2. Bölüm

90 15 145
                                    


!! Arkadaşlar öncelikle şuna açıklık getireyim. Bu kitapta ana çift yok yani her bölümde başka bir çifti yazabilirim fark etmiyor. O yüzden ana çift jeongchan sanılmasın, sadece kitaba o çift ile başlamak istedim <33

~

Her insanın hayatında ters giden, seni tutup karanlığın orta yerine fırlatan bir şeyler illa ki vardır; belki aşk hayatı, belki arkadaşlıklar, belki ailevi konular ve belki de işler...
Peki bir insanın yorgun olduğu nasıl anlaşılır? Duruşundan mı, hareketlerinden mi yoksa bakışlarından mı? Şıklara bakıldığı üzere bence hepsinden... Çünkü her insanın zihinsel sıkıntıları bedenine de vurmaz mı? Vurur.

İşte Jeongin tam onu yaşıyordu. Zihnindeki yorgunluk bedenine de vurmuş resmen ayakta zor duruyordu. Sanki işleri yolunda gidiyormuş gibi bir de bu çıkmıştı başına, rehin alınma ve yaralanma. Halbuki tek isteği kafede durup önce ısınmak sonra da evine gitmekti ama o bile yolunda gitmemişti.

Şimdi ise Chan'la beraber tesisten çıkmış; evine bırakıyordu Chan, Jeonin'i. Jeongin ise kafasını cama yaslamış; gözleri yorgunluktan kapanmak üzereydi, göz kapakları düşmemek için büyük bir savaş veriyordu gözleri ile.

Chan'la yol boyu tek kelime etmemişlerdi. Yarbay Joongki, Jeongin ile bir süre o olay hakkında konuşmuştu sonrasında ise Chan'a Jeongin'i bırakması için emir vermişti. Tabi Chan da Jeongin'i getirdiği gibi geri götürüyordu ama Jeongin'in aklına takılan şeyler çok daha farklı yöndeydi, 'acaba şuan beni mecburiyetten mi bırakıyor, komutanı emir verdiği için. Yüzü çok mimiksiz kesin içinden, bir de bu çıktı başıma, diyordur. Acaba benim hakkımda ne düşündü? Nedense çok zahmet vermişim gibi hissediyorum.'

Arabadaki sessizliği bozan Chan olmuştu, "Anlat bakalım neden hastaneye gitmedin?" Jeongin duyduğu soruyla yutkunmuştu. Ne diyeceğini bilmiyordu ama bir şey demezse de, onu bir suç işlediğinden gitmiyor sanacağını bildiğinden verecek bir cevap arıyordu. Sakince oturduğu yerden doğrulup, gerçeği söylemenin daha mantıklı olduğunu düşünerek cevap vermişti. "Ben hastanelere gidemiyorum. Yani aslında gidebiliyorum, ben bir hemşireyim ama muayene olmaya gidemiyorum.  Küçüklükten kalma bir travma."

Jeongin'in söyledikleriyle, Chan'ın kaşları hafifçe çatılmıştı. "Nasıl yani muayene olmaya gidemiyorsun ama hemşiresin?" Chan, sanki Jeongin'den şüphelenir gibi iğneleyici bir tonda konuştuğunda Jeongin'in de kaşları hafiften çatılmıştı. "Yani dediğim gibi küçüklükten kalma bir travma." dediğinde Chan yoldan gözünü ayırmadan kafasını aşağı yukarı sallamıştı.

Bir süre sonra Jeongin'in evinin önüne vardıklarında, Chan kolunu direksiyona yaslayarak "Sanırım burası evin." deyip kafasıyla, yanlarındaki binanın balkonunda onu öldürecek gibi bakan Seungmin ve dadaşlarını işaret etmişti.

Jeongin de onun işaret ettiği yöne korkarak kafasını çevirdiğinde dudaklarını birbirine bastırarak Chan'a dönüp "Evet..." demişti. "Şey ben arkadaşlarıma haber vermemiştim de, o yüzden merak etmiş olmalılar. Şey o zaman ben daha fazla bekletmeyeyim. Tekrardan teşekkürler, iyi geceler." deyip Chan'ın cevap vermesini beklemeden arabadan inmişti. Chan da, Jeongin'in görmeyeceğini bilerek ona gülümseyip beklemeden gaza basarak oradan uzaklaşmıştı.

Jeongin yukarı baktığında Seungmin'in elindeki oklavayı yeni görmesiyle ağlar gibi sesler çıkarmıştı. "Yah Jeongin! Ölümün benim elimden olacak. Biz sana bir şey oldu korkusuyla önce polise mi yoksa ailene mi haber verelim diye kavgaya tutuşurken, sen ilin zengin adamıyla jiplerde mi sürtüyordun." Seungmin tüm mahallenin duyacağı şekilde konuştuğunda Jeongin, diğer apartmandaki dedikoducu teyzelerin çekirdek çıtlayıp, dedikodu dinlerken çıkardıkları "aaaa" sesini duymasıyla gözlerini devirmişti. "Ya Seungmin yok öyle bir şey. Eve geliyim anlatıcam." dediğinde mahallenin radarı olan teyzelerin, yanlış anlamadan dolayı diğer mahalledeki radar teyzelere de yanlış anlatacağını bildiğinden, onların da duyması için sesli bir şekilde kafasını ve kolunu göstererek "Ölümlerden döndüm ben. Bulunduğum yerde askerler olmasa beni rehin alan adam sıkmıştı kafama. Beni de buraya bırakan kişi askerdi." dediğinde yine teyzelerden gelen, bu dedikodudan tatmin olmadım, der gibi 'hmm' seslerini duymasıyla sırıtarak binaya girmişti. 

War Of Hearts / SKZ BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin