamamlandı] Avukat Hwang Hyunjin, vampirlerin topluma ifşa edilmesinden bu yana cinayetten yargılanan ilk vampir olan Lee Felix'in davasından haberdar edildiğinde, karışmanın kötü bir fikir olacağını biliyordu. Halk onu zaten mahkum etmişti ve savc...
