Medya: Kaptan Morgan
"Onsra- Bir daha aşık olamayacağını anladığında gelen ve son aşkı anlatan kelimedir."
𖤋
𖤋
İkimiz de birbirimiz için sınırlarımızı genişlettik. Onun için kağıdıma Roza özgürlüğüne kavuşsun dileğimi yazdın, o da benim için kağıdına hayatın anlamamı bulabilmem isteğini yazdı. Ben hep bencil olmuştum ve kağıdıma kendim dışında başka bir şey karalamamıştım, Roza ise hep cömertti ve kağıdına insanlığın dertlerini kendi yüküymüş gibi aktarırdı.
Hima, İmer ve Katherina, yer masasına tekrar kurulmuş ve sızıp kalmışlardı. Onlar, orada uyurken Roza ile birlikte iskeleye gittik. Geleneklere uyup, iskelenin sonundaki ipleri, içine kağıtlarımızı sakladığımız şişelerin boğazına sardık. Şişeleri denize atarken aklım Roza'nın üşüyüp üşümediğindeydi. Sıcak bir ülkede yaşıyor olsak da geceleri serin oluyordu ve onun üzerinde sadece şort ile tişört vardı.
Kaptan Morgan'ın mekanının ilginç bir geleneği vardı. Boş kağıtlar ya dertlerle ya da isteklerle doldurulup dibi görülen şişelerin içine konulur. Sonra o şişeler, iskelenin sonundaki kırmızı kurdelelere bağlanır. Bir rivayete göre bu oyunu, eski gemi kaptanı olan Kaptan Morgan'ın deniz ile arasındaki bağı koparamadığı için kurduğu bir oyundur. İskelenin sonu uzun kırmızı kurdelelerle doludur. Bir ucu tahta iskeleye bağlı olan uzun kırmızı kurdelenin diğer ucuna şişe bağlanır ve şişe denize atılır. Ertesi gün şişe hala kurdeleye bağlıysa, gece hareketlenen denizin dalgalarına dayanmışsa, içine yazılan dilekler kabul görmez, dertler yüreği hafifletmez. Eğer deniz şişeyi götürmüşse, şişeyle birlikte bütün derdi tasayı da götürür, dilekler kabul görür.
Bütün umutlarımızı kırmızı uzun bir kurdeleyle bağlandık ve o umutları denize emanet ettik. Gün aydığında, şişenin bıraktığımız yerde olmamasını umarak tekrar masaların olduğu mekana döndük. Başka bir rivayete göre, o kırmızı kurdelelerle kendini denize bağlamıştır Morgan, denize olan aşkı onu gerçek insanlarla yaşayacağı aşktan bile vaz geçirmiştir. Bu yüzden denizin şişeyi alması çok önemlidir, denizin bile kabul etmediği şişenin içinde ne olduğu önemli değildir.
İçimde iki farklı hisse sahiptim, şişeyi denize attığımda bir ton yükten kurtulmuş gibi hafiflemiş hissediyordum, Roza'nın üşüdüğünü düşündüğüm içinse huzursuzdum. İmer, Katherina ve Hima'nın sızıp kaldığı yer masasında sıkışarak otururken daha fazla seyirci kalamadım. Roza'nın oturduğu yerin hemen yanında kendime yer açmak için Hima'yı ayağımla kenara ittirirken üzerimdeki sweeti çıkardım. Onu ittirdiğimde kumun üzerine yığılmıştı Hima, neyse ki sızmış haldeydi ve kulağının dibinde bomba patlasa duymayacak gibiydi. Hima'nın devrilerek bana açtığı boşluğa yerleştim ve çıkardığım sweeti Roza'ya uzattım, neyse ki pinterest boy olma sevdam sayesinde altına gömlek giymiştim de çıplak kalmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gittikçe Yükselen Haller İçindeyim •Tamamlandı
Ficción GeneralDevrimin, avare zihinleri uyandırmaktı Devrimim, güzelliğin oldu Ah Roza'm, güzelliğin sonum oldu