MEDYA : Azat Aybars
🌹🌹🌹
Sabaha çıkacağımızı bilmediğimiz halde, çalar saati kurup uyumaktır 'umut...'
🌹🌹🌹🌹🌹
Yeni bölümle geldimm. 💜
Bu bölümde Aybars ve Kumsal tanışıyor.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. 🥰
Keyifli okumalar size... 💟
🌹🌹🌹
Kafamın içini işgal eden bütün düşüncelerimle birlikte başımı kaldırıp gökyüzünün kızıla boyanmış haline bakmaya başladım. Bu akşam gökyüzü benim kalbim gibi kapkara değildi. Aksine, kıpkızıldı. Bana inat gibi.
Benim ise kalbimle beraber içim, düşüncelerim, duygularım da kararmıştı. Tıpkı gece gibi. Gecenin karanlığı gibi. Ama bu gece hava farklıydı. Gökyüzünde pembemsi bir renk hakimdi. Kırmızı gibi. Kızıl gibi.
Saat şu an akşamın 8'ydi ve ben evde daraldığımı hissederek önce balkona çıkmış, oraya da sığamayınca bahçede almıştım soluğu. Hâlâ başım havada, gözlerimse o kızıl renkteydi. İşte bir gün daha bitiyor, geride ne bıraktıysa... Hüzünler, mutluluklar, kederler ve güzellikler; hayata dair ne varsa... Dakikalarca, belki de saatlerce buradaydım. Zaman kavramı falan kalmamıştı bende.
Ne yapacağımı düşünüp duruyordum sürekli. Ayaz'da bunu düşünüyordu ama ikimizinde aklına herhangi bir şey gelmiyordu. Ben orada çalışmaktan başka nasıl girebilirim ki yayınevine? Amacıma ulaşabilmek için benim önce oraya girmem gerekiyor. O Tamer şerefsizi hikayemi doğru düzgün incelememişti bile. Gerçekten çok ukala bir adamdı. Hiç sevmem böyle ukalaları. Hatta nefret ederim ama yapacak bir şey de yok. İşim bitince... Benim de işim bitecekti zaten orada. Hatta belki de burada.
Onunla işim bitince, bende İstanbul'a geri dönerdim belki.
Omzuma bırakılan battaniyeyle birlikte irkildim hafifçe. Düşüncelere iyice dalmışım. Ayaz battaniyeyi omzuma sardıktan sonra önümde durdu. "Üşüteceksin. Ne yapıyorsun bu saatte, bu soğukta dışarıda?" Hafifçe kaşlarını çatmıştı. Oysaki o getirene kadar üşüdüğümün farkında bile değildim. İçime gelen bir titremeyle birlikte bende battaniyeye daha fazla sarıldığımda, "teşekkür ederim." demekle yetindim gülümseyerek. Onunda dudağı yana doğru kıvrıldı. Sorduğu soru aklıma gelince hafifçe omzumu silktim. "Evde sığamadığımı hissettim. Duvarlar üstüme üstüme geliyordu. Bende hava almak istedim."
Bakışlarında hiçbir değişiklik olmazken, "demek sıkıldın, bunaldın öyle mi?" diye sordu. Sesi de muzip bir şekilde çıkmıştı. Başımı aşağı yukarı salladım sadece. "O zaman... Hadi hazırlan."
Dediği şeyle birlikte kaşlarım merakla çatıldı. Gözlerim sorgu dolu bir şekilde kısıldı. "Sebep?"
"Aksam yemeğini dışarıda yiyelim. Senin için de iyi olur. Değişiklik olur."
İşte buna hayır diyebileceğimi sanmıyordum. Red edemeyeceğim bir teklifte bulunmuştu. Gerçekten de bana değişiklik olacaktı. Çünkü buna çok ihtiyacım vardı. Gülümsemem yüzümde büyürken başımı kabullenircesine salladım.
O da gülümsedi. Ardından, "Hadi o zaman, hazırlanalım." demesiyle birlikte ikimizde eve girdik.
Ben odama girdiğimde direkt gardırobumu açtım ve ne giyeceğime karar vermeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN (İntikam Değişimi)
Novela Juvenil20.03.2023 #değişmek 1. sırada 20.03.2023 #ezilmek 3. sırada Evet, o kiloluydu Evet, o sivilceliydi Evet, o ezikti... Ama bunlara rağmen güçlü kalmayı da çok iyi biliyordu. Kendisini asla ezdirmemeye dikkat ediyordu. O ezikti, ama kimseye aşık değ...