MEDYA : Tamer
💐💐💐
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. ❤️
Keyifli okumalar...
💐💐💐💐💐
Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, kanunlara saygı göstermesini, insanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun.
Ya o?
İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, saadet bekliyor yaşamaktan. Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. Aradıklarının çoğunu bulamamış, beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan. İşte bizim yaşamak maceramız bu.
Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak. Ve yaşayıp beklerken ölmek.
Fakat ben intikamımı almadan göçüp gitmeyecektim bu dünyadan. Yeminim vardı. Onun yaşattığını yaşadığını görmeden ölmek yoktu. Elbette ne zaman öleceğimi, bu emanet olan canımın ne zaman alınacağını bilemezdim. Ama onun da hak ettiğini yaşaması için elimden geleni yapacaktım. Eğer ondan intikamımı almadan ölürsem gözlerim açık giderdim. Bugün ilk adımımı da atacaktım. Tam 3 yıl bugünü beklemiş, ve onun için çabalamıştım.
Acaba, şu an tam önünde durduğum ve az sonra gireceğim yayınevinde beni neler bekliyordu?
Ölmek vardı, dönmek yoktu.
Hele ki uzun zamandır bu anı beklemişken. Bu bekleyişim boşuna olamazdı. İntikam hırsımla doluydum. Taşmak üzereydim artık. Ben hak etmediklerimi yaşamıştım. Ama o, hak ettiklerini yaşayacaktı.
Yaşamalıydı.
Yaşamak zorundaydı...
Derin bir nefes alarak belki de yarım saattir önünde durduğum binaya doğru ilerlemeye başladım. İçeri girdiğimde sekreter masasına yaklaştım. Kadın bilgisayardan başını kaldırıp beni görmüştü. Burnunun üzerindeki gözlüklerini düzelterek önce baştan aşağı kısaca süzdü beni. Ardından, "buyurun, hoşgeldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?" diye konuşurken nezaketen olacak ki ayağa kalkmıştı. Karşımdaki bu sekreter kız 27 - 28 yaşlarında, kısa saçlı, uzun boylu fakat minyon tipli bir kızdı. Yanaklarında bir kaç tane çilleri vardı. Ve dinlendirici gözlük olduğunu düşündüğüm gözlükleri vardı kahverengi gözlerinde. Saçını ise dağınık topuz yapmış, klasik sekreterler gibi kalem etek ve beyaz gömlek kombiniyle karşımda dikiliyor, hâlâ benden bir cevap beklercesine yüzüme bakıyordu.
Hemen kendime gelerek boğazımı temizledim. "Ben kitap basımı için başvuru yapmak istiyordum."
Başını sallarken, "yazmış olduğunuz tamamlanmış bir hikayeniz var mıydı?" diye sordu. Başımı olumlu anlamda salladım ve elimdeki dosyayı ona gösterdim. "Hatta dosyamı getirdim bile."
Hafifçe tebessüm ederken, "tabii... Ben sizi editörümüz Tamer Bey'e götüreyim." dediğinde önden yürümeye başladı. Bende arkasından takip ediyordum.
Asansöre binip en üst katın düğmesine basmıştı. Kısa bir süre sonra ise kapı açıldığında ikimizde çıktık ve sağa taraftan doğru koridor boyu ilerlemeye başladık. Burası gerçekten de çok büyük bir yerdi. Upuzun bir koridor karşılamıştı beni. Öyle ki, sonunu göremiyordum. Ve bir sürü kapılar vardı. Daha bununla da sınırlı değildi. Biz sağa tarafa dönmüştük asansör durunca. Daha bunun sol tarafı da vardı. Burası oldukça köklü bir yayıneviydi. Zaten Ayaz bana bırakmadan yapmıştı bütün araştırmasını. Evden çıkmadan önce okumuştum hepsini. Şimdilik yeterli bir bilgiye sahiptim.
![](https://img.wattpad.com/cover/254502521-288-k334474.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN (İntikam Değişimi)
Novela Juvenil20.03.2023 #değişmek 1. sırada 20.03.2023 #ezilmek 3. sırada Evet, o kiloluydu Evet, o sivilceliydi Evet, o ezikti... Ama bunlara rağmen güçlü kalmayı da çok iyi biliyordu. Kendisini asla ezdirmemeye dikkat ediyordu. O ezikti, ama kimseye aşık değ...