War Of Hearts / SKZ BTS

8. Bölüm

~

Hyunjin, Minho ile tesisin bahçesinde otururken elindeki sigaranın ucuna vurarak yanan külün yere düşmesini sağlamıştı.

Minho derin bir nefes alıp vererek bir an önce yeni bir görev gelmesini bekliyordu, fazlasıyla sıkılmıştı tesiste durmaktan. Bir de aklından kesinlikle çıkmayan o dedektif vardı. Minho onu kesinlikle aklından çıkaramıyordu.

İkisi de kendi haline takılırken telefonlarının titremesiyle gruptan mesaj geldiğini anlayarak ikisi de telefonlarını çıkarmıştı.

"YAKIŞIKLI ASKERLER"

Karatay (Yeonjun)

Şafak Ağrı'dadır. Bu kalp canımdadır. Çok bekletme askerimi komutan. Gözlerim yollardadır.

Komutan Joongki

Sanki ilk defa gittiği yer karatay

döner iki güne

Karatay

ama öyle demeyin komutsnım benim içim kan aglıyo

Herkül (Jin)

Ulan benimki de gitti de sen gibi ağlayanını görmedim aq

Karatay

kocamı özlüyosam nolmuş be

Komutan Joongki

hadi tamam tamam işim var benim gidiyorum sizinkiler de gelirler yakında

çiyan ve rambo nerdesiniz?

Çiyan (Hyunjin)

Bahçedeyiz komutanım sigara içiyoruz

Komutan Joongki

Ne?

gözlerim yaşarıyor aman Allahım bu gözler bunu da mı görecekti

rambo ilk defa sigarayı dışarda içiyor

oğlum sen bahçenin yolunu bilir miydin

Rambo (Minho)

estağfurullah komutanım ilk defa bahçede içmiyorum geçen gün de bir kez içtim

Komutan Joongki

siktir ordan

neyse oyalamayın hadi odama gelin işim var sizinle

Karatay

aa komutanım ayıp oluyo bizi niye çağırmıyorsun

Komutan Joongki

sen git aşk acını çek karatay hadi

Karatay

iyi be

*****

Minho ve Hyunjin, yarbayın odasına ilerlerken ne için çağırdığını düşünüyorlardı. Evet yarbay genelde iş için çağırırdı fakat çağırdığı kişiler komutanlar olurdu. Minho ve Hyunjin anca ayak işlerini falan yapardı.

"Lan bi' bokluk çıkacakmış gibi hissediyorum." Minho, Hyunjin'e doğru konuştuğunda Hyunjin, omuz silkerek dudaklarını büzmüştü.

"Hayır yani normalde ceza için çağırılırdım da gecenin bu saati niye?" Hyunjin yine bir şey demeden ellerini cebine soktuğunda Minho, merdivenleri çıkmayı bırakarak Hyunjin'e dönmüştü.

Hyunjin de Minho'nun durmasıyla adımlarını durdurduğunda Minho'nun sorgular gözleriyle karşılaşmıştı.

"Senin neyin var lan, Karadenizde gemilerin mi battı?" Evet Hyunjin'de bir haller olduğu iki kilometre öteden bile anlaşılırdı çünkü her zaman çatlak ve oynak olan bu adamın neden şuan ağzını bıçak açmıyordu?