5. bölüm ~ölüm ile yaşam arasındaki çizgi~

125 10 0
                                    

🦋

Gözlerimi açtığımda ellerim ve ayaklarım bağlı, bir odanın içinde küçük bir kartonun üstünde yatıyordum. Başım çok ağrıyordu.

Salak Aren neden bu kadar fevri davranmak zorundasın ki? Al işte başımıza iş açtık.

Etrafıma baktığımda bir yerden tanıdık geliyordu. Sanki buraya ikinci kez gelmiştim. Ellerime ve ayaklarıma baktım sonra tekrar etrafıma göz gezdirdim. Ben böyle tuhaf tuhaf etrafıma bakarken başımdaki ağrı artmıştı ek olarak karnıma da ağrı girmişti. Yediğim tekmeler aklıma geldiğinde bağlı ellerimle üstümdeki tişörtümü kaldırıp karnıma baktım. Gördüğüm manzara karşısında gözlerin iki karış açılmıştı. Resmen ten rengim patlıcan moruna dönmüştü. Sancılar giriyordu karnıma.

Kapı sert bir şekilde açıldığında içeriye Ender ve iki adam girmişti. Adamların birinin elinde silah diğerinin elinde bıçaklar ve değişik aletler vardı.

Ender gülerek yanıma gelmişti. Elleri saçlarıma gittiğinde kafamı geriye çekmiştim ama Ender sinirlenmiş olucak ki saçlarımdan tutup kendine çekmişti. "Bırak saçlarımı gerizekalı!" Ender deli gibi kahkaha atmaya başlamıştı.

Manyak mısın kardeş??

Ellerini saçlarımdan çekip karşıma sandalye çekmiş ve oturmuştu.

Ben bu sahneye benzer bir sahne görmüştüm ama nerde??

Ender parmaklarını şıklattığında arkasında kalan adamlardan elinde bıçak olan Endere yaklaştı. Elindeki bıçağı Ender e verdiğinde korkmadım değildi hani.

"Eveet şimdi Aren hanım, mekanda söylediklerini tekrar söyle bakalım. Unuttum da ben."

Allahım ben öldürürüm bu adamı. Tabi o benden önce davranmazsa iyidir.

"Bunadın galiba hatırlamadığına göre! Alzheimer hastası mı oldun lan yoksa!" Ulan bir susamıyorum var ya. Ağzıma sıçayım ben.

"Sende yürek yedin galiba! Hiç akıllanmıcaksın değil mi Aren? O dilini bir kere tutsan başına hiçbir şey gelmez biliyorsun değil mi? Aslında belki dilini kessek bir daha başına iş açmazsın he ne dersin?" Dediğinde bir tırsmadım değil. Elindeki bıçakla oynarken psikopat gibi gülüyordu.

Şuan karşımda katil palyaço gibi duruyordu. Hatta gibisi fazla.

Oturduğu yerden kalkıp elindeki bıçağı sallaya sallaya yanıma gelmişti. Yüzümü  eli ile tutarken diğer elini bıçak ile birlikte gözlerimin önünde sallıyordu. Yüzümü elinden kurtarmaya çalışırken bu seferde saçlarımı tutmuştu. Saçlarımı geriye çektiği için başımda geriye gitmişti ve elindeki bıçağın ucunu boğazıma dayamıştı.

"Seni öldürmemi istemiyorsan o anlaşmaya sadık kalıcaksın! Seçim senin ya ölüm ya da yaşam!"

Bana kalsa çoktan ölümü seçerdim ama arkamda bırakacağım 3 tane kardeşim vardı. Onları asla bırakamazdım. Beni toprağın altına koydukları an onların da ruhlarını gömerlerdi ve bu bencillikti. Giderken yanımda 3 tane hayatı birden götüremezdim...

Benim cevap vermiceğimi anladığında ellerini kendi isteği ile çekmişti ve bıçağı bir kenara fırlatıp öbür adamdan silahı almıştı. Ayaklarımı çözüp kollarımdan tutmuş ve odadan çıkartmıştı.

İkili Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin