Vampir Müvekkil -Hyunlix

13. Bölüm "Gergin anlar"

"Bay Han" dedi Hyunjin, genç yaşına rağmen tanığa kibarca hitap ederek, "Kulübe tam olarak ne zaman geldiğinizi ve müvekkilimi kurbanla gördüğünüz zamanı hatırlıyor musunuz?"

"Tam olarak ne zaman olduğunu hatırlamıyorum, örneğin akşam 22'den sonra? Olabilir"

"Evet" dedi Hyunjin güven verici bir gülümsemeyle. "Şimdi, o gece erken saatlerde beyzbol izliyordun, değil mi?"

"İtiraz ediyorum!" Dedi Changbin.

Hyunjin çoktan yargıca dönmüştü. "İlgili olduğuna söz veriyorum. Zaman çizelgesini oluşturmak için oyunu kullanmaya çalışıyorum, sayın yargıç."

Yargıç Kim, "Devam edin" diye onayladı. "Tanık cevap verecektir."

"Evet, maçı izliyordum. Takımım kaybettiğinde, ki bu arada çok daha üstün oldukları için kaybetmemeleri gerekiyordu, spor barından ayrıldım. Ama her neyse, sonra o vampirin herifi ısırdığını gördüğüm kulübe gittim.

"İyi. Yani oyun bittikten sonra ayrıldınız. Bar ile kulüp arasında ne kadar mesafe var?"diye sordu.

"Birkaç blok gibi."

"Doğrudan oraya mı gittin?"

"Evet ben yaptım."

"İyi. Teşekkür ederim. Sunulan deliller, cinayet gecesi oynanan beyzbol oyununun biraz uzatmaya gittikten sonra saat 22:08'de bittiğini göstersin. Tanık daha sonra sadece birkaç blok yürüdü. En geç 22:30'da müvekkilimi görmek için kulübe gitmesini sağlardı ve bu mesafeyi kat etmenin ne kadar süreceği konusunda cömert davranmak. Ceset, Seul'ün yoğun bir bölgesinde gece yarısını geçene kadar bulunamadı ve adli tıp raporu ölüm saatinin 23:00 ile 23:30 arasında olduğunu gösteriyor. Müvekkilim ölüm gerçekleşmeden en az yarım saat önce görülmüş. O kadar uzun süre halka açık bir yerde yavaş yavaş cinayet işlediğine inanmamız mı gerekiyor?"

Changbin, Hyunjin'nin artık tanığı sorgulamadığını, sorgulamayı ifade vermek için kullandığını belirterek tekrar itiraz etti. Sürdürüldü ama sorun değildi. Hyunjin istediğini elde etmişti. Jüri onu duymuştu ve daha sonrası için kendini daha iyi hazırlamıştı.

Tanık Jısung'tu. Felix, tanık kürsüsüne çıkar çıkmaz koşup ona sarılmak istiyor gibiydi. Bir an için oturduğu yerden fırlayacakmış gibi göründü, Hyunjin gerçekten bunu yapmamasını umuyordu. Bu onların lehine sonuçlanmayacaktır.

Minho'nun tanık olması için Jısung'un refakatçisi olarak içeri girmesine hiç şüphesiz izin verilen mahkeme salonunun arka tarafında oturması zaten akıllıca değildi. Hyunjin gerçekten dikkatleri üzerine çekmeyeceğini umuyordu.

Hyunjin kibar bir gülümsemeyle tanık kürsüsüne yaklaştı. Jısung gergin görünüyordu ama ellerini oynatmak yerine bacaklarının üzerinde tutuyordu. Chan, jüriye en iyi nasıl sevimli olunacağı ve ne yapmaktan kaçınılacağı hakkında konuşmak için onu aramıştı ve görünüşe göre dinlemişti.

"Müvekkilimi nereden tanıyorsunuz?"

Jısung, "Onunla Surfin'de tanıştım, şehir merkezinde pek çok vampirin uğrak yeri olan bir bar" diye yanıtladı Jısung, teknik olarak yasal olmadığı için buranın bir kan bağışı barı olduğundan bahsetmeden güzel bir şekilde. "O müdavim ve onunla sık sık konuştum. Artık arkadaşız. Nazik ve komik biri."Jısung'un gözleri yumuşak bir gülümsemeyle Felix'e kaydı ve Hyunjin onun gözlerini takip etmekten kendini alamadı ve Felix'i tam orada haykırmaya başlayacak gibi olduğunu gördü. O kadar yumuşak ve masum görünüyordu ki jüriye insanlığını hatırlatan o küçük konuşma önemliydi. Felix'e bunu kazanmasını isteyen insanlar olduğunun hatırlatılması da önemliydi.